Metin Hasırcı

Metin Hasırcı

Gül, Erbakan’ı affedecek mi?

Gül, Erbakan’ı affedecek mi?

“Mahkûmlara Cuma Namazı izni verilecek mi?” diye sormuş bir internet kullanıcısı. Ben de o ortamda cevap vermişim, 15 gün olmuş. Postmaster adıyla internette yazım dolaşıyor. Yazı demek biraz fazla, sorudaki kinâyenin getirdiği üzüntüden, yine de adâb sınırını aşmadan verdiğim cevabı sizinle paylaşayım istedim sevgili okurlarım:
“Sayın Ergül; her şeyden evvel bu ceza bir zulümdür. Adaletin, siyonizm ve masonlar elinde Erbakan'a, aslında da milletimizin tümüne indirilmiş bir darbedir. Her yönüyle varılmaması gereken bu hüküm, mahalli mahkemede kurulmuş, 8 sene içinde koskoca Yargıtay'ın gözlerinden hakikat kaçırılmış ve karar onaylanmıştır. Muhasipin beraat ettiği bir dâvada, Sayın Kutan ve Sayın Musa Bey'in, (Tarım eski Bakanı) bakan olduklarından, bu para meselesi ile meşgul olmalarına vakitleri yoktu denilerek beraat ettirilmesi ne kadar doğruysa da, Erbakan'ın, aynı kabinenin Başbakanı olduğu gözardı edilerek diğer iki bakana tanınan anlayışın, Hoca'ya uygulanmaması da, o kadar yanlıştır. Trilyon diye bir şey yok. 900 milyar civarındaki para, bugünkü sizin uçtu dediğiniz trilyonlar, özal faizlerinin getirmiş olduğu rakamlardır. Cezaevlerinde kadrolu imamlar, Cuma Namazı izni verildiği için kılmakta ve kıldırmaktadırlar. İzin verilmese, kılsalar bile Cuma Namazı izine bağlı ve hür kişilerin kılabileceği namazlardandır. Sarakaya alışınız çok çirkin. Erbakan Hoca mazlumdur. Türkçemizde bir darb-ı mesel vardır. Alma mazlumun âhını, çıkar aheste aheste.. Allah nerede mazlum varsa hâlas buyursun. Ahh ile âbad olanın ahiri berbat olur” deyip göndermişiz. Şunu da ilâve edeyim: “Sayın Gül; siyasi tâlihinin bu döneminde T.C.'nin Reisicumhurluğuna intihap olunmuştur. Her yönüyle meşru bir riyasetin sahibidir.
Ancak; kendisi de söz konusu dâvanın sanıkları arasında adı geçtiğinden, yapacağı en güzel şey; dâvayı Anayasa Mahkemesi'nde yeniden gördürecek şekilde temin ettirip, çâre aramaları ve infazları da hemen durdurma olmalıdır. Muhterem Erbakan bir affın muhatabı olmamalıdır?
O günden bugüne de çeşitli tecelliler yaşanıyor. Milli Görüş muhalifi, Erbakan karşıtı olanlar; bu hükmün neticede bir mahkeme kararı olması hasebiyle manevi ağırlığının mazlumun ahını alma olabileceğini hesaplamadan, ileri-geri konuşuyor.
Bakınız 5 Haziran 2008'de Yüce Yargıtay'ca hükmü bozulmuş bir mahkeme kararının 1. duruşması yapıldı. Mardin İl Başkanı sıfatıyla 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yargıladığı şimdi emekli olan Sayın Heyet Reisi Yargıç, Abdürrezzak Sağlam'ı RP Mardin İl Başkanı sayarak 1 yıllık hapis cezasına mahkûm etmiştir. Yapılan temyiz sonrasında ceza temyizce de onanmıştır. Ne zaman Yeni Türk Ceza Kanunu; TBMM'de tanzim olunmuş hükümlü ve tutukluların, değişiklikte lehlerine uygulanması gerekenler varsa, ki var. Bunların tatbikini talep eden Abdürrezzak Sağlam'ın talep dilekçesi, Yüce Yargıtay'da dikkati çekmiş, ‘Ben İl Başkanı değildim..’ ifadesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Bu, işin şu andaki son perdesi… İlk perde ise Avukat Şeref Malkoç Bey'in duruşmaların yapıldığı günlerde, Mardin RP'nin, esas İl Başkanı olan Sayın Fehmi Ayanoğlu'nu duruşmaya çağıran haberi üzerine icabet eden Ayanoğlu, duruşmada söz alarak yapılan yanlışlığa işaret etmesi ve muhakeme edilmesi gereken kendisinin olduğunu söylemesi, heyet reisi zâtın hakarete varan müdahaleleri ile dinlenmemiş, yapılmak istenen hata tashihi, tatbike girememiştir. Ancak "yanlış hesap Bağdat'tan döner" darb-ı meseli 5 Haziran'daki vaziyeti husule getirmiştir. Görülen odur ki; bu dâva yeniden görülmesi şart olan bir istikamet göstermektedir. Hele aşağıya aldığımız izahlar okunduğunda, buna iştirakten başka çâre bulamazsınız.
İZAHLAR
Maliye Bakanlığı yetkilileri, 1997'de el konulan çuvalların henüz açılmadığını ve herhangi bir tasnif işleminin yapılmadığını söyledi. Refah Partisi yöneticileri, çuvallardaki belgeleri tasnif etmek üzere, giderlerini karşıladığı 30 elemanı Maliye Bakanlığı'nın emrine verdi. çuvallardaki belgeler ancak bundan sonra tasnif edilebildi. Anayasa Hukuku Profesörü Mustafa Kamalak, ağızları bile açılmamış çuvalların içindeki belgelerle ilgili hüküm tesis etmenin garabetine dikkat çekerek, ‘İnceleme konusunda tek yetkili, Anayasa Mahkemesi' dir. Biz Anayasa Mahkemesi'nin Refah Partisi'ni mali yönden denetlemesini istiyoruz. Şimdi ortada tasnif edilmiş 963 çuvallık belge var. İncelensin, eğer Anayasa Mahkemesi hükmü öyle verirse, ceza 11 değil, 22 trilyon olsun. Yeter ki, incelemeler yetkisiz kişi ve makamlar tarafından yapılmasın. Yeter ki, hukuk çiğnenmesin’ dedi.
AKIL ALMAZ SüREç
Prof. Kamalak, skandallarla dolu süreci şöyle anlattı: Refah Partisi, 16 Ocak 1998 tarihinde Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Gerekçeli karar 22 Şubat 1998 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Nitekim, partinin tabelaları söküldü. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi, Refah Partisi Genel Başkanı'na bir yazı gönderdi. Yazıda denildi ki; ‘Partinizin faal olduğu döneme ilişkin kesim hesabını incelenmek üzere mahkememize vermeniz gerekiyor, veriniz..’ Yani 1997 yılına ait kesim hesabı istendi. Kanuna göre, 1997 yılının hesabını bir sonraki yılın Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi'ne vermemiz gerekiyordu. Refah Partisi Genel Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği cevabî yazıda şöyle dedi: ‘Vaktinden önce bizim bütün defterlerimize, belgelerimize, faturalarımıza Maliye Bakanlığı'nca el konulduğu için, hesabı hazırlamamız mümkün olmadı. Buna rağmen bizden hesap istenecekse, Maliye Bakanlığı'nın bizim bu hesabı çıkarmamıza müsaade etmesi sağlanmalıdır.’ Anayasa Mahkemesi'ne böyle bir cevap verildi. Anayasa Mahkemesi de, ‘Refah Partisi şu tarihte kapatıldığına ve tüzel kişiliği sona erdiğine, organları da dağıtıldığına göre.. Bu durumda Refah Partisi'nin hukuken kesim hesabı hazırlayıp, yüksek mahkemeye sunması mümkün değil. Bu münasebetle dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir’ dedi.
Yani; Anayasa Mahkemesi dosyanın esasına girmedi. Bunun üzerine Maliye Bakanlığı ‘O halde ben incelerim..’ dedi. Oysa, eski bakanları ve Başbakanları yargılama yetki ve görevi Anayasa Mahkemesi'ne aittir.
Fiemanillah.
İrtibat: 0542 497 03 27


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin Hasırcı Arşivi