Fehman'ı ele geçirme telaşı karizmayı çizdi
Daha önce "kck-info" başlıklı e-postalardan söz etmiştim. Bunlar, PKK'nın birçok adrese gönderdiği bilgi notları. Olayları kendi açılarından anlatıyorlar.
Siyasetin girdiği her yerde olduğu gibi, bu mesajlarda da doğru, yanlış ve saptırma bilgiler yan yana yer alıyor. Notları olaya başka bir perspektif verdiği için önemsiyorum.
Bu girişi yaptıktan sonra, 35 köylünün Türk savaş uçakları tarafından öldürüldüğü olaya gelelim.
Hatırlarsınız, geçen gün (perşembe) olay duyulduktan sonra Genelkurmay'dan bir açıklama geldi; bir kısmı şöyleydi: "Grubun tespit edildiği bölgenin teröristler tarafından sıkça kullanılan bir yer olması ve geceleyin hududumuza doğru bir hareketin tespit edilmesi üzerine hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alınması gerektiği değerlendirilmiş ve saat 21.37-22.24 arasında hedef ateş altına alınmıştır.
Olayın meydana geldiği yer, bölücü terör örgütünün ana kamplarının konuşlu olduğu, sivil yerleşim bulunmayan, Irak kuzeyindeki Sinat-Haftanin bölgesidir."
***
Genelkurmay açıklamasındaki önemli bazı bilgi ve iddiaları kalın harflerle yazdım. Bunları akılda tutarak gelin bir de Dr. Bahoz Erdal kod adlı PKK komutanı Fehman Hüseyin'in kck-info dahilinde yaptığı açıklamaya bakalım:
"Saldırının düzenlendiği iddia edilen Haftanin'e bağlı Sinat alanı ile katliamın düzenlendiği yer arasında en az 30 kilometre mesafe bulunmaktadır.
Yüzlerce katırla birlikte sivil insanların sürekli geçiş yaptığı bir bölgede bırakın gerillanın kamplarının olması ve üslenmesini, bu tür alanlarda gerillalarımızın herhangi bir hareketi dahi olmaz.
Belirtilen yerde herhangi bir kampımız, üslenme alanımız olmadığı gibi herhangi bir eylem girişimi ya da hareketliliğimiz mevcut değildir.
Şırnak Valisi ve Şırnak Tümen Komutanı da içinde olmak üzere, tüm askeri ve idari yetkililer, sınır üzerinde yapılan sınır ticareti faaliyeti hakkında bilgi sahibi olmasına, kilometreler boyunca sınır üzerinde konuşlanan askeri tepe ve karakolların görüşü içinde hareket edilmesine rağmen, sınır ticareti yapan sivil insanların tespit edilmemesi mümkün değildir."
***
Karşılıklı açıklamalar işte böyle...
Şırnak'taki Mazlumder'liler de katliam alanının, PKK'nın konuşlandığı Sinat-Haftanin bölgesine uzak olduğunu belirtiyor.
TV görüntüleri ve fotoğraflar da, çeşitli araçların olay yerinin yakınına geldiğini gösteriyor. Bu da köylülerin, PKK militanları gibi ücra dere yataklarında değil, çokça kullanılan bir yoldan ilerlediğinin işareti.
Bölgede görev yapan askerlerden ise "Genelkurmay sorsaydı, grupta bulunanların kimliklerini verirdik. Onların PKK'lı değil kaçakçı olduğunu herkes bilir" mesajı geliyor.
Epeydir ortalıkta gözükmeyen Fehman Hüseyin'in bu olay üzerine ortaya çıkıp açıklama yapması ve diğer bazı bilgiler şunu düşündürüyor:
Grubun, Fehman Hüseyin ve arkadaşları olduğu bilgisi Genelkurmay'a ulaşınca, ince eleyip sık dokumaktan vazgeçildi. (Ölenlerin köylüler olması, istihbaratı ve hedefi kontrol süreçlerinde fahiş hatalar yapıldığını gösteriyor.)
Suriye kökenli Fehman Hüseyin gibi çok önemli bir PKK komutanının ölü ya da diri ele geçirilme olasılığı (gelecek prestiji düşünebiliyor musunuz?), "Sakın bunlar masum köylüler olmasın" kaygısının üstüne çıktı.
Not: Olayın "Gediktepe/Dağlıca Sendromu" ile bir ilgisi yok: Çünkü silah yüklü katırların sınırı geçmesi ile karakol baskını arasında en az bir hafta süre oluyor. İnsansız Hava Araçlarının kontrolü altındaki grubun, sınırı geçer geçmez bir yere saldırması söz konusu değildi.
Bu kez yeni yıla buruk giriyoruz. İnşallah 2012 böyle devam etmez. Her şeye rağmen mutlu yıllar!