Dozunu iyi ayarlayın
On yedi yaşında bir lise öğrencisi bana duygularını şöyle ifade etmişti: "En çok tarih dersini seviyorum çünkü tarih hocam bana çok değer veriyor, soru soruyor ve sorunun cevabını bildiğimde aferin, sen iyi bir tarihçi olursun diyor.Bu beni çok mutlu ediyor. Çünkü annem de babam da beni hiç takdir etmezler, çevremde sevilen biri olmadığım için çok yalnızım. Beni tek seven kişi tarih hocamdır. O yüzden ileride tarih öğretmeni olmayı düşünüyorum, o zaman ilk yapacağım şey, bir çiçek alıp tarih hocamı ziyaret etmek olacak"
İnsan olarak, takdir edilmeye, övülmeye ihtiyaçlıyızdır. Bu bizim hayattaki başarımızı destekler, motiv güçlerimizi harekete geçirir ve yaptığımız işe daha büyük bir şevkle sarılırız. Ama nedense toplum olarak taktir etmeyi pek sevmeyiz. Bunun yerine,karşımızdaki kişinin kusurlarını araştırır, tenkit eder, eleştiririz. Oysa insan ilişkilerini başarılı kılan bazı püf noktalar vardır. Karşımızdaki kişinin olumlu taraflarını ifade etmek, iyilik gördüğümüzde teşekkür etmek, bağışlayıcı olmak, takdir etmek bunlar arasında önemli bir yere sahiptir.
Bir takdir bin başarıyı beraberinde getirir
İnsanların yaptığı iş ne olursa olsun, bir miktar övgüye ihtiyaç duyarlar.
Takdir ettiğinizde, insanların başarılarına katkı sağlamış olursunuz
Takdir ettiğiniz insanların cesareti yükselir ve hayata olumlu tarafından bakarlar.
Takdir edilen kişi kendisine değer verir.
Unutmayın, takdir yapıcıdır, eleştiri ise yıkıcıdır. Fakat bunun da bir dozu vardır. Takdirinizi bir tür pofpoflamaya, kişinin benliğini şişirmeye alet ettiğinizde fayda yerine zarar verebilirsiniz. Bu nedenle takdir etmekten hiçbir zaman kaçınmayın ama bunun yerini ve dozunu iyi ayarlayın. Bir de kişinin kendi çabasıyla elde ettiği şeyleri takdir edin....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.