Şevki Yılmaz

Şevki Yılmaz

Hastalıklarımızda nimetler görebilmek!

Hastalıklarımızda nimetler görebilmek!

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIIIM

Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah (c.c) tüm hastalarımıza ve özellikle ülkemizin genç ve dinamik Başbakanı R.Tayyib Erdoğan kardeşimize acil şifalar ve sıhhatler lütfeylesin. Asr-ı Saadetteki İslami Devletin Cumhurbaşkanı Hz. Ömer (r.a) “Hastalık gibi bela ve musibetlerde üç nimet gördüm! 1: Bu bela ve hastalık imanıma gelmedi. Ya eski cahiliye şirk, küfür (kapitalizm, komünizm ve faşizm gibi) bela ve hastalığına yakalansaydım. Putlara tapan eski Ömer olsaydım. Allah’a ve O’nun gönderdiği İslam Düzenine İmanım sağlamsa en ağır hastalığı bile nimet gördüm. 2: Bana gelen bela, sıkıntı ve hastalıktan daha ağır belalara uğrayan dertlilere baktım bendeki hastalığı nimet gördüm! 3: Bu bela ve hastalığıma tedbir alarak sabretmemi de günahlarımı affettirme nimeti gördüm.”

Hastalıklar birer imtihan ve ders vesileleridir. Tıbbi tedbirlerle beraber sabır ve dua ile tek şifa sahibi Allahımıza yakarış ve yalvarış, dertleri azaltmanın tek ilacıdır.

İslam Düzenini dışlayan ve insanı sermayeye vasıta gören modern hayat ve gelişen teknoloji insan ömrünü uzatmayı başaramadı. Tam aksine çeşitli dertleri, hastalıkları ve ölümleri hızlandırdı. Kâinat insan için, insan da Allah’a kulluk için yaşar düzeni bozuldu. Onun yerine insan; ilaç, petrol, silah, kimya ve tarım sanayi için ölüme aday bir kobay haline getirildi!

Rusya’daki Çernobil faciasının bedelini tam 26 yıldır ödüyoruz. Tam 10 yıl Karadeniz’de balıklar ve arılar bile yaşayamadı. Rize’nin meşhur Anzer balı bitip tükenmişti.

Karadeniz’de genç yaştaki kardeşlerimizin kanserden ölümleri hızla artarak devam ediyor. Afrika, Asya ve Ortadoğu’da emperyalist şeytani ülkelerin petrol ve madenler uğruna bir asırdır devam eden işgalleri sebebiyle meydana gelen açlık ve yaygın hastalıklar ölüm yaşını kırka düşürdü.

Geçmişte on çocuğu olan nenelerimiz sapa sağlam en az doksan yıl ömür sürerlerdi. Ama şimdi gezememe korkusu ve geçim endişesiyle yeni nesil hanımlarımız doğurganlıkta tembel oldular. Vücut hücrelerini doğumla yenilemeyen ve doğan evlatlarını emzirmekten kaçınan kadınlarımız da başta göğüs kanseri olmak üzere birçok hastalıklara maruz kalmaya devam ediyor ve maalesef genç yaşta hayata veda ediyorlar.

Hayvanlar yavrularına sütlerini cömertçe verirken anneler, vücutlarının estetiği uğruna bebeklerinden o şifalı ana sütünü esirgeyince hastaneler çocuk hastalarla dolup taşıyor.

Siyonist İsrail gibi insanlık düşmanlarının sermayesine destek verme uğruna organik (tabii) tarımı bırakıp hibrit tohumu gibi suni (genetiği bozuk) tarıma döndüğümüzden beri gıdalarımız ve meyvelerimiz hastalıklarımızı artırdı ve besinlerimiz bize gıda olmaktan çıkarak adeta zehire dönüştü!

Dünyanın ozon tabakasını delecek kadar etkili kozmetik tüketiminin artması, sanayileşmenin getirdiği çevresel atıkların insan sağlığını tehdit etmesi, sera gazı salımının kontrol edilememesi ve emperyalistlerin Kyoto sözleşmesine dahi yanaşmaması, dünyanın klimasının değişimine, mevsimlerin farklılaşmasına, kara ve denizlerin dengelerinin bozularak doğal hayatı tehdit eder hale gelmesine yol açtı!

Hele insanlığın kanını emerek beslenen bir avuç aristokrat ve elit takımının moda uğruna kullandığı parfümler hem kullananlara hem çevreye mikrop yayarak hastalıkları tetiklemeğe devam ediyor.

Dünya nöbetini ele geçiren şeytani habis güçlerin emrindeki ilim adamları günümüzde çok yaygın olan şeker, kolestrol ve bilhassa kanser gibi hastalıklara çare olacak ilacı yıllar önce bulabilirlerdi. Ama hastalarının kanları ve gözyaşlarıyla devleşen ilaç sanayinin patronları buna müsaade etmiyorlar. Onlar için hastalık, sermaye ve hastalar da birer velinimet.

İnsanlığın bir kısmını silah denemeleri ve pazarı uğruna kendilerinin tezgahladıkları savaşlarla katlediyorlar. Bir kısım insanoğlunu da ilaç tüketimi uğruna çeşitli hastalıklar yoluyla katlediyorlar.

İşte şeytan ve yandaşlarının hile ve desiseleriyle kirlenen bu dünyayı yeniden Allah’ın ilkeleri ile temizlemek uğruna çekilen her türlü çile ve hastalık dava adamı bir mümin için birer nimettir.

Allah (c.c.) ömrünü ve sağlığını insanlığın sağlık ve saadeti için şart olan İslam’ın hakimiyeti uğruna feda edenlerin yar ve yardımcısı olsun. Habis bir dünya yerine tayyib bir dünyanın kurulması için uğraşan merhamet fedailerine hayırlı ve uzun ömürler ihsan etsin.

www.sevkiyilmaz.net

Not: Nasip olursa bizlerin de katılacağı Nadide Turizm organizesiyle aşkın ve şifanın merkezinde UMRE ziyareti için ön kayıtlarda acele ediniz! Kayıt ve bilgi için 0212 616 92 26 – www.nadidehac.com


Önceki ve Sonraki Yazılar
Şevki Yılmaz Arşivi