Bu yazıyı CHPliler okumasın!..
Kanal Adayım.
Fatih Şahinin başarıyla hazırlayıp sunduğu Basın ve Gündemde, CHPnin gelmişine geçmişine son derece nazik, son derece dikkatli bir üslupla göndermelerde bulunuyorum:
Başbakan Erdoğan, CHPnin İttihat Terakki zihniyetini temsil ettiği iddiasında ama bu iddia bence yerinde değil.
Zira, İttihat Terakkici olabilmek için bile belli bir dünya görüşüne sahip olmak gerekir...
CHPnin dünya görüşü yoktur!..
CHP din karşıtı filan da değildir zira din karşıtı olabilmek için de bir bakış açısının var olması gerekmektedir! Vesaire...
CHPdeki matrak halleri; işte ne bileyim, Yes-No muhabbetini, altlı üstlü, genel başkanlı sekreterli enstanteneleri son derece dikkatli bir üslupla ortaya döküyorduk ki... Fatih Şahin bey, telefon hattına, Cumhuriyetin en CHP yandaşı yazarlarından Şükran Soneri aldı.
Mevzu Kurultay filan!.. Dedi ki Şükran Soner: Bu CHPnin zenginliğini gösterir. Başka partide böyle renkli tartışmalar olmaz!..
İyi... Tamam... Buradan, Şükran Sonerin kaynayan CHP ile gurur duyduğunu...
Kurultay sürecindeki hareketlenmeyi desteklediğini çıkarıyorsunuz değil mi?..
Durun, acele etmeyin..,.
Şükran Sonerin bu lafların hemen ardından söylediklerine de bir kulak verin:
Tuhaf!.. Komik!..
Dedi ki aynen: Bunlar hep AKP ile yüzde 99luk sahibinin sesi medyanın marifeti!..
Haydaaa!.. Buyur burdan yak!..
Ne demek bu?..
Söyleyen ne söylediğini bilmekte mi?..
Önder Sav-Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu- Nesrin Baytok kavgası ile AK Partinin ve yandaş dediği medya organlarının ne alâkası var?..
Nesrin Baytok ile Deniz Baykalı yandaşlar mı tanıştırdı?!
Önder Savı kayyum sürecine yandaşlar mı itti?
Deniz Baykal, kaset yüzünden gidince, koltuğuna yandaşlar mı oturdu?..
Biz böyle düşünürken...
Fatih Şahin Bey, Şükran Sonere Partinin kayyuma devredilmesine ilişkin tartışmalardan bahsediyorum Sayın Soner... Sizin dediğinizle bunun?.. yollu bir soru yöneltme ihtiyacını duydu..
Ama... Şükran Soner, aynı modda:
Hep bunlar yandaş medyanın işleri!.. CHPliler de akıllı olsalar onlara malzeme vermezler!..
Ne diyor bu böyle!..
Dediklerini, bir alt alta diz:
1-Kurultay iyidir.
2-CHPnin ne kadar renkli bir parti olduğunu gösterir.
3-Bu diğer partilerde olmaz!..
4-Hem zaten bunlar AKPnin ve yandaş medyanın işleri...
5-CHPlilerde akıl olsa onların eline koz vermez!..
6-Yani böyle kurultay kavgasına filan girmez!..
Al sana altı ok!..
Hülasası söylediklerinin, CHPlilerde akıl yok!..
Ben bu partinin tabanına acıyorum, iyi mi!..
Zavallılar; sırtlanmışlar şey misali üç beş adamı; taşı babam taşı!..
Yani düşün; Ağabeyleri Önder Sav, Saadet Partisinin en eski simalarından Şevket Kazana verdiği Kayyuma götür, partiyi bitir taktiğini, şimdi CHP için uyguluyor!..
Kemal Kılıçdaroğlu gidecek, bir zamanlar parmak attığı Deniz Baykal gelecek!..
Gel de cevap bul:
Deniz Baykal gelirse, Özel Kalem Müdiresi kim olur?..
Özel Kalem Müdiresi, olursa hangi ilden vekil adayı olur?..
Birileri, Sayın Baykal ile Yeni Vekile hangi evde komplo kurar?..
Bu esnada, Sayın Baykalın hanımefendisi ile Yeni Vekilin Beyefendisi ne yapar?..
Kemal Kılıçdaroğlu,
bir zamanlar Deniz Baykalın Mustafa Sarıgüle uyguladığı antidemokratik yöntemlerle koltukta oturmaya devam ederse... Dağılmış, dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş bir Genel Başkan olarak yoluna devam ederse...
Bu CHPyi nereye götürür?..
MHP ve BDP yönetimlerinin desteği, Kemal Kılıçdaroğlunu nereye taşır?..
Partinin hali ne olur?..
Ya Şükran Soner;
Bir CHP yandaşı gazetecinin bile Akılsızlıkla suçladığı CHPlilere kim niçin oy verir?..
Bak şimdi aklıma ne geldi:
Aklı olan CHPye oy vermez! dediğim için bana dava açan bir grup CHPli var...
Bu zavallılar...
Bir Bize Aptal Demek İstedi!.. davası da
Şükran Teyzelerine açsalar...
Amma matrak olur!...
Dur bu işi de- bir organize edeyim!..