Sistemin omuzlarındaki ağırlık o taraflara doğru yelken açıp gidiyor...

Bizden Araplara laiklik tavsiyesi yanı sıra, ar çatlatacak dizilerin ihraç edilmesi hayra alamet sayılmaz. Eskiden ahlak ve maneviyat ihraç ederdik, şimdilerde Müslüman toplulukları dize getirecek dizileri ihraç ediyoruz...

Arap memnun, Türk sermayesi cebini doldurduğundan daha da memnun...

Bu manzaralar Kemalist devrimlerin sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da bile yerleşmekte olduğuna delalettir. Rejim değişikliği tam da bu mayaya uygun...

Zannedersiniz Ortadoğu halkı kıyama kalktı.

Aksine yerine koyacakları gideni pek de aratmayacak.

Çünkü bu kıyam denilen başıbozukluğun içerisinde Batı’nın eli vardır...

Senaryo onun, kural onun, karar onun...

Oralarda da pek yakında Arap laikliği olacak... Hürriyet diyerekten kıracaklar utanma ile arlanmanın bel kemiğini. Don gömlek dökülecekler ortalığa...

Şimdi de laikliği biz anlamamışız da bazı muhteremler yeni anayasaya anlaşılır halini yerleştireceklermiş. Dedim ya, Türk laikliği tuttu...

Arkasından Türk Müslümanlığı tutturulacak...

İşte öylesi bir laiklik, Latince’sine taş çıkartacak cinsinden...

Laiklik; CHP zihniyetinin altı oktan birisi olduğuna göre, ne halde olursa olsun yeni anayasaya konulması halinde Kemalist devrimler yatar kalkar size dua eder.

Sade bu kadarla kalsa...

28 Şubat günlerini hatırlayın. O zamanlar taş kesenler, şimdiler de Ilımlı İslam adına yelken açmışa benziyorlar. Havalar mı değişti, kim değişti?

Demokrasi, laiklik, evrensel haklar gibi dolmalarla Müslümanlar kandırılırken ABD askerleri Afgan dağlarını bombalıyor, hırsını alamayınca şehit askerlerin üzerine işiyor.

Tablolar gerçekten iğrenç...

Mübarek gibi bir adam yıllarını Batılılara verdi ama miadı dolunca hem koltuğundan oldu, hem de idamla yargılanıyor. ABD’nin İran’a karşı 10 yıl menajer savaşçı olarak kullandığı Saddam Hüseyin, sonuçta darağacında sallandırıldı.

Hangisini saysak ki, hepsi birbirinden beter.

Şimdi de Oğuzhan Asiltürk ağabeyimiz Ergenekoncu generallerin mahiyeti hakkında flaş açıklama yapınca Çölaşan cenapları bu açıklamaya bodoslamadan atıldı...

Doğrusu ben de anlamadım gitti, bu generaller 28 Şubat’ın as elemanları değil miydi?

O günler hedefte Refah Partisi yok muydu?

Buna rağmen, Oğuzhan bey darbecileri vatansever, ABD aleyhtarı olarak nitelendirince, 28 Şubat’ın masumlar üzerinde kalacağından endişe etmeye başladım.

İster misiniz sonuçta İslami kesim haksız, darbeciler haklı çıksın...

Fransız locasından gelen mektup ne diyordu? “Refah Partisi’ni indirin, yerine daha ılımlısını kondurun.”

Onlar da ‘emrin olur’ dediler, isteneni yaptılar.

Şimdi ne diyoruz? “Bu generaller ABD karşıtı olduklarından hapse atıldılar...”

Hapse atmak elbette ki iktidarın işi değildir. Ama bu demek değildir ki bu kişiler Amerikancı değil. Dedik ya, hem Amerikancı olurlar, hem de miadı dolunca yolcu olurlar.

Bunda yadırganacak bir şey yok.

Anlaşılamayan, darbecilikle vatan sevgisinin bir arada nasıl barındığıdır.

Fail meçhul cinayetlerin katillerine sorun, onlar da aynı şeyleri yumurtlayacaklar.

Vatan sevgisi, milliyetçilik diyecekler.

Kimseler ayranım siyahtır demiyor...

Bize gelince zahire bakarız, kimin kaç okka geldiği; yaptığı işlerinden anlaşılır.

Demokratik düzen düşmanları ve bir de halkın inançlarını asimile etmeye yönelik sözde devrimler... Batı müstemlekecililikle köleliği buradan başlatıyor...

Aksine, biz de buradan uykuya dalıyoruz...