Almanca konuşan Fransa

Almanca konuşan Fransa

Fransa Meclisi malum tasarıyı kabul etti: "1915'te Ermeniler soykırıma uğramamıştır" diyenlere ceza kesilecek: Bir yıl hapis ve 45 bin euro...
Evet, tasarı kabul edildi ama henüz yasalaşmadı. Sırada Senato var. Tasarının oradan da geçmesi gerekiyor.
Olayın kritik noktalarından biri, Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin daha önce de önüne gelen bu tasarıya geçit vermemesiydi. Peki bugün ne değişti?
Fransa'nın iç siyaseti açısından bakıldığında, hemen akla bu hamlenin Nisan 2012'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olduğu geliyor. Sarkozy de Fransa Ermenilerinin oylarını garantilemek istiyor. Olay bu...
Yine de şunu görmek gerek: Eğer Türkiye, Almanya-Fransa eksenini destekleyen bir ülke olsaydı... Fransız yönetici sınıfı, Ankara'yı bu kadar kızdıran bir yasanın geçmesine asla izin vermezdi: Kaz gelecek yerden, tavuk esirgenmez; değil mi?
Ancak gerçek tam tersi... Türkiye'nin, AB'ye girdiğinde ne yapacağı az çok biliniyor: İngiltere, İtalya, İspanya ile birlik olup, ABD desteğini de arkasına alarak, Alman-Fransız eksenine kafa tutacak.
Bir nokta daha var: Türkiye'yi AB'ye almak isteyemeyen ülkeler, bugüne kadar el altından PKK'yı destekledi.
Bu ülkeler PKK'lıların örgütlenmesine ve Kandil'e para transferi yapmalarına göz yumdu.
Çünkü böylece, diğer ülkelere dönüp, "İç savaş süren bir ülkeyi birliğe alacak değiliz herhalde" dediler.
Uzun yıllar bu durum devam etti.
Ama şimdi işler değişiyor: Irak'tan çekilen ABD, doğacak boşluğu, elbette İran'ın değil, Türkiye'nin doldurmasını istiyor. Bu da PKK'nın marjinalleştirilmesini gerektiriyor.
Örgüt, MİT'in sürdürdüğü barış görüşmelerini bitirerek en büyük hatasını yaptı. Artık Kuzey İrlanda'da olduğu gibi "eşit" bir biçimde devletle masaya oturamayacak.
PKK kartının işe yaramama olasılığı, Almanya-Fransa ekseninin yeni sorunlar yaratmasına yol açıyor. 1915'le ilgili yasa tasarısı, işte bu oyunun bir parçası.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi