Dökülüyorlar!
Peygamber Efendimiz'e (sallallahu aleyhi vesellem) kameralar önünde saygısızlık eden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri önder Sav, partizan bir valiyle yaptığı görüşmede suçüstü yakalanarak 'çarpıldı'.
Hükümetin kendisini dinlettirdiğini iddia ettikten -ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a da iddia ettirdikten- birkaç gün sonra Turkcell ve Telekom'dan alınan belgeler önder Sav'ın no tuşu yerine yes tuşuna basarak Vakit muhabirine kendi kendini dinlettirdiğini -hem de kırk küsûr dakika dinlettirdiğini- ortaya koydu; önder Sav bir kere daha 'çarpıldı'.
Utanç verici bir durum.
Gelin görün ki, önder Sav, katıldığı CHP toplantılarında ayakta alkışlanıyor!
Nedir bu alkışların manası?
CHP'liler, "Bravo Sayın Genel Sekreter! Peygamber'e ne güzel saygısızlık ettiniz. Şu telefon meselesinde ne güzel rezil oldunuz ve partimizi de ne güzel rezil ettiniz. Bu rezaletler için size minnettarız, sizinle gurur duyuyoruz" mu diyorlar?
Herhalde öyle demiyorlardır.
Demek ki bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız.
Kurban olduğumuz Allah (Celle Celaluhu) kimseyi CHP'liler gibi şaşırtmasın!
* * *
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin suyuna çamur atmaya kalktılar…
"Arsenik oranı çok yüksek, musluklardan ölüm akıyor" dediler…
Meğer, arıtma tesislerinden ve bu tesislerin işlevlerinden haberleri yokmuş.
Arsenik oranının düşürülebileceğini ve zaten düşürüldüğünü bilmiyorlarmış.
Geldiği yerde 15 mg/L civarında olan arsenik oranının, arıtma tesislerinde 1 ilâ 4 mg/L'ye düşürüldüğünü (yani Batı ülkelerinde 'riskin başlangıcı' olarak kabul edilen 10 mg/L'nin çok altında kaldığını) yeni öğrendiler… Ortalığı velveleye verip milletin (en azından CHP'ye inananların) yüreğine ölüm korkusu saldıktan sonra!
Şunu da yeni öğrendiler:
İzmir'deki CHP'li belediyenin Karşıyaka ahalisine içirdiği suda 30 ilâ 40 mg/L arsenik var!
CHP'liler, bu rezaleti ortaya çıkaran Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e teşekkür edip kendi belediyelerinden hesap soracaklar mı?
Hiç sanmıyorum.
Onlar, arsenik şampiyonu CHP'li belediyeyi de ayakta alkışlar!
* * *
Kurban olduğumuz Allah (Celle Celaluhu) kimseyi CHP'liler gibi şaşırtmasın.
Bir CHP milletvekili, Fethullah Gülen Cemaati'nin Gagavuz Türkleri için açtığı okulda öğrencilere 'Sizi namaz kılmaya zorluyorlar mı?' diye soruyor…
öğrencilerin tamamının Gagavuz olduğu bilgisi kendisine verildiği halde soruyor bu soruyu…
Soruyor, çünkü dünyadan haberi yok…
Yeni TRT Kanunu görüşülürken basbayağı Türkçülük yapan bir partiye mensup, ama Türk dünyasından da haberi yok…
Gagavuzların Hıristiyan olduğunu bile bilmiyor…
öğrencilerden 'Ne namazı? Biz Hıristiyanız' cevabını alınca neye uğradığını şaşırıyor.
Eminim ki CHP'liler o şaşkın vekillerini de alkışlayacaklardır.
'İşte dışişleri bakan adayımız!' da diyebilirler.
* * *
Dünyanın en bereketsiz partisi olan CHP, söylediği ve yaptığı her şeyin altında kalıyor.
Hangi işe el atsa yüzüne gözüne bulaştırıyor.
Müthiş bir bereketsizlik…
Millet çoğunluğunun desteğini kazanması şöyle dursun, onun alay konusu olmaktan kurtulması bile mümkün görünmüyor.
E, Tuncay özkan'ın demokratik yollarla başbakan ve Doğu Perinçek'in demokratik yollarla cumhurbaşkanı olması da mümkün görünmediğine göre…
'Derin devlet'in bu işe el koyması lazım!
Gelin görün ki, CHP ekolünden gelen 'derin devlet' üzerinde de müthiş bir bereketsizlik var.
O da el attığı her işi yüzüne gözüne bulaştırıyor.
Görüyorsunuz işte:
Basına sızmaması için gereken bütün tedbirler alınarak yapılan gizi 'darbe' toplantıları açığa çıkıyor, suçüstü yakalananlar ne diyeceklerini şaşırarak rezil rüsva oluyorlar.
Başlarını duvara dayayıp doya doya ağlasalar yeridir!