Türkiye’deki okullarda mescid açılması gerektiğini hatırlatırken, benzer tartışmaların Avrupa’daki okullarda da yaşandığını öğreniyoruz.

İtalyan “La Repubblica” gazetesinde çıkan bir haberde, Torino Üniversitesine kayıt yaptıran bir Türk öğrencinin okulda, ibadetini nasıl yapacağı yönündeki sorusunun, ilgili üniversiteyi bir dönüm noktasına taşıdığı belirtiliyor.
“Türk kızının üniversitede duâ etme isteği, Torino’yu dönüm noktasına götürdü” başlığıyla okuyucuya duyurulan haberde şu bilgiler var: Torino Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde yüksek lisans programına kayıt yaptıran Melek adındaki Türk kızının, okul sekreterliğine gün içinde ibadetini (5 vakit namaz) ne şekilde gerçekleştireceğini sorması yeni bir tartışmaya neden olmuş.
Okul yönetiminin böyle bir taleple ilk kez karşılaştığı ifade edilen haberde, Torino Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sergio Roda’nın “Bir karar almadan önce tartışmamız gereken bir konu. Herhangi bir önyargımız yok” dediği hatırlatılmış.
Benzer bir durumun daha önce Torino’daki bir hastanede yaşandığını dile getiren İtalya’da yaşayan Müslüman toplumunun ikinci başkanı Yahya Pallavicini, kentteki bir hastanede, hastalar, aileler ve doktorlar için her dinden insanın ibadet edebileceği boş bir “sessiz oda”nın ayarlandığını örnek göstererek, “Farklı dinlerden gelenlerin taleplerine cevap verilmeli” şeklinde konuşmuş. (AA, 21 Kasım 2011)
Allah bilir, ama İtalya’da gündeme gelen bu talep muhtemelen kabul edilecek ve inşaallah Torino Üniversitesi’nde bir değil, ‘iki’ mescid açılacak. Çünkü onlar bu taleplere ‘insanî açıdan’ yaklaşıyorlar ve gerektiğinde ‘uzman’lara da danışıyorlar. Tamam, bir mescid de yeter; ama iki olsa ve her iki mescidde de namaz kılan Müslüman öğrenciler olsa bir zarar da gelmez.
Benzer bir hadise daha önce Almanya’da da yaşanmış ve konu ile ilgili haber 13 Ocak 2002 tarihli Yeni Asya’da yayınlanmıştı. “İşte inanca saygı” başlıklı haber, özetle şöyleydi: “Almanya’da bir üniversite, başörtülü tek bir öğrenciye, talebi üzerine, namaz kılabileceği bir oda tahsis etti. Fochhochschule Münster adlı üniversitede sosyal pedagoji eğitimi gören Gülsüm Çakır, kış aylarında namaz vakitleri birbirine çok yakın olduğu için yaşadığı sıkıntıyı fakülte dekanına ileterek, namazlarını kılabileceği bir yer göstermesi talebinde bulunmak üzere dekan sekreterine başvurdu ve derhal olumlu cevap aldı. Çakır’dan hangi saatler için oda istediğini soran sekreter, dekanın da onayıyla boş bir odanın sürekli olarak kendisine tahsis edildiğini bildirdi. Aldığı cevaptan duyduğu sevinci kelimelerle anlatmakta zorluk çeken Çakır, ‘Umarım Türkiye’dekiler de bizim dekanımız ve sekreteri kadar anlayışlı olurlar’ dedi.”
Almanya’daki üniversitenin tek bir öğrencinin talebini dikkate alarak onun namaz kılabileceği bir oda tahsis etmesi, (adı mescid olmasa da) takdire şayandı. Aynı şekilde İtalya’da da namaz kılmak için yer tahsisi isteyen Müslüman öğrencinin talebinin olumlu karşılanacağını tahmin ediyoruz.
Belki de aynı üniversitede namaz kılan ya da kılmak isteyen başka öğrenciler de vardır. Daha önce talep olmadığı için bir ‘mescid’ açılmamış. Cesaretli kız öğrencinin talebi üzerine bir mescid açılırsa, ‘merdiven altlarında’ namaz kılan ‘erkek’ öğrenciler de muhtemelen o mescidden faydalanır.
Böyle bir talebi dile getiren ve ‘mescid’in İtalya gündemine gelmesine vesile olan cesur öğrencimizi tebrik ediyor ve en kısa zamanda Torino Üniversitesi başta olmak üzere Türkiye’deki üniversitelerde de bir değil, ikişer mescid açılması için dua ediyoruz. Biz kavlî/ söz ile duâ ederken, (mescid olmayan üniversite ve fakültelerde) okuyan öğrenci kardeşlerimiz de fiilî duâda, mecsid açılması için ‘talep’de bulunmalarını arzu ediyoruz.
Bu gidişle “ihtiyaç duyulan her mekâna bir mescid” açılması için kampanya açmak gerekecek gibi görünüyor. Haydi hayırlısı...