M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Krizin Asıl Sebepleri

Krizin Asıl Sebepleri

Bütün bu gürültü, fırtına, savaş laiklik için mi?.. Sakın böyle bir kuruntuya kapılmayın.

Bu bir hukuk kavgası mıdır?.. Hayır hayır!..

Türkiye’nin İran’a veya Malezya’ya dönmemesi için mi böyle feryat ediyorlar?.. Lütfen bu kadar aptal ve salak olmayınız.

Bu adamlar medeniyet için mi çalışıyor?..Yahu onlara mı kaldı medeniyet...

Peki bunca gürültünün, şamatanın, çekişme ve tepişmenin, krizin, fırtınanın, kasırganın, tayfunun ana sebepleri nelerdir?

Birincisi: Türkiye pastasının büyük tarafını kimlerin yiyeceği kavgasıdır bu.

İkincisi: Bu memleket bize atalarımızdan kalmış bir çiftliktir. Halk da o çiftliğin yanaşmalarıdır. çiftliğimizi kimseye kaptırtmayız...

üçüncüsü: 1923’te imzalanan şu meşhur Lozan anlaşmasının gizli protokolleri vardır. O protokollerde galip devletlere birtakım sözler verilmişti. Onlara aykırı işler yaptırtmayız...

Dördüncüsü: Yirminci yüzyılda iki (...) devleti kurulmuştu...

Beşincisi: Gerçek ve tam demokrasiye geçişe izin yok!..

Altıncısı: Bir buçuk milyon Kripto Y. ve yine bir buçuk milyon Kripto E. var...

Yedincisi: Bir miktar yiyebilirsiniz dediysek bu kadar da hortumlayın demedik. çüş be!..

Sekizincisi: Büyük Ortadoğu Projesi’nin iki ana hedefi vardır: Türkiye’yi parçalamak, ya bağımsız parçalar halinde, yahut federe devletler şeklinde bölmek... ABD’nin, İsrail’in, Vatikan’ın istediği ehli/evcil, ılımlı/light, fıkıhsız şeriatsız yeni bir İslâm türetmek...

Dokuzuncusu: Din hürriyeti var dediysek, kadın ve kızlar başlarını örtsünler demedik. Her şeyin mâkul bir sınırı var... Halkın yüzde onu namaz kılabilir, bu nispetin çoğalmasına izin vermeyiz...

Onuncusu: On yıllık aralıklarla darbeler, ihtilâller, inkılaplar, ara rejimler yapılır ve resmî ideoloji ayakta tutulur...

Onbirincisi: Hacı Bektaşi Veli’nin türbesinde saygı duruşu, semah törenini zevk ve huşu ile seyretmeler, dualar falan... Biraz keskin zekalı olunuz...

Lütfen kuzu kuzu anayasa, hukuk, mukuk tartışmaları yapmayınız.

Biraz cin fikirli, fîrasetli olunuz. Bu kavga hukuk kavgası değil. Bu kavga anayasa kavgası değil.

Bu kavganın görünmeyen temellerinde yüz milyarlarca dolar var.

Az bir zamanda birileri bu kadar büyük parayı nasıl devşirdi? Bu kadar da olmaz!

Vaktiyle PKK lideri öcalan, gazeteci Avni özgürel’e ne demişti: “Avni bey, bu savaşı bitireni bitirirler...” Hangi savaş bu? Akılsızca sorular sormayın, elbette PKK savaşı... Evet bu savaşı bitireni bitirirler. (Neşe Düzel’in yaptığı mezkûr röportajı internetten bulup okuyabilirsiniz.)

Evet benim sevgili vatandaşlarım, sakın kof bahanelere, boş gerekçelere, aldatıcı açıklamalara inanmayın, kanmayın. Perdelerin, paravanaların ardında dönen dolapları sezmeye, öğrenmeye çalışın.

Bir çok şey tartışılabilir ama bir konu var ki, o çok açıktır: Bu savaş bir fazilet savaşı değildir.

Taqiye

Yakın tarihimiz taqiyelerle doludur. Taqiyenin mânası: Sakınma, çekinme. Olduğundan farklı görünme. Mezhebini, görüşünü belirtmeme, gizleme.

Müslümanlık taqiyeyi kabul eder mi? Şiîlere göre taqiye ve kitman dinin çok esaslı ve temel bir kuralıdır. Namaz gibidir. Onların imamları, “Taqiyesi olmayanın dini de yoktur” demişlerdir.

Sünnîlikte durum böyle değildir. çok istisnaî ve zarurî durumlar dışında taqiye yapılamaz.

Kurtuluş savaşı yıllarında birçok politikacı taqiye yaparak İslâm’a, Hilafete, şeriata, tesettüre, İslâmî hayata taraftar görünmüştür.

Demokrasiye geçildikten sonraki yıllarda Süleyman Demirel İslâmcı gibi görünmüş, hattâ bir Nurcu yayınevi için kitapçıklar yazmıştır.

Sabataistler bol bol taqiye yapar. Bir yandan Müslüman görünür, bir yandan dine saldırır.

Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü taraftarları da geniş çapta taqiye yapmaktadır. İnanç ve görüşlerini açıkça ortaya koymuyorlar.

Yakın zamanlara kadar “Bilderberg bir Siyonist teşkilatıdır. Gayesi, dünya hakimiyetidir, Türkiye’yi de teslim almak istiyorlar” diyen birtakım İslâmcılar şu anda Bilderberg taraftarıdır.

Birtakım Müslüman gazeteler, dergiler, tvler taqiye yapıyor ve zalimleri destekliyor.

Hani zulüm karşısında susan dilsiz şeytandı...

Bizdeki birtakım Müslüman politikacılar İsrail konusunda taqiye yapmaktadır. Zaman zaman Müslüman halkı tatmin etmek için “Bu kadar da zulüm olmaz” diyorlar ama Siyonistlerle çok sıkı bir işbirliği içindedirler.

Taqiyecilere inanılabilir mi?

Hangi laflarına inanalım?

Meselâ Bilderberg kötü müdür, iyi midir?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi