Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Beydağı’na yaslanmış Malatya

Beydağı’na yaslanmış Malatya

Beydağı’na yaslamış sırtını aziz Malatya

Dağıyla, ovasıyla suyuyla başkadır Malatya

Güler yüzlü insanlarıyla hoştur Malatya

Yolunuz düşmediyse sizi bekler Malatya.

Yazıya başlarken bu dörtlük geliverdi aklıma. Malatya da Sivas gibi şairleriyle, ozanlarıyla, türküleriyle, yazarlarıyla, siyasetçileriyle ve tabii kayısısıyla ünlü bir şehrimizdir.

Bir beldeyi en iyi anlatan unsurların başında, haliyle insanları gelmekle birlikte bu insanların beslendiği kültürel değerleridir.

Bir köyün, kasabanın, şehrin ve bir ülke geleceğinin imarı için, “olmazsa olmaz” şartlarından birisi de, o toplum kültürünün yaşatılarak gelecek nesillere aktarılmasıdır.

Bunu yapmayan toplumlar; kimliklerini ve kişiliklerini mayalayan kültürlerini yabancı kültürlere tercih ederler, unuturlar, hatta yaşamaktan ve yaşatmaktan utanırlar.

Bir müddet sonra kültür erozyonuna uğradıklarında anlarlar, ne kadar melezleştiklerini ve kendi insanları başta olmak üzere dünya insanlığına yabancılaştıklarını.

Tarih içerisinde Malatya’nın erdemli insanları, kültürlerini koruma adına; tarihiyle, türküleriyle, romanlarıyla, hikayeleriyle, şiirleriyle, folklorüyle, değer yargılarını yaşatma mücadelesi vermişler ve halen de vermekteler.

¥

Malatya’da bulunduğum süre içerisinde tüm bu kültürel değerlerin yaşatıldığını gördüm. Ve bu uğurda emek harcayan ter döken insanlarla beraber oldum.

Bu güzel insanlardan birisi de Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır’dı. Tatil ve dinlenme bilmeden Malatya için mesai yaptığını öğrendim.

Dünyanın en zor sanatlarından birisi de insanoğlunu mutlu etme sanatıdır. Bu bilinçle çalışan Ahmet Çakır, “insana insanca hizmet” götürmenin heyecanı içerisinde faaliyetlerini anlattı.

Daha önceki gidişlerimde gördüğüm Malatya, şimdilerde çok değişmiş. Altyapı çalışmalarının hızlandığı günlerde yine yolum düşmüştü.

O günlerde belediyenin bu çalışmalarından rahatsız olan dostlara rastlamıştım, yine aynı kişilerle karşılaştığımda sordum, “Hâlâ şikâyetçi misiniz” diye.

Biraz mahçup, biraz mutlu bir ifadeyle, kendi kendilerini eleştirerek şunları söylediler:

-“Şehirde yüzbinlerce insan yaşıyor, herkes kendi cephesinden bakınca elbet şikâyet edecek çok şey bulabilir, biz de o günler için kendi rahatımızın bozulduğundan şikâyet ettiğimizi kabul etmeliyiz. Bugün Malatya’mız çok düzenli bir şehir oldu.”

Hakikaten şehir çok değişmiş ve medeni bir görünüm almış. Belediye basın danışmanı Hamit Özpolat’ın rehberliğinde hem gece hem gündüz şehri dolaşma imkânı bulduk ve değişimi yakından izledik.

Bir şehrin altyapısı olmadan üst yapısının inşası geçici pansumandan öte gitmiyor. Bunu tecrübeli belediyeciler bilir. Ahmet Çakır da işe altyapıdan başlayıp üst yapıya geçmiş.

Üst yapıda ise en önemli ayağın sosyal ve kültürel faaliyetler olduğu da bir gerçektir.

Başkan Çakır, bu konuda da; “insanın insana ilahi bir emanet olduğu” bilinciyle kültürel ve sosyal çalışmalara ağırlık vermiş.

¥

Bir Malatya türküsünde “Al almanın dördünü, sev merdin yiğidini” der. Biz de sevdik Malatya’yı ve Malatyalıları.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi