Kahinler için zor bir yıl olacak 2012.. Mehdi ve Mesih beklentisi içindekiler için de..

Ebcet hesabı, cifir hesabı, Marduk ya da Midori müneccimleri, Nostradamus kehaneti, Çin takvimi, Aztek takvimi, Baba Vagna ya da Edgar Cayce’nin kehanetleri.

Büyük dönüşüm için son tarih 21 Aralık 2012. Yani tam bir yıl var..

Kehanet gerçekleşir ya da gerçekleşmez, ama önemli olan bu kahinlere inanan insanların davranışları..

Özellikle Yahudiler bu konuda en tehlikeli grub. Sonra Hıristiyanlar.. Özellikle de “Tanrıyı kıyamete zorlamak”tan söz eden Evengaliş’ler..

Şii dünyasındaki Mehdi beklentisi de bir anda herşeyi altüst edebilir.. Bu akım sünni dünyasını da radikal bir şekilde etkiliyor.. Kimse bu konuyu açık açık konuşmasa da, toplumda böyle bir şuuraltı var.

Mehdi diyince, Mesih, Mesih diyince bir de Deccal sözkonusu..

İslam dünyasındaki Melheme-ı Kübra, Hıristiyan dünyasındaki Argemedon beklentisi, bir Nükleer kıyamete, yeni bir dünya savaşına işaret ediyor..

Kehanet bir yana, internet, GENOM, Uzay ve savaş teknolojisi, CERN’deki parçacık fiziği ile ilgili denemeler, gerçekten dünyanın önemli bir kavşak noktasında bulunduğunu gösteriyor..

Bu teknolojiler, insanların geçmişe bakışını, geleceğe ilişkin ütopyalarını, din, tarih ve geleneğe ilişkin düşüncelerini altüst ediyor.. Cin şişeden çıktı.. Pandorossanın kutusu açıldı. Görünen o ki, bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.. Agnostizm, Atomizasyon, Hedonizm yeni dünyanın en büyük baş belası.. “Tarihin sonu”, “Medeniyetlerarası çatışma” derken, Tarihin sonu’nu getirecek bir medeniyetlerarası çatışmanın eşiğine geldi dünya.

Komunizmden sonra Kapitalizm de çöküyor. Batı uygarlığının Paradigması çöktü. Para, mal, emek, uluslararası düzen, ulus devlet, her şey altüst oldu.. Batıdaki kriz bunun ilk işareti sayılabilir.

Şimdilik kesin olan bir şey varsa, gelecek günler, geçen günleri aratacak batı için..

Batı AİLE’yi kaybetti.. Batı uygarlığı denen şey, havayı suyu, toprağı kirletti. Son bir yüzyılda, 1. Dünya savaşı, 2. Dünya savaşı yetmedi, adına soğuk savaş denen bir de 3. Dünya savaşı sıkıştırdı araya. Şimdi var gücü ile 4. Dünya savaşının değirmenine bomba taşımaya devam ediyor.

Maya takvimine göre, 5125 yıllık 13 dönemden oluşan bir döngünün sonuna gelinmiş.. 6 Haziran 2012’de Venüsde önemli bir pozisyon değişikliği olacakmış. Baba Vagna 2010-2014 arasında dünyanın bir radyasyon şoku yaşayacağını yazmış. Ona göre de dünya 21 Aralık 2012 yeni bir evreye girecek.. Bu kıyamet değil, ama yeni bir dünya kurulacak. Dünya yeni bir uygarlık kuşağına geçecek..

Kimine gore, uzaylılar dünyamızı ziyaret edecek.. Işık savan insanlar dünyamızı ziyaret edecekler, dostça.. Böyle iddiaları olan bir grub da var. Nostradamus’a göre 2015’e kadar iklim değişiklikleri olacak, sel, savaş ve felaketle geçecek bir döneme giriyoruz. 2016-2020 yılları arasında büyük dönüşüm gerçekleşecek ve altın çağa geçeceğiz.. Kahin Edgar Cayce Batının çöküşü, felaketler, küresel ısınma, ABD’de 2 büyük deprem ve ardından huzur.

Kimine göre, “batının çöküşü” ile “İslam dünyasının yükselişi” eş zamanlı olacak ve İslam coğrafyasının sınırları Avrupa’ya doğru genişleyecek.. Bir Fransız kahin “Bunun rasyonel bir yanı olmadığını düşünebilirsiniz ama, Tanrı böyle istiyor” diye açıklıyor beklentisini..

Dünyanın kutbunda değişiklikler olacağını söyleyenler de var, sönmüş yanardağların yeniden faaliyete geçeceğini söyleyenler de.. Suların yükselmesi, bazı bölgelerde ısı artması ve bazı bölgelerde buzullar oluşması, kutuplardaki erimenin hız kazanması..

Marduk’un 7 Eylül 2012’de dünyayı etkisi altına alacağını söyleyenler de var..

2012’de Erdoğan, Obama, Ahmedi Nejat, Putin ve Şavez gibi liderler için de siyasi anlamda yeni bir sürecin başlayacağını iddia edenler de yok değil. Erdoğan için verilen tarih de Kasım-Aralığı işaret ediyor. Bütün bunları bir felaket gibi görenler de var, yeni altın çağı başlangıcı olarak görenler de.. Mutluluk, huzur ve adaletin yeryüzünü cennete çevireceğini söyleyenler azınlıkta olsa da varlar..

Neyse! Şunun şurasında bir yıl kaldı.. Hiç bir şey olmasa bile kahinler açısından bu tarih bir turnosol kağıdı görevi yapacak..

Esoterik gündem bir yana, Türkiye’nin, son derece önemli, sıcak bir gündemi var.. 2012’de biz yine Anayasa’yı konuşuyor olacağız. Yine çete ve derin devlet, Ergenekon, Balyoz, 12 Eylül, 28 Şubat, Şike, Yazıcıoğlu davası, KCK, Faili Meçhuller konusunu konuşmaya devam edeceğiz..

Anayasa’yı konuşurken, başkanlık sistemi ve Gül ve Erdoğan’ın siyasi geleceği ile ilgili tahminlerde bulunacağız.. Arap dünyasındaki gelişmeleri konuşacağız. İran’ı, Irak’ı, Afganistan’ı, Terör’ü konuşmaya devam edeceğiz. Yine CHP, yine MHP ve yine BDP!...

Selam ve dua ile..