Ataerkil ailelerin parçalanmasındaki ana sebeplerden birisi, gelinlerle kayınvalidelerin birbirlerini hazımsızlıklarıdır.

İnsanlık tarihi boyunca bu geçimsizliğin sebebi bir türlü anlaşılamamıştır. Ne tıbbın ne İslam’ın ne de diğer inançların gücü bu kavgayı durduramamıştır.

Dolayısıyla çekirdek ailelerin meydana gelmesindeki esas sebebi; iki kadın bir araya gelince, paylaşımın temeline dinamit koyup patlatmalarıdır.

Günümüzde ise çekirdek ailelerde de parçalanmalar vardır. “Aynı” evde “ayrı” dünyalarda yaşayarak başlayan bölünmelerin nedeni ise bu sefer internet olmaktadır.

Elbet bu söylediklerimiz aile mefhumuna inanan kişileri ilgilendirmektedir. Bir aile ortamından uzak yaşamak isteyenler için dediklerimizin bir kıymeti yoktur.

Biliyorsunuz son günlerde “güvenli internet” veya “internet güvenliği” üzerine bir çalışma başlatılmıştır.

Ailenin bütünlüğüne inanan hükümet, bu konuda acil önlemler almak üzere internet güvenliği hususunda faaliyetlerini sürdürmektedir.

Tabii acilen karşı çıkan çevreler, ülkemiz insanının değer yargılarındaki aile mefhumunu yok etmek üzere mesai harcayanlar olmuştur.

“Güvenli internet” hususunda hükümetin yaptığı çalışmaya, “internete sansür getirtilmek isteniyor” diye yaygara koparmaya başlamışlardır.

Bu yaygaracılara bakıldığında görülür ki, pek çoğunun aile diye bir derdi yoktur. Farklı amaçlarla kullanılan internet yüzünden felaketlere sürüklenen ailelerden habersizdirler.

Mesele geçtiğimiz hafta İsrafil Kuralay’ın başkanlığını yaptığı; “Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı” UTESAV’da gündeme getirildi.

Tartışmanın konuğu ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Dr. Tayfun Acarer idi.

Başkan Acarer, dünyadaki ve Türkiye’deki internet hakkında bilgiler aktardıktan sonra kurum olarak güvenli internetle ilgili şu bilgileri verdi.

“Tüketici Hakları Yönetmenliğinde, ‘İsteyen internet kullanıcıları güvenli interneti ücretsiz olarak alma hakkına sahiptir’ deniyor.

İşte biz de dileyen kullanıcıya bu seçeneği sunuyoruz. Bu bir zorunluluk değil, tercih konusudur. Üstelik ücretsiz ve profiller arasında geçiş serbestliği vardır.

Yani cep telefonlarındaki numara taşıma gibi. Profili belirleyen kullanıcıdır, dilerse tamamen çıkabilir. Bu yüzden sloganımızı; ‘Seçmek özgürlüktür’ diye belirledik” dedi.

Evet, keselerini ve midelerini sakıncalı içeriklerden kazandıklarıyla dolduran “posta mizaçlı” çevrelerin karşı çıkmasına rağmen hükümet doğru yoldadır.

Bunu da “Güvenli internet” uygulamasına aile bütünlüğüne inanmış kesimler sahip çıkmasından anlıyoruz.

Malum lobilerin karşı çıkmasına rağmen, “ikiyüz bin ailenin” güvenli internet istemesi, sakıncalı içerikler yüzünden her yıl 250 bini aşkın kullanıcıdan şikayeti alınması ne anlama geliyor acaba?

Oysa bu sayı, Avrupa ülkelerinde ortalama 4-5 bin, dünyada internetin en fazla kullanıldığı İngiltere’de ise 40 bin seviyesindeymiş.

Toplantıya ev sahipliği yapan UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay da; “Hayatı kolaylaştıran internette yanlışların daha hızlı yayıldığını, çocukların ve isteyen ailelerin mutlaka korunması gerektiğini” söyledi.

Kısacası; aile bütünlüğüne ‘insani duyarlılıkla’ bakan vicdanların ortak düşüncesi, ailenin korunması ve yaşatılması yönündedir.