Avrupa, karakucak, FEMEN
Geçen gün Batı Avrupa ülkelerinden gelmiş konuklarla bir sofradaydık. Onların konuştukları dilleri bilmeyen bir vatandaşımız da uçta, benim yanımdaydı.
Yabancılar şarap, o rakı içiyordu.
Bir projeye ilişkin güçlükler tartışılmakta olduğu için kara kara düşünür görünen konuklara baktı, baktı. Ciddi bir üzüntüyle sordu bana:
"Ne olacak bu Avrupa'nın hali?"
Attığım kahkahanın nedenini sofradaki yabancılara açıklamak uzun sürdü. Anlayınca onlar da güldüler. Biri "Arkadaşın sorusu yersiz değil," dedi. "Hadi bana da rakı verin!"
Ali Babacan'la başarı formülleri konuşulan Davos'ta katılımcılara boş çantasını göstererek para isteyen Madam Lagarde'ın resmini görünce o sözü hatırladım. Ve merak ettim: Oradaki resepsiyonlarda ne içiyor acaba?
Yakında bir ekonomi zirvesine katılmak üzere İstanbul'u onurlandırması olasılığı varmış Fransız uzman hanımın. Kendisine rakı ikramı ihmal edilmemeli. Belki Avrupa'nın hali konusunda zihin açıklığı verir.
Başında bulunduğu IMF çok yakın geçmişte "Kurumumuza daha daha borçlanın" diye gırtlağımıza basıyor, biz "Mersi, almayalım" dedikçe içerliyordu da...
***
Konu gerçekten üzüntü verdiği için CHP'den hiç söz etmemeye çalışıyorum. Ama kaytarmanın yolu yok: Bir aya kalmadan yeni kurultayı bütün patırtısı ve anlamsızlığıyla gündemin göbeğine yerleşecek yine.
Gerçi partinin sayın Genel Başkanı bu seferkinin bir "demokrasi şöleni" olacağını müjdeledi. Çünkü "Eski alışkanlıklar çöp sepetine atılacak" imiş.
İyi. Kaset maset yok demek.
Boşluğu ne dolduracakmış? İktidar arayışı. Bu da iyi. Politikada hedefin iktidar olduğunun nihayet akıl edilmesi ilerleme sayılır. Ayrıca çok doğru bir teşhisi de dile getiriyor sayın Kılıçdaroğlu:
"Gelir dağılımının bu kadar bozuk olduğu bir ülkede sosyal demokratlar iktidara gelemiyorsa, dönüp kendimize bakmamız lazım."
Güzel. Aman baksınlar kendilerine. İyi baksınlar. O zaman da şunu sormaları şart:
"Biz sosyal demokrat mıyız?"
Genel Başkanın iktidara gelmek için önerisi "halkı kucaklamak". Oysa politika güreş ya da tango olmadığına göre halkın derdi kucaklanmak değil. Faiz lobisinden kazık yememek, hastanede insan gibi bakılmak, askerde uşak yerine konulmamak, çocuğunu doğru dürüst okutmak.
CHP'nin yürekten benimsemesi gereken ilk özen ise üçkâğıtçıyla, darbeci generalle, hukuk ağası yargıçla ve onların "aydın" kesimindeki uzantılarıyla kucaklaşmamak.
***
Her iyi niyetli insan feminist olmalı, feminizmin saçmalayan uçlarına kaymadan.
Fuhşu yaşatan erkekliğin ilkelce azgınlığıdır. Buna karşı çıkan Ukraynalı FEMEN kadınları ayıbı nasıl protesto ediyorlar? Bir içim su dilberleri soyup meydanlara sererek! Yani fuhuş müşterisi olmayan erkekleri bile azdırarak...
Ne akıldır? Yoksa eylemcilik değil de teşhircilik midir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.