25'nci kare!
Sevgili kardeşim Mustafa Yılmaz'ın Kulis Ankara köşesindeki "25'nci kare" yazısını okudunuz mu?
Okuduysanız ne âlâ!
Yok, okumadıysanız biran evvel okumalısınız!
25'nci kare doğrudan doğruya bilinçaltımızla ilgili bir kavram!
Gözümüz saniyede 24 kare algılayabilirken araya bir 25'nci kare sıkıştırılıyor ve gözümüz bunu fark etmezken beynimiz algılıyor ve kaydediyor!
Böylelikle insanlara hiç fark ettirmeden istediğiniz şeyleri beyinlerine kazıyabiliyorsunuz!
Özellikle de çocuklar için hazırlanan çizgi filmlerde bu yöntemin sıklıkla kullanıldığı ifade ediliyor!
Sizler bizler aileler olarak çocuklarımıza masum çizgi filmler izlettirdiğimizi sanırken elin oğlu evlatlarımızın beynine hiçte istemediğimiz şeyleri rahatça nakşedebiliyor!
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek isteyenlerin internete girip 25'nci kare yazmaları kâfi!
Çocuklarımızın bu yöntemle nasıl şartlandırıldıklarını öğrendikten sonra aynı yöntemin büyükler için de kullanılıp kullanılmadığını merak etmeye başladık!
Mesela özellikle son yıllarda sıkça rastlar olduğumuz ılımlı İslamcılar da böyle bir faaliyetin sonucu ortaya çıkmış olabilirler miydi?
Kısa zaman öncesine kadar İslam için başlarına feda edecek kadar kararlı olan insanlar birden bire nasıl böyle çark etmişler ve ılımlı söylemlerle(!) tanışmışlardı?
"Dinler arası diyalog" gibi, "üç hak din" gibi kavramların bizim kanatta taraftar bulması bir hayli zorken bir de baktık ki ortalık diyalog yanlılarından geçilmiyor!
Belki 25'nci kare formülü ile belki de daha başka yöntemler ile bu kardeşlerimizin beyinleri ile oynanmış olamaz mı?
Neden olmasın!
Şüphesiz bugün çizgi filmler aracılığı ile çocuklarımızın kafasına seks gibi kelimeleri ve satanist işaretleri yerleştirmeye çalışanlar benzer bir şekilde kimi kardeşlerimizin beyinleri ile de oynamış olabilirler!
Evet, yakın zamana kadar bizim cenahta radikal geçinen insanlar bugün farklı söylemler ile karşımızdalarsa mutlaka bir sebebi vardır!
Beyinlerinin bir türlü yıkanmış olması ve başka amaçlara hizmete amade hale getirilmiş olmaları kuvvetle muhtemel değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.