Sivas’tan: “Saat Ali Baba Mahallesinden çıktı!..”
Başarılı muhabirimiz Murat Alan’ın haberinde, Sivas olaylarının meydana geldiği döneme ilişkin çok önemli bir “ayrıntı” yer alıyordu:
“Zamanın SHP’li (Ya da CHP’li) Başbakan Yardımcısı kurşunlanarak öldürülenlerin yandıkları yolunda rapor hazırlanmasını emretti!..”
•
Dünkü yazımızda, olayı iyice detaylandırdık...
Sivas olaylarında katledilen “Sünni” vatandaşlarımızın cesetleri, Ali Baba Mahallesi denilen bir yere götürülüyor.
Gecenin bir vakti Sivas Numune Hastanesi’nin morguna bırakılan cesetlerin enselerinde “dikişler” var.
Birileri, kurşunları çıkartıyor ve kurşun yerlerini itinayla dikiyor!..
Ve başarılı muhabirimiz Murat Alan’ın keşfettiği noktaya geliyorum:
Bu şahıslar hakkında, “vurularak” değil, “yanarak” öldükleri yolunda rapor hazırlanması “emrediliyor...”
Başhekim, bunu yapmaya yanaşmayınca...
İstifa ediyor daha doğrusu istifa etmeye zorlanıyor!..
Kayıtlara bir bakılsın; o günlerde Başhekim istifa etmiş mi etmemiş mi?..
Cesetler üzerinde otopsi yapılsın; kurşunlanarak mı öldürülmüşler yoksa yanarak mı?..
•
Biz bunları yazınca, Sivas’tan telefonlar geldi...
Mağdurlardan biri “Çok doğru... Yalnız bir şeyi unutmuşsunuz...” dedi ve ekledi:
“Cesetlerin kollarındaki saatler alınmıştı ve bu saatlerden biri yıllar sonra Ali Baba Mahallesi’nde bulunmuştu!..”
•
Ali Baba Mahallesi önemli...
Zira, o dönemler burada, çok sayıda örgüt mensubu yaşardı.
Kurtarılmış bölge gibiydi...
Sivas Olayları’nın hemen ardından, “elebaşı” daha sonra Ergenekon’dan tutuklanacak olan “O gazete”, “Elebaşıları açıklıyoruz!” listelerine yer verdi.
O listeler, işte bu Ali Baba Mahallesinde hazırlandı!..
Ali Baba Mahallesinin ortasına bir “ihbar tahtası” kondu.
Oraya, isteyen “Sivas olaylarına katılanların isimlerini” yazdı!..
O isimler, “Merkez”e yani “o gazeteye” bildirildi.
“O gazete”, hiçbir araştırma soruşturma gereği duymadan o isimleri liste halinde ve “Elebaşıları açıklıyoruz” başlığı altında yayınladı.
Bu listelerin basıldığı günlerde, o gazete’nin sorumlu müdürü, daha önce “PKK’nın yayın organında” sorumlu müdür olarak görev yapmış bir isimdi.
Devam edelim mi?
Sivas olayları 2 Temmuz’da meydana geldi, gazete “elebaşılar” (!) listesini ayın 6’sından itibaren vermeye başladı!..
Bu kadar süre içinde, bir gazete “elebaşıları” nasıl tespit eder?..
Ve tahtaya yazılmış isimleri hangi hakla, kimlerin koruması altında sıralama cesaretini gösterir?..
Ergenekon’a doğru geliyoruz değil mi?..
•
Sivas olaylarının hemen ardından Başbağlar’da 33 vatandaşımızın katledildiğini biliyorsunuz...
Sivas olaylarında “yanarak ölen” (!!!) kişi sayısının 33 olduğunu söylüyorlar.
İdam kararı da, ne tevafuk 33’e bağlandı.
“Üç”lemeye dikiz!..
•
Sivas olaylarının üzerine şöyle sıkı bir şekilde gidilse, Sivas’ın arkasındaki “Balyoz” tam manasıyla ortaya dökülecek...
Buradan, 28 Şubat’a...
Kapatma davalarına, banka hortumlamalarına, medya vurgunlarına, Ergenekon’a, Balyoz’a doğru öyle bir yol açılır ki...
Türkiye işte o zaman kurtulmuş demektir!..
“Kurtulmuş demektir” diyorum zira; birkaç seçim kazanıldı ve birkaç zat içeri atıldı diye...
Kimse, “Vesayetin” sona erdiğini düşünmesin.
Kimse, “Bir yerde son vermek lazım!” tuzağına düşmesin!..
“Plân”lar hâlâ devam ediyor!..