Sıkıntılar var, ümit de var
Malezya eski Başbakan Yardımcısı Enver İbrahim, İstanbulda düzenlenen Medeniyetler İttifakı Konferansları kapsamında yaptığı İslâm ve Demokrasi: Arap Baharı Öncesi ve Sonrası başlıklı konuşmada, dikkat çekici tesbitlerde bulunmuş.
Geçmiş tecrübelere bakıldığında İslâm dünyasının, demokrasi ve özgürlüğe ulaşma mücadelesine yabancı olmadığına işaret eden İbrahim, İslâm ülkelerinin geçmişte sömürgeciliği reddetmesinin tesadüf olmadığına dikkat çekmiş.
Bu tesbit şu açıdan önemli: Bugün kendilerini demokrasinin merkezi kabul eden ülkeler, geçmişte gayet bedevî bir anlayışla idare edilmişlerdir. Asırlar boyu doğru İslâma uygun şekilde idare edilen dönemin Müslüman ülkeleri, bütün dünyaya örnek olmamış mıydı? Günümüzde tablonun tersine dönmüş olduğu söylenebilir, ama bunun sorumlularından biri de yine kendilerini dünyanın merkezine yerleştirmiş olan uygar ülkelerdir.
İslâm dünyasında çok tartışılan kavramlardan biri de demokrasidir. İslâmda demokrasi vardır, yoktur tartışması bilhassa 1980 sonrasında Türkiye gündemini de çokça meşgul etmiştir. O tarihlerde yoktur diyenler, bugün vardır noktasına gelmiş olsa da o günlerdeki itirazın Türkiyeyi yarım asır geriye götürdüğü de bir gerçektir. Gerçeği Allah (cc) bilir, ama bugün sahip çıkıldığı kadar o gün de sahip çıkılmış olsaydı, Türkiye belki çok daha iyi noktalarda olurdu.
1980lerde Türkiyenin tartıştığı konuyu Malezya eski Başbakan Yardımcısı Enver İbrahim de yorumlamış. Enver İbrahim, İslâm ve demokrasinin birbiriyle uyuşmayan iki kavram olarak algılanmasının yanlış olduğunu belirterek, (İslâmda) hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, hem çoğunluk hem de azınlık haklarının korunması gibi vazgeçilemeyecek ilkeler bulunduğunun altını çizmiş. (AA, 2 Şubat 2012)
Arap Baharıyla ilgili değerlendirmeler de yapan Enver İbrahim, Demokratik bir ülkede herhangi bir kişinin kendi görüşlerini ifade etmesine imkân tanımak lâzım. Ancak elbette bunun birtakım anayasal teminatları da olmalı. İfade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı çok önemli. Arap dünyası için elbette zorluklar var. Ancak (...) ben de Müslüman dünyasının geleceği için çok iyimserim demiş.
Diğer İslâm ülkelerinin yöneticileri gibi Türkiyeyi yakından takip ettiği anlaşılan Malezya eski Başbakan Yardımcısı İbrahim, Endonezyadan Pakistana, Ortadoğunun diğer ülkelerine kadar, Türkiyeye karşı çok büyük bir destek var şeklinde konuşmuş. Türkiyenin ABye giriş sürecini desteklediğini de söyleyen İbrahim, AB içinde Türkiyeye karşı önyargılar bulunduğunu, ancak Türkiyenin müzakerelerden başarıyla çıkacağına inandığını da kaydetmiş.
Malezya eski Başbakan Yardımcısı İbrahimin tesbitleri akıl için yol bir olduğunu da tasdik ediyor. Enver İbrahim ne diyor? İslâm, özünde demokrasiyi de barındırır. Hak, hukuk, adalet, İslâmın çok önem verdiği değerlerdir vs.
Enver İbrahimin de dikkat çektiği bu gerçekleri hakkıyla insanlığa anlatabilmiş olsaydık, İslamofobi/İslâm korkusu içerde ve dışarda kök salabilir miydi? Biz, Avrupadaki İslâm korkusunu azaltmaya çalışırken, maalesef benzer şekilde bilmedikleri ve tanımadıkları İslâmdan korkan içerdekileri gözardı ediyoruz. Doğru İslâmı ve İslâmiyete lâyık doğruluğu bilenler, hâşâ ve hâşâ Kahrolsun şeriat! diye slogan atabilir mi?
Evet, İslâm dünyasının sıkıntıları da var, ama her şeye rağmen ümitsizliğe gerek yok. Doğrular dile getirildikçe hakikat anlaşılacak inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.