Bir suikastın anatomisi
Aslında suikastın provası, 8 yıllık sürgünden vatanına döndüğü gün sahnelenmişti. Yüzbinlerce destekçisinin eşliğinde havaalanından kente doğru giderken, konvoyuna bombalı saldırı düzenlenmişti.
Tarih: 18 Ekim 2007.
Kendisi saldırıdan zırhlı aracı sayesinde sağ kurtulmuştu ama ortalık kan gölüne dönmüştü: 50'si güvenlik görevlisi olmak üzere 130'u aşkın ölü!
O katliamdan sonra hükümetten güçlendirilmiş koruma istemişti.
Hükümet "Senin imkânların devletten de fazla; kendi koruma düzenini kendin oluştur" yanıtını vermişti.
Bunun üstüne Amerikan "Blackwater" ve İngiliz "Armor Group" özel güvenlik şirketlerine başvurmuştu. Ama iki şirketin görevlendirdiği elemanlara, hükümet ülkeye giriş izni vermemişti.
Daha sonra CIA, Scotland Yard ve Mossad'dan yardım istemişti ama üç istihbarat örgütü de talebini reddetmişti.
Sonunda hükümet ile "Güçlendirilmiş güvenlik" formülünde uzlaşmaya gitmek zorunda kalmıştı: Yakın konvoyuna pencereleri koyu camlı ve zırhlı araçlar tahsis edilecekti. Bu araçlar uzaktan kumandalı bombalara karşı elektronik sinyal karıştırıcılarla donatılacaktı. Ayrıca dört motorize polis ile bir grup yakın koruma da görevlendirilecekti.
***
Vatanına dönüşünden 70 gün sonra işte bu koruma sistemi eşliğinde "Baba ocağı" ve "Partisinin kalesi" olan kentte inanılmaz bir gövde gösterisine dönüşen seçim mitingi yapmıştı. Bir insan denizine hitaben konuşmuştu.
Coşkulu alkışlarla, kulakları sağır eden sevgi gösterileriyle ve konvoyun peşine takılan binlerce, binlerce sempatizanıyla miting alanını terk ediyordu. Zırhlı aracının üstünü açtırmış, ayakta sevgi gösterilerine el sallayarak cevap veriyordu.
Birden zırhlı aracının yakınlarında bir bomba patladı. İntihar komandosu. Ardından birkaç el silah sesi duyuldu. "Hayır" dediler, bazı görgü tanıkları da, "Önce silah sesleri duyuldu, sonra intihar komandosu üstündeki bombayı patlattı..."
Sonuç değişmedi. Bomba zırhlı araca pek zarar vermemişti ama çok yakından açılan ateşte kurşunlardan biri ensesine saplanmış, biri de kafatasını parçalamıştı.
Hastaneye götürülürken yolda can verdi. Tarih: 27 Aralık 2007. Yani, 4 yıl önce dün.
***
O, Benazir Butto'ydu.
Babası (Zülfikar Ali Butto) bir askeri darbe sonrası idam edilen (4 Nisan 1979) Benazir Butto...
Kendisi de iki kez (1990 ve 1996) askeri darbeyle iktidardan indirilen Benazir Butto...
***
Ölümü üstüne BM Güvenlik Konseyi olağanüstü toplandı.
Daha sonra suikasta BM el koydu ve ayrıntılı bir rapor hazırladı: "Benazir Butto suikastı önlenebilirdi. Ama ne federal hükümet, ne Pencap eyalet hükümeti, ne de Ravalpindi emniyeti, Benazir Butto'nun karşı karşıya bulunduğu olağanüstü tehlikelere karşı yeterli güvenlik önlemi almadılar.
O nedenle bu üç birim de suikasttan sorumlu."
Benazir Butto'yu kim veya kimler öldürdü?
Hiçbir zaman öğrenilemedi. Başta El Kaide parmakla gösterildi, örgüt yalanladı.
Sonra El Kaide'nin ve Taliban'ın Pakistan kolları işaret edildi, kanıtlanamadı.
BM raporunda bu konuda da şöyle bir not düşüldü: "Ucunun Pakistan gizli servisi ISI'ye uzanabileceği korkusuyla, hiçbir devlet kurumu suikastı ciddi biçimde soruşturmadı..."
***
Babası darbe sonrası asılan, kendisi iki darbe sonrası iktidardan indirilen Benazir Butto'nun ölümünden 4 yıl sonra bugün de Pakistan darbe hazırlığı iddiaları veya söylentileriyle çalkalanıyor.
Bu kez hedef kim dersiniz? Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari. Benazir Butto'nun kocası!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.