Şimşir taraklar
Şimşir hoş çiçekli bir ağaçtır. Odunu yontmaya uygun olduğundan, süs eşyası yapımında kullanılırdı.
Nereden mi geldi aklıma? Tiyatro Eleştirmenleri Birliği duyurdu: Bir Yunan vakfı Atina'ya 790 milyon dolarlık opera ve kütüphane binası yaptırıyor. Bunu konuştuğumuzda bir dostum "Kel başa şimşir tarak" dedi; tartıştık.
İnsan başı düşünmeye yarar. Üstünde saç olmasa da, şimşir tarak kullanmak morale iyi geliyorsa o işlevin yerine getirilmesini kolaylaştırabilir. Ayrıca dostumun bilmediği bir özelliği olduğuna, temasıyla saç çıkarttığına inanılırdı şimşirin.
Kültür de ancak refah sağlandıktan sonra akla getirilecek bir lüks meta değil, o aklın başa gelmesi için gerekli ortamın harcıdır. Başta akıl olmayınca ne ekonomide kalıcı rahata erişilir, ne toplum yaşantısının başka alanlarında. Yunanlılar kendi kadim uygarlıklarının kafa ve gönül hazinelerine sırt çevirmeselerdi bugünkü duruma düşmezlerdi.
(Bir hafta önce olsa, Atina'daki bina bağışına değinirken "Darısı İstanbul'un başına" derdik. Şimdi "Allah garibi sevindirecekse bineğini kaybettirip buldururmuş" diye düşünüyoruz.) Rüzgâr mı döndü ne? Üst üste güzel şeyler olmakta. Anter Anter'e vatandaşlık iadesi, 50 bin kadın ve çocuğun maç izlemesi gibi.
***
Komşudan söz edince... Erdal Şafak geçenlerde o konuda insanca empati içerikli şeyler yazdı diye kimi okurlardan "Bize düşmanca davranan Yunanistan'a yardım mardım etmeyelim" yolunda tepkiler aldığını açıkladı. Şimşir lafı eden dostum gibi o okurlarımız da yanılıyorlar bence.
Dünya yaşanır duruma getirilecekse, olumsuz etki-tepki zincirlerinin bir yerde kırılması gerekir. El uzatmak da felaket içindekine değil, güçlü olana düşer. (Deprem yüzünden kan ağladığımız günlerde komşu ülkenin yardımımıza koşması ne güzeldi!)
SABAH'ın haber bolluğu ve genellikle gerginlik yaratmaktan kaçınan yaklaşımı hoşuma gidiyor. Dünkü baş sayfada "Yabancı öğrenciye ücretsiz sıla bileti", "Unutulan mahkûma tahliye umudu", "Bu kadar mı güzel okunur", "Kan bulduğumda 'Yaşasın' diyorum" gibi şefkat örnekleri duyuruluyordu. Gaz rica eden Yunan bakanın isteğine uyulduğu haberi de sevindiriciydi. Ama "Komşu yalvardı" başlığını yadırgadım. Başka gazeteler de haberi çok büyüterek ve övünme vesilesi yapar gibi verdiler. İyilik başa kakılmamalı.
***
Bir harika ve önemli haber de İtalya'nın havlu atışıyla İstanbul'un 2020 Olimpiyatları'na ev sahipliği yapma şansının yeniden doğması.
Sakın aydın kişilerimiz "Spor kafa değil kas olayıdır" diye küçümsemesinler. Kafalarını gerçekçilik yönünde kullansınlar lütfen. Bizdeki yığınlar dahil, insanlığı en heyecanlandıran olay Olimpiyat. Bu sefer sonuç alabilirsek, zaten tırısa kalkmış olan Türk toplumunu çok alanda dörtnala koşturma fırsatını yakalarız.
Şimşir taraklara burun kıvırmayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.