Konuşmak, insanoğlunun en önemli özelliklerindendir.

İnsan dışında hiçbir canlıda konuşma özelliği yoktur.

Onun için bazı sosyologlar, insanı “konuşan hayvan” diye tanımlarlar.

Buradaki ”hayvan” tabiri, elbette “canlı türü” anlamında kullanılmıştır.

***

“Konuşmak” aynı zamanda Allah’ın bir sıfatıdır.

“Kelam” sıfatının bir tezahürü olan ilahi metinler, “kutsal kitaplar”ı oluştururlar.

Tarih boyunca “konuşan insanlar” büyük zorluklar yaşamışlar, nice işkenceler görmüşler, hatta çok kelleler vermişlerdir.

“Hak karşısında susmak, dilsiz Şeytan”la eşdeğer tutulmuştur.

Bugün de “konuşan” insanlar vardır ve olacaktır.

Önemli olan, insanın ne konuştuğunu bilmesi ve söylediklerinin arkasında durmasıdır.

Bugün söylediğini, yarın savunamayan insanlar, tutarsız olurlar.

Söylenmesi gereken şeyleri söylemeyip, yarınların hesabını tutanlar da tutarsızdırlar.

Bunun en çok örneği, siyaset sahnesinde görülmektedir.

Partilerde görev yapanlar, sıkça bu sınavla karşı karşıyadırlar.

***

Zaman zaman siyasi parti liderleri, üyelerine konuşma yasağı uyguluyorlar.

Bu yasağı uygulayanlar iktidardan da olabilir, muhalefetten de.

İlk bakışta parti disiplinini sağlamak için bu yapılıyor olabilir ama bunu her konuya teşmil etmek son derece yanlış sonuçlar doğurur.

Bir kere bu, özgür iradeye ve fikir hürriyetine kısıtlama getirmek demektir.

İkincisi bu uygulama demokratik yapıyı tümüyle ortadan kaldırır.

Çok seslilik biter, tek seslilik başlar.

Fikir ve görüşlerini açıklayamayan insanların bulunduğu topluluklarda tıkanmalar olur.

Düşünce durur, fikirler ölür, doğru ve yanlışlar fark edilmez olur.

Oysa hakikat şimşeği fikirlerin çarpışmasıyla ortaya çıkar.

***

Ne yazık ki, “siyasetin pusulası” hiç değişmiyor.

“Tamam efendim, çok iyi bildiniz, görüşünüz harika, sizden başkası bunu yapamaz….” gibi sözlerin sahipleri, siyasette baş tacı edilmeye devam ediyor.

Olaylara parti gözüyle değil de gerçek siyasetçi gözüyle bakanlarsa, doğru söyledikleri için istenmeyen adam ilan ediliveriyor.

“Kelam” sıfatının sahibi olan yüce Allah’ın sadece insanoğluna verdiği “konuşma” hakkını yasaklayan ve bu özgürlüğü kısıtlayanlar, yanlış yoldadır ve kolay kolay iflah olmazlar.