Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Beden ve ruh uyumsuzluğundan eşkıyalık doğar

Beden ve ruh uyumsuzluğundan eşkıyalık doğar

Sivas Madımak olayının darbeye zemin hazırlamak üzere yapıldığını bilmeyen kalmadı. Bu gerçeği kabullenmeyen çevreleri anlamak mümkün değil.

Buna örnek olarak Başbağlar katliamı gösterilebilir. Mesela aynı kesimlerin bugüne kadar Başbağlar katliamı ile ilgili tek laf ettikleri duyulmamıştır.

Ruh ve beden uyumsuzluğu yaşayan insanların ortak özelliği; kendileri dışındaki tüm canlı ve cansız varlıklara karşı düşman gözüyle bakmalarıdır.

Hal böyle olunca kendileri dışındakilere yaşama hakkı tanımazlar. Sadece kendileri hak sahibidirler.

Bizim muhabir Ertuğrul’a saldırının böyle bir yönü var. Ertuğrul sadece sorusunu sormuş, kimseye hakaret etmemiş, rahatsız etmemiş, neden saldırdılar peki?

Demek ki çok tehlikeli kişiler. Bunlarla sokakta caddede nasılır yürünülür, ortak yaşam alanlarında nasıl bulunulur bilemiyorum.

¥

Muharrem ayı münasebetiyle Hacı Bektaş Veli Hazretleri ile ilgili uzun bir araştırma yaptım.

Ayrıca Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimizle ilgili de bir hayli kitap sayfası çevirdim.

Hacı Bektaş Veli, evliyalarımızdan olup, tam bir Allah dostu ve insan dostudur. Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimiz Peygamberimizin ve ümmetin gözbebeğidir.

Peki Hacı Bektaş Veli’yi ve ehli beyti tanıyan- seven hiç kimsenin bu kesimler gibi hareket etmesi ve yaşaması mümkün müdür?

Hacı Bektaş Veli, ruh ve beden bütünlüğüne çok önem verir. “Eline, beline ve diline sahip ol” derken; ruh ve beden bütünlüğüne işaret eder. Geçelim.

¥

Bedeni ile ruhu arasında iletişim kuramayan bir zat da İzmir’de zuhur etmiş.

Arnavutluk’tan ülkemize gelen bir kızcağızı “başında örtü var” diye kimya hocası derse almamış. Halbuki bir kimyacı, baştaki örtüyle değil, içindekiyle ilgilenmelidir.

Arnavutluk deyince aklıma beden ve ruh uyumsuzluğuyla dünyaya örnek olan Arnavutluk’un “ateist” lideri Enver Hoca geldi.

Enverler tükenecek değil ya ondan bir örnek sunmak isterim.

¥

Enver Hoca’nın Arnavutluk’u yeryüzüne kapatıp; “Dünya üzerinde en mutlu ve zengin ülke Arnavutluk’tur” diye aldattığı dönemlerdir.

İslam başta olmak üzere diğer inançlara ait ne varsa yerle bir etmekte ve söz konusu Müslümanlar olunca şiddetin boyutunu daha da artırmaktadır.

Mesela Ramazan ve Kurban Bayramlarında Müslümanların evlerinde baklava yapmalarını yasaklamıştır.

Diyelim ki, bir evde baklava yapılacak. Baklava yapılmasını bütün aile üyelerinin istemesi gerekiyor.

Anne baklava yapmadan önce babadan ve çocuklardan baklava istediklerine dair, imzalı belge istiyor. Sebebi şu:

Arnavutluk’ta herkes bir birini gammazlamakta ve ispiyon etmektedir.

Çocuklardan birisi sokakta veya başka yerde evlerinde baklava yapıldığına dair laf kaçırdığında o eve baskın yapılıyor ve aile cezalandırılıyor.

İnanılması imkansız değil mi? Ama gerçek.

Dedik ya; “Beden ve ruh uyumsuzluğu, insanı insana işte böyle düşman eder.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi