TYB
Meşhur bir söz var: En akıllı filan, onu da ağaca bağla..
Hani şu tuzun kokması hikayesi. İşler karıştığında topluma yön verecek, onları toplayacak olan alimler, aydınlar, daha doğrusu münevverler değil mi?
Onlar gökteki yıldızlar gibi olacaktı değil mi?
Sözü Türkiye Yazarlar Birliğinin 14 Ocakta yapılacak kongresine getirmek istiyorum.. Toplantı cumartesi(bugün) 14.00de dernek merkezinde..
Ne yazık ki, ben Malatyada daha önce planlanan bir Anayasa forumuna katılacağım.. Umarım dostlar bu toplantıya katılırlar..
Cafer Yavni daha önceki kongrede usulsüzlükler olduğu ve konunun yargıya intikal ettirildiği, kongrenin kayyum nezaretinde yapılması gerektiği kanaatinde olduğu için kongreye katılmama çağrısı yapıyor.
Bana göre dernek üyeleri sorunu kendi aralarında, kendi iradeleri ve oyları ile çözeceklerse, niye mahkemelik olalım..
Ahmet Mercanın kongreye kendi listesi ile katılacağını geçen hafta sonu öğrendim. Daha sonra Muzaffer Doğan aradı, o da farklı bir liste ile katılıyor kongreye.. Ben çarşaf liste önerdim ama, arkadaşlar, yönetimde bir hukukçu, bir mali müşavir kökenli birilerinin bulunmasının önemine değindiler..
Ben katılsaydım, kimin listesinde kimler var birkaç isim dışında bilmiyorum. Bu insanlar benim kardeşlerim, ama mutlaka bir listeye oy verecek olsaydım bile bazı isimleri çizerdim herhalde.. Ya da çarşaf listeyi savunurdum. Karma bir liste çıkarırdım.. Belki de kardeşlerimin haklı oldukları yerler vardır ama derdim şu, ben TYBnin bütününü sahiplenmek, herkesin katılımını sağlamak düşüncesindeyim..
Keşke rutin bir kongre gündemi ile olmasaydı bu kongre, 3 hatta 5 gün sürseydi. Komiteler, komisyon raporlar, geçen yılın değerlendirilmesi, gelecek yılın tavsiye kararlarının alındığı, bölgeye ve dünyaya açılma hesaplarının yapıldığı bir kongre olmasını isterdim..
Madem küresel bir actor olmaktan söz ediyoruz, bu iş tek başına siyasilere bırakılamayacak kadar önemli bir sorumluluk. Sermayenin de bu yarışta olması gerek bizim de..
Eğer yeni bir medeniyetin ihya ve inşasından söz ediyorsak, bizim kongremizin böyle olmaması gerek..
TYB önemli bir dernek. İsminin başında Türkiye var, kamu yararına çalışan bir dernek statüsünde, şerefli bir geçmişi var..
İmam ne yaparsa cemaat ne yapmaz ki! Bizim diğer kuruluşlara örnek ve önder olmamız gerekmez mi?
Bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir.. Kendi içinde hile ile suçlanan, kendi sorununun çözümünü mahkeme kapılarında arayan bir TYB beni üzüyor..
Sonuçta kongre kararı alınmış.. Kongre yapılacak mı, yapılmayacak mı, orada belli olacak. Onun için herkesin oraya gitmesi, duruma vaziyet edip, TYBye sahip çıkması gerek..
Bu işler biraz da bizim ihmallerimizin sonucu değil mi?
Doğru düzgün aidatlarımızı bile ödemediğimiz hepimizin malumu. Suçu birilerine yıkmak kolay..
Bugüne kadar böyle geldik, ama bundan sonra böyle gitmemeli. Media yeniden yapılandırılırken, her şeyin yeniden tartışıldığı bir zamanda TYBnin söyleyecek çok sözü olması gerekir..
TYB kongresinde kim kazanırsa kazansın, kongre yapılsın ya da yapılmasın, sonuç ne olursa olsun, TYB üyelerinin bu işe sahip çıkmaları gerek.
Belki genel merkez ve şubelerin 2012de olağanüstü bir kongre ile yeniden yapılanmak ve yola devam etmek için kolları sıvaması da gerekebilir. Gerekirse tüzük değişikliğine gidilmeli. Dışa açılmalıyız.. İslam ülkeleri, Türk dünyası, Balkanlar, Kafkaslar, Arap dünyası, Akdeniz, Karadeniz havzası..
Unutmayalım ki, bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyden hesaba çekileceğiz.. Hiçbir müminin dünyada olup bitenleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip olmadığını düşünüyorum.. Hakka ve halka karşı, tarihe ve insanlığa karşı borcumuz var.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.