Büyükanıt, Kıvrıkoğlu ve Çevik Bir!..
Evet, o parti, darbeci geleneği temsil ediyor.
Evet, bu parti yöneticilerinin, genetik kodlarından gelen, engel olamadıkları bir tepeden bakma ve millete biçim verme arzuları var.
Evet, İlker Başbuğun başına bunlar geliyor da, Yaşar Büyükanıt, Çevik Bir hakkında niçin işlem yapılmıyor? derken işi sulandırmaya ve dikkatleri gayri meşru ilişkilerden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Bunlara evet de...
Önemli olan kimin dediği değil, ne dediği!..
Uzun lafın kısası:
Hem Yaşar Büyükanıt hem de Çevik Bir, yargı süzgeçlerinden geçirilmeli!..
Sonuçta kime yararsa yarasın; Muhtıra vermek suçtur!..
Hiç şüphe yok ki; 27 Nisan muhtırası ile anayasal düzene kast edilmiştir!..
Bildiriyle açıkça Amir pozisyonundaki Meclis iradesi ve Hükümet hedef alınmış...
Milli irade, saldırıya uğramıştır!..
Yaşar Büyükanıt, behemahal yargılanmalıdır!..
¥
Ve Çevik Bir!..
Askerin Demokrasiye Balans Ayarı yapma çabasına girmesi suçtur!..
Bu BİR!
¥
Ve ikincisi...
28 Şubatın bizce malûm olan perde arkasını bütün memleket evlâtlarına yansıtmak bakımından çok daha anlamlı bir mesele:
Yirmi yaşındaki tanklarımızı İsraile tamir ettirme işi!..
İsraile tamir için gönderilen 160 tankın nerede olduğu bizce- meçhul!..
Bir Pimin hesabını Mehmetçikten haklı olarak soran irade, 160 tankın akıbetini biliyor mu?..
Dün, Meclis Kütüphanesindeydim...
Bakanlar Kurulu kararlarını teker teker inceledim;
O dönemde, İsraile Tank Tamir İşinin Verilmesi ne dair Bakanlar Kurulu kararını bulamadım!..
Kabine By-Pass mı edildi, edildiyse kim, hangi cüretle etti.
Yoksa, özel statüsünden dolayı gizli dosyalarda mı evrak!..
Tank tamiri işinde; Suikast Silahı Uzileri üreten Yahudi firması IMIa (Israel Military Industries) muhtaç mıydık?..
Sadece bu değil...
Aşağıdaki soruların da işi bilenler nazarında büyük anlamlar ihtiva edeceğini düşünüyorum...
Benden değil, Bu İşin Uzmanından:
_3- Tankların İsrailde modernizasyonu ihalesinde, dönemin Savunma Sanayi Müsteşarı olarak imzayı basan kimdir?.. _2- Bu ihale o zamanlar, (ilgili birim) tarafından reddedilmiş midir?.. _3- Bu reddedişten altı ay sonra (30 Ağustosta) bu imzayı atan Müsteşar; Kurmay Başkanlığına atanmış mıdır?.. _4- Bu göreve atandıktan sonra, (daha önce reddedilmiş olan) ihaleyi onaylamış mıdır? _5- Bu zat... Hem Savunma Müsteşarı olarak ihaleyi açmak, hem de Kurmay Başkanı olarak onaylamak suretiyle... Aynı ihale için (farklı zamanlarda) iki imza birden atan tek adam olarak tarihe geçmiş midir?.. _6-Tank ihalesinin İsrail firmasına verildiği sırada Tümgeneral olarak Kara Kuvvetleri Karargâhında görev yapan Emekli Tümgeneral Erdal Sipahi, o dönemde bu işe karşı çıktığını söylüyor. Sipahinin, Bu hatalı bir tercihti. Karşı çıkmamıza rağmen yukarıdan gelen emirle ihale İsrail firmasına verildi. Modernize etmek yerine yeni tanklar alınsaydı daha doğru olacaktı şeklindeki ifadelerinin vardığı yer neresidir? _7- Tümgeneralimizin, 6ncı maddedeki sözleri isabetliyse... Bu durumun yargıyı ilgilendiren boyutu yok mudur?..
¥
Evet...
İkinci Başkan Çevik Bir o dönemde öne çıktı...
Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlunun sorumluluğu daha da fazla.
Eski tankların tamiri için harcanacak paranın çok daha azıyla yepyeni tankların alınması mümkünden, iş hangi sebeplerden dolayı İsraile verildi?..
¥
Özetle:
Hem Sayın Hüseyin Kıvrıkoğlu hem de Sayın Çevik Bir yargılansın...
Kendilerine yargı önünde hesap verme imkanı sağlansın.
Kim bilir, belki de uzmanımızın soruları yersizdir!..
Belki de, bu İsraile tank tamiri işinde, şüphelenmeyi gerektirecek en ufak bir pürüz yoktur...
Bu takdirde de, yargı yoluyla bütün iddiaların dayanaksız kalması sağlanmış olur!..
Tabii, bu işten siyasi iradeyi de sorumlu tutmamak olmaz...
Dönemin Mutlu-Mesut ekibine de hesap verdirtmek hukukun gereği!..
¥
Yargılama şart...
Aklın yolu BİR!.