CHP’nin halkın neresinde olduğunu ben biliyorum da acaba CHP’liler biliyor mu onu merak ediyorum.
Bilmeleri ve anlamaları mümkün değil. Bilseler ve anlasalar, böylesine kafalarını kuma sokup, aydınlık Türkiye’yi karanlığa gömmek isterler mi? Küfretmek yerine millet ve devlet adına bir mum yakarlar.
Haklarını yemeyelim, mum yakıyorlar ama “rakı sofralarını” süslesin diye yakıyorlar. Adamların rakılarına falan laf etmiyorum, kimsenin ne giydiğine ne giymediğine ne içtiğine ne içmediğine karışmayacak kadar CHP zihniyeti dışı, normal bir yurttaşım ben.
Aydınlıktan korkan, gelişmeden ürken, büyümeden endişe eden CHP’ye göre halk, kocaman bir “hiç”ten başka bir şey değildir. Aksini belirtecek bir zihniyet mensubu varsa, halkın neresinde olduklarını söylemeleri kafidir, göstermesinler gerisini biz anlarız.
Anadolu’nun neresine giderlerse gitsinler, Anadolu köylüsü tarlasında, tapanında, bağında bahçesinde huzur içerisinde çalışmaktadır. Alın teriyle ekmeğini aşını kazanmanın peşindedir. Türkiye’yi eliyle, tırnağıyla besleyenler de o insanlardır.
Halk denilince genellikle akla bu insanlarımızla birlikte diğer “emekçiler ve işçiler” gelir. Bu emekçiler ve işçilerin acaba kaçta kaçı, CHP’ye oy vermektedir ve CHP’nin bugün izlediği halkı dışlayan politikalarını benimsemektedir.
Anadolu köylerini bir tarafa bırakalım ve büyük tarım kesimiyle, sanayi kesimine bakalım. Alnının teriyle tarımda ve sanayide büyümüş kaç işveren, bugün CHP’yi desteklemektedir. Paralarını yurtdışında mı değerlendirmektedirler yoksa yurtiçinde mi?
CHP’yi destekleyen iş çevrelerine baktığımızda görülür ki, büyük ekseriyeti, devletin halkla bölüşmesi gereken imkanlarını cukka edenlerdir. Malum zihniyeti benimseyen ve destekleyenlerin iş hayatı incelendiğinde görülür ki, elde ettikleri imkanların bir hak gaspı olduğu ortaya çıkar. Aksini söyleyeceklerin tekzip etmesini bekleriz.
İsmet İnönü’den bu yana geçmişi bir türlü aydınlanamayan CHP’nin bugününe gelecek olursak. Siyasetin sıcak ortamında CHP her fırsatta ortaya çıkar ve düşüncelerini; “iftiralarla,” “fitnelerle,” “fesatlarla” ortalığa saçıp savurmaktadır. Yanılıyorsak düzeltiriz.
Bu hezeyanların neresinde halk adına atılmış bir adım ve halk adına söylenmiş bir çift söz vardır. Halktan hangi kesim çıkıp şunu söyleyebilir; “Evet, CHP halkın hiç olmazsa şu kadar küçük kesimi için bari doğru laf edebiliyor” diyebilir.
Yine CHP’nin dikkatlice politikalarına bakıldığında kimi ve neyi savunduğunu anlayan birileri varsa, sevdiklerinin başı için söylesinler, yazsınlar, konuşsunlar; virgülüne ve noktasına dahi dokunmadan aynen yayınlayamaya hazırız.
Her yurttaş gibi, haberleri izliyorum, gazeteleri okuyorum, gidip geldiğimiz yerlerde ülke meselelerini konuşuyoruz ama CHP’nin halk adına söylediklerine dair, en ufak bir söz meclise gelmiyor. Sürekli kavga, tartışma ve memleketi karanlığa götürme senaryoları gündemi işgal eden başlıca meseleler oluyor.
CHP’ye göre halk; “bilmez,” “görmez,” “duymaz,” “anlamaz.” Halk sadece “hizmetçidir” hizmet eder. Hizmet etmek istemeyen de düşman ilan edilerek, başına çorap örülür ve yurttaşlık imkanlarından yoksun bırakılarak cezalandırılır.
CHP’nin halk adına bu infazdan başka bir tek söylemleri bulunduğunu, projeleri, planları olduğunu bilen, gören, duyan varsa, Allah aşkına yine sevdiklerinin başları için açıklasınlar, yazsınlar, konuşsunlar da bilelim ve hatamızdan dönelim.
Halkımızın milli ve dini değerleri vardır. Kimi kesim daha çok sahip çıkar, kimi kesim daha az sahip çıkar ama ortak noktada buluştuklarında, halkımızın çok büyük kısmı bu değerleri benimser. CHP’yi bu değerlerin herhangi bir yerinde gören ve bilen var mıdır?
Bir de şöyle soralım; “CHP zihniyetini benimseyen kaç kişi, halkın içinde halkla beraberdir. Kendi kolonileri dışında kaç kişi, toplumun çeşitli kesimleriyle barış içerisindedir ve kaç kişi, hoşgörü, sevgi ve muhabbetten söz ederek, milletin refahını ve mutluluğunu istemektedir?”