Sadece affetmek değil özür de dilemek gerekir
Erbakan hocanın 82 yaşında olduğu için affedilmesi konusu doğrusu beni rahatsız etti. Suç işleyen insanların affedilmesi gerekir.
Kayıp trilyon davası dedikleri şey bana göre siyasi bir infazdan başka bir şey değil.
Hazineyi aldatarak yolsuzluk yapılmamış. Bir yerlerde muhafaza edilen bir parayı da gizlice araklamamış. Partisinin kasasındaki paranın nereye nasıl harcandığı konusunda şüphe arız olmuş. Yani zaten tasarrufunda olan bir paranın kayıtlarında gereken ihtimam gösterilmemiş. Mesele dava konusu olunca da il başkanlarından alınan makbuzlarla savunma cihetine gidilmiş. Tamam burası etik değil. Ancak hangi siyasi partinin hesabını incelerseniz inceleyin bu neviden uygulamalarla karşılaşırsınız. (Son zamanlarda ortaya çıkan CHP'nin bir TV kanalına yaptığı ödeme örneği de önümüzde durmaktadır.) Sadece partilerin değil birçok şirketin muhasebesi de pek farklı değildir. Eğer Erbakan suçluysa Türkiye'deki maliyecilerin hemen hemen hepsi suçludur. çünkü çoğu şirket gelirlerini tam olarak göstermezler. Daha az vergi ödemek için yaparlar bunu. Maliyecilere ona göre talimat verirler.
Bu uygulamayı savunuyor değilim. Herkes vergisini tam ödemeli ve siyasi partiler de defterlerini itinalı biçimde tutmalıdırlar.
Ama bütün siyasi partiler aynı şekilde defter tutarken bunların arasından sadece RP'yi inceler ve ona müeyyide uygularsanız bunun adilce olduğu konusunda kafalarda kimi şüpheler kendiliğinden belirir.
RP ile birlikte dönemin bütün siyasi partilerinin hesapları ince elenip sık dokunsaydı pek farklı bir manzara çıkmazdı ortaya.
Hoş RP'ye karşı sürdürülen bu inceleme, sonraki partiler için bir ders olmuş ve hesaplarını itina ile tutmaya başlamışlardır. Hatta bu inceleme, kimi partilerin gelir gider tablolarını internet sitelerinde yayınlayacak kadar etkili olmuştur.
Tekrar konuya dönecek olursak, bu konuda sadece RP'nin sigaya çekilmesi başta Erbakan olarak onlarca insanın cezalandırılması adaletin tecellisinden çok siyasi bir infaz şaibesini beraberinde getirmiştir.
Olağanüstü dönemde, Erbakan'ın şahsında Milli Görüş, Milli Görüşün şahsında milletin moral değerleri mahkum edilmiş ve toplum dışına itilmeye dışlanmaya maruz bırakılmıştır.
Her insan gibi elbetteki Erbakan'ın da hataları olabilir ama Erbakan'ın ülkeye hizmetiyle, itham edildiği konu mukayese edilirse, doğrularının yanında hatalarının gözle görülmesi bile mümkün değildir.
Başlattığı siyasi hareket sadece Türkiye üzerinde değil tüm dünya üzerinde olumlu etki bırakmış, siyasete getirdiği yeni anlayış ile Türkiye'ye sadece kendi partisinin değil diğer partilerin bile –belediyelerde utanma belasına- hizmet etmesine sebep olmuş, devletin en üst kademelerinde tarihe mührünü basacak hizmetlere önderlik etmiş eşine ender rastlanan siyasetçilerden biridir Erbakan.
TC hükümetlerinin en başarılı başbakanlarındandır aynı zamanda.
En büyük hatası dindar olmasıdır. Dindar kimliğiyle memleketine hizmet etmesidir.
28 Şubat post modern darbesiyle iktidardan uzaklaştırılan Erbakan'a dönemin zihniyeti ceza vermeye onu tahkir etmeye devam etmektedir. Milletin tüm değerlerine sahip çıkmaktan başka hiçbir kusuru bulunmayan milli görüş camiası bir terör örgütü gibi lanse edilmeye ve dışlanmaya çalışılmaktadır. Oysa bu camia yani milli görüş camiası sadece Türkiye'nin değil abartmadan söylüyorum dünyadaki topluluklar içinde vatanını milletini en çok seven ve bu uğurda her türlü fedakarlığa gözü kapalı giden en nezih topluluklardan biridir. Bugünün başbakanı da cumhurbaşkanı da siyaset anlayışlarındaki farklılıklara rağmen bu topluluk içinden çıkmıştır.
Bu topluluğun bir bakıma mimarı sayılan Erbakan hocaya bugün reva görülen muamele Türkiye'nin üzerinde kara bir leke gibi durmaktadır.
Başka ülkelerde Erbakan benzeri politikacıların heykeli dikilirken ülkemizde emekli maaşına kadar haciz işlemlerine muhatap bırakılması ülkemizin en büyük ayıplarından biridir. Erbakan hoca bu haciz ile geçim sıkıntısı çekmeyecektir ama bu haciz Türkiye'nin itibarını sıkıntıya sokacaktır.
Onun rahle-i tedrisinden geçmiş olan sayın cumhurbaşkanımızın yetkisini kullanarak onu yalnızca affetmesi değil aynı zamanda ondan devlet adına millet adına özür dilemesi ülke olarak üzerimizdeki bu ayıbı kaldırması bir vefa örneğinin ötesinde devletimizin itibarını da yükseltece bir erdem olacaktır.
Bu konuda gazetelere yansıyan kimi siyasetçilerin olumlu yaklaşımını da aklı selimin bir tezahürü olarak görüyor 301 için gösterilen hassasiyetin bir başbakan için de gösterilmesini umuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.