ALDATILMIŞLIK VE GERİYE DÖNÜŞ
Aile Hekimliği sisteminin hayata geçmesi için emekli doktorlara bile görev verildi. Hizmet verecek Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) derecelendirildi. Sanal ASM’ler açıldı.
‘Her şey vatandaş için’di. Emek ve para harcandı…
Seçimlerde propagandalar yapıldı “muayeneler ücretsiz” diye.
Yüksek Mahkeme SGK’nın reçeteye 4 kalem ilaç yazma sınırlamasını iptal etti.
Hükümet, bütün bunları bir kenara bırakarak; aile hekiminde muayeneyi ücretli hale, eski haline döndürdü. Reçeteye de parasal sınırlama getirdi.
Sağlık hizmetlerinde “irtica” oldu yani…
***
“KARTTA ‘DÖN BABAM DÖN HUKUKU’” başlıklı yazımının ardından arşivimi karıştırdım.
Gördüğüm şu oldu: Tüketici aldatılmış.
Sanayi Bakanlığı tüketicinin korunması mevzuatını AB müktesibatına uyumlu hale getirmek için çalışma yapıyordu.
Bakan Zafer Çağlayan, gayet şık bir tavır göstererek çıkaracakları kanunun taslağını 2008 yılının Mart ayında tüketici derneklerine göndererek görüşlerini sormuştu.
2009 yılının başlarında Tüketici Hakları Merkezi Başkanı Ömer Keser ile sohbet ederken konu kredi kartında üyelik ücretlerine geldi.
Derneklere gönderilen taslakta, 4077 sayılı Kanunun 10. maddesinde yapılacak değişiklik de ele alınıyordu. Taslaktaki değişiklik aynen şuydu: “Kredi kartı üyelik ücreti ise bir kereye mahsus olmak üzere ve ancak kredi kartı sözleşmesi imzalanırken alınabilir. Kredi kartı üyelik ücretinin azami tutarı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce verilen kredi kartlarından üyelik ücreti alınmaz.”
Tüketicinin yanında, bankacının karşısında bir taslak.
Ne olduysa Bakan Çağlayan, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda hazırladıkları tasarının yasalaşmasıyla bankaların kart için 3 yılda bir ücret alabileceğini söylemeye başlamıştı.
Ne derneklere gönderilen taslak ne de Bakan’ın açıklamaları hayata geçirebildi. Ama bankalar hesap özetlerinde üyelik ücretlerini tüketicinin aleyhine borç olarak kayda geçirdi.
***
Bu yazıyı ve “ SAĞLIKTA ‘ANAPLAŞMA” başlıklı yazımı okuduktan sonra sizde oluşan duyguları merak ediyorum.
Belki “AK Parti ANAP’laşıyor” iddiasında olan Taraf Gazetesi Yazarı Emre Uslu’nun “ANAP'laşmanın” vatandaşta “Aldatılmışlık duygusu, bürokraside yalakalık kriteri ve siyaset-mafya ilişkisi” oluşturduğuna dair görüşü, belki Bugün Gazetesi Yazarı Gültekin Avcı’nın “AK Parti unutmamalı. Yüzde 50 oyun esrarı inandırıcılık, inisiyatif ve samimiyette...” tespiti, belki de Star Gazetesi Yazarı Mehmet Altan’ın “Türkiye her an geçmişe dönebilir mi?” başlıklı yazısı hislerinize tercüman olabilir.
[email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.