Bir başarı hikâyesinden bahsetmiştik; Tuncay Kurnaz adlı okuma yazma bilmez bir Gaziantepli vatandaşın, bulaşıkçılıktan İngiltere’deki “marka” restoranlar zincirinin sahipliğine yükselişinin öyküsü...
Okuyucularımın bir kısmı “Azimle çalışan kazanır.” yollu mesajlarla “takdir” ifade ederken, bir kısmı da “Öyle azmetmekle çalışmakla olmuyor, o eskidenmiş!” demekte.
Doğrusu, bu ikinci kısımdaki okuyucularım için “ayartıcı” görüntüler çok.
“Sağ”ımızda, “sol”umuzda haksız kazançlarıyla saltanat hayatı süren bir dolu tip var.
Bunlar hakkında öyle bilgiler ulaşıyor ki elimize; hani “Gidenlerin yerine daha iyilerinin geleceği bir belli olsa...”
Basacaksın gidecekler!..
¥
Evet, köşe dönmenin bunca kolay yolu varken insanlar niçin çalışsınlar?..
Hayatı niçin ıskalasınlar?..
¥
Hayata “para” penceresinden bakanlar için bu böyle...
Ama...
Ben, Tuncay Kurnaz örneğinden yanayım.
Temelden başla, çalış çabala...
Ama az, ama çok; maddi karşılığını alırsın.
Manevi karşılığı ise inanılmazdır bunun...
Bakın; benim etrafımda da “fırıldak” çevirerek işini götüren adamlar var...
Ama inanın hiçbiri benim kadar rahat değil...
Bir araya geldiğimizde resmen “dalga” geçiyorum adamlarla...
Ellerim ceplerimde; “Vay meslektaş, iş takipleri nasıl gidiyor?” dedikten sonra bir yanak almanın keyfi, lezzeti nerede var?..
Bir yurt dışı seyahat esnasında, medya gruplarından birinde yazan “meslektaş” diğerinde yazana “yolsuzluklar” üzerinden takılınca...
Alıyor ağzının payını:
“Konuşturma oğlum şimdi!.. Seninkiler de din, iman üzerinden az götürmemiş!..”
Orada ben de varım...
Ve düşünün amma rahatım!..
¥
Evet; yan yollara tevessül etmeyin, etmenize hiç gerek yok.
Yan yollardan parayı bulabilirsiniz ama yerine vermeniz gereken “onurunuz” ve “huzurunuz” olur!..
Bol bol dua eden, azimle çalışan ve israf etmemeye özen gösteren Allah’ın izniyle bir şekilde bulur yolunu.
ÇEVRENİZE PEK KULAK ASMAYIN!..
Yan yolları aklınızdan çıkarttıysanız ve yolunuzu da bulmak istiyorsanız, içinde bulunduğunuz toplumun telkinlerine büyük ölçüde kapatın kendinizi.
İnsanların çoğu bilerek konuşmaz ve bilerek konuşanların bir bölümü de “iyi niyetle” konuşmaz.
Sizin mutluluğunuzun, tanıdıklarınızın çoğunun da mutluluğu olacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Çoğu, çalışıp çabalayıp helal yollardan yukarı çıkmak yerine, eteklerinizden çekerek pozisyonlarını korumaya çalışırlar.
Olumluya destek vermek, özgüven işidir.
Çoğunun özgüveni yoktur...
Siz yükseldikçe kendilerinin düşeceğini düşünürler ve sizi yanlışa iterler.
Onun için...
Kendi hedefinizi kendiniz belirleyin.
Siz de varsınız, siz de varsınız...
Sakın unutmayın!..
Vicdanınızın gösterdiği istikamette ilerleyin.
Özellikle genç arkadaşlar; “Üniversiteye girmek çok zor, bitirmek çok zor, bitirdikten sonra iş bulmak çok zor, öf, püf” türlü moral bozucu yaklaşımlarla ortaya çıkanlardan uzak durun.
Her zaman fırsat vardır; güneş herkes için doğar ve ondan bazıları istifade eder.
Önemli olan, “aradan sıyrılabilmektir.”
Ve sizin sıyrılabileceğiniz bir “ara” mutlaka vardır.
Okuyorsanız, hafta sonları da olsa ve hatta para almasanız da ileride “işinize yarayacak” bir işe girin.
Tecrübeyle desteklenmemiş bir diplomanın fazla anlam ifade etmeyeceğini bilin.
“Meslek seçiminde” önceliğiniz “para” olmasın.
Her mesleğin bol “para” kazananları ve kazanamayanları vardır.
Önemli olan, sevdiğin işi yapmandır.
Dua et!..
Azimle çalış!
Programlı çalış!..
Çevrene -fazla- kulak asma!..
Yan yollara sapma.
Ufak tefek moral bozuklukları esnasında sakın programını aksatma!..
Birilerine “alet” de olma.
Hedeflerine ulaşırsın.
“İnşallah.”