Bilinmeyen Türkler (1)
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı sevgili Enver Yücel hayatımın sonuna kadar saklayacağım bir yeni yıl hediyesi gönderdi: Amerikalı gazeteci Clarence K. Streit'in "Bilinmeyen Türkler" adlı kitabı.
Streit, 1921 başlarında Ankara'ya gidip Mustafa Kemal Paşa'yla Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildikten sonra şahsen mülakat yapan ilk yabancı gazeteciydi.
O sıralar Philadelphia'da yayınlanan "Public Ledger" gazetesinin muhabiri olan Streit sadece Mustafa Kemal Paşa'yla görüşmekle yetinmedi; dönemin Ankara'sını, Anadolu'sunu da dolaştı ve hem yazıp hem fotoğrafladı.
1921 ilkbaharında Fransa'ya geçen Streit, Anadolu notlarını "Bilinmeyen Türkler" adıyla kitaplaştırdı. Ama ne Avrupa'da, ne de ABD'de hiçbir yayıncıya kabul ettiremedi.
Bahçeşehir Üniversitesi, işte o 90 yıl öncesinin notlarını bir araya getirtti, Türkçe'ye çevirtti ve özgün adıyla yayınladı: "Bilinmeyen Türkler. Mustafa Kemal Paşa, Milliyetçi Ankara ve Anadolu'da Gündelik Hayat. Ocak-Mart 1921".
Kitap en az 10 yazıya konu olmaya değer. Ben şimdilik iki yazı için bir bölümünden alıntı yapacağım.
***
Streit, şubat ayı ortasına doğru Ankara'ya vardı. Anadolu Ajansı gelişini 14 Şubat 1921'de kamuoyuna duyurdu:
"Philadelphia'daki Public Ledger ve Sendikası muhabirlerinden Bay Clarence K. Streit, Samsun üzerinden Ankara'ya vardı. Bay Clarence, Amerikan basınını Anadolu'daki gerçek durum hakkında bilgilendirecek. Anadolu Ajansı, Bay Clarence'a büyük bir hoş geldin der ve sorumlu olduğu hassas görevi dürüstçe yerine getirmesinde ona başarılar diler."
Streit de defterine Ankara'dan ilk notlar olarak şunları yazdı:
"9 aydan bu yana Ankara'da bulunan tek Amerikalı ve ilk yabancı muhabir olduğumu öğrendim. Chicago Tribune muhabirlerinden Larry Rue, Meclis'in açıldığı Ankara'da bir önceki nisanda (1920) bulunmuş ama hükümet kurulduğundan bu yana kimse gelmemiş."
***
Şimdi, kitabın son derece ilginç ve tarihi önemi bulunan bölümüne geçebilirim. Söz konusu bölümün başlığı "Başkan Mustafa Kemal, 1920'de demokrasiyi nasıl dikte etti?"
Ve de Mustafa Kemal Paşa'nın ağzından Meclis'in işlevi, yetkileri ve güçlerinin anlatımı:
"Meclisimiz milletin kaderini sadece yasama yoluyla değil, devlet işlerini de yöneterek kontrol edecektir. Olağanüstü koşullarda bulunan tüm milletler şu seçeneklerden birini kabul eder: Ya yasama organını askıya alır ve hükümetin yürütme koluna tüm gücü verir ya da tüm millete danışarak hareket eder. Tartışmaya tam özgürlük veren İslam dinimize de dayanarak, ikinci yolun daha iyi olduğu fikrindeyiz ve bu yüzden tüm milletin kendi iradesiyle yönetildiğini görmek istiyoruz."
Mustafa Kemal sonra gözlerini milletvekili sıralarında gezdirdi ve sözlerini şöyle bağladı:
"Meclisiniz sadece kanun koymak ve bir yürütme organının işlerini kontrol etmek için toplanmamıştır; yürütme işlevlerini görme görevi de vardır. Bu yüzden, bugün Türkiye'de sizden üstün güç yoktur."
***
Streit, Ankara'ya geldiğinde, Büyük Millet Meclisi, Anayasa'yı birkaç gün önce kabul etmişti. 1921 Anayasası'nı.
Amerikalı gazetecinin gerçekten çok ama çok ilginç gözlemlerinin en önemli bölümünü bence 1921 Anayasası üstüne değerlendirmeleri oluşturuyor.
Türkiye'nin yeni bir Anayasa arayışında olduğu bugünlerde Streit'in 1921 Anayasası ile ilgili notları pekala bir bellek çalışmasını tetikleyebilir. Onu da yarın anlatayım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.