Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Cengiz Dağcı ve kitapları

Cengiz Dağcı ve kitapları

Kitap okumayı seven herkes bir kere ön yargısız ve peşin hükümsüz, mutlaka Cengiz Dağcı’yı okumalı.

Cengiz Dağcı’yı okumadan, Türkiye’de yayınlanan; roman, hikaye, anı ve araştırma kitaplarının okunmuş olması büyük bir eksikliktir.

İyi kitapları zor insanlar yazar. Zor insanlar derken, kişinin zor karakteri yanı sıra, yaşadığı hayatın zorluğundan söz ediyorum.

Cengiz Dağcı’nın yerinde olan birisi, bırakın 30 kitap yazmasını, esaret yıllarının başladığı ilk günden ölümü tercih ederdi.

Cengiz Dağcı öyle yapmadı ve “Öldürmeyen Allah öldürmüyor” sözünü ısbat etti. Rus zulmünün nasıl bir şey olduğunu da yine Cengiz Dağcı’dan okumak gerekir.

¥

Doğrusu Cengiz Dağcı’nın Ötüken Yayınları’ndan çıkan kitaplarını okuyuncaya kadar Türkiye’deki Rus yanlısı komünistlerin hakikaten bildikleri bir şey olduğunu zannederdim.

Gördüm ki, bizdeki Rus yanlısı komünistlerin veya solcuların, tırnak üstü kadar bile bir yaraya merhem olacak fikir ve düşünceleri yokmuş.

Bizdekiler, ısrarla Rus komünizminin peşinden gitmeye çalışmışsa da sistem kendisini 70 yıl sonra infilak ettirdi ve patladı. Ama bizdekilerin hâlâ aklı bu işe de ermedi.

¥

Cengiz Dağcı’nın iki önemli nimeti vardır yaşamının sonuna kadar. Birisi ana dili “Türkçe,” diğeri ana yurdu “Kırım.”

Türkiye’ye hiç gelmeyen ve Kırım’dan çıktıktan sonra da bir kez hariç bir daha asla Kırım’a gelemeyen Cengiz Dağcı’nın bütün kitapları Müslüman Kırım’la ilgilidir.

Yine dünya üzerinde bu şartları yaşayan bir yazardan, asla böyle eserler çıkmamıştır. Israrla bütün kitaplarını Türkçe yazması da bir başka olağanüstü başarısıdır.

Çok sevdiği karısı bile Cengiz Dağcı’nın kitaplarını okumak istediğinde karısına; “Türkçe öğren oku” demiş ve yazdıklarını anlatmamıştır.

¥

Yine Cengiz Dağcı’nın kitaplarından birini okuduğunuzda son yılların balon mesleklerinden “Kişisel Gelişim” adlı uyduruk mesleğin de bir işe yaramadığını görürsünüz.

“Ne alakası var” denilebilir. İzah edeyim. Kişisel gelişim mesleğinde anlatılan başarı hikâyelerinin yüzde doksandokuzu uydurulmuş hikâyelerdir.

Cengiz Dağcı’nın ise hayatının her safhası, ayrı bir başarı hikâyesidir ve inanılması güç olaylardır. Hani tarihi gerçekler olmasa, onlara da inanmak zor diyeceğim.

¥

Neyse sözü biraz da “Hatıralarda Cengiz Dağcı” adlı kitabından, Dağcı’ya bırakalım.

“Yollar vardır dönüşsüz olur. Barışçı ve insani bir dünyada, dönüşsüz olmamalı bu yollar. Benim için dönüşsüz oldu.

Elli yedi yıl evvelsi çıktım Kırım’dan; çıkınca da kendimi dönüşsüz yolların ötesinde buldum.

Yolların benim için açılmayacaklarını biliyordum. Döneceksem eğer, yalnızca düşlerim ve düşüncelerimle dönecektim.

Ama döndüm. Sık sık. Altmış yıl boyunca üstünde doğup büyüdüğüm topraklara dönmediğim bir günüm, bir gecem olmadı.”

¥

Evet Cengiz Dağcı Kırım’a, Ötüken Yayınları’ndan çıkan otuz ayrı kitabıyla döndü. Son olarak da naaşıyla döndü ve köyüne defnedildi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi