Yeni Camiler Sadra Şifa Olmadı
Altmış senedir kubbeli kubbeli kocaman camiler inşa ettik.
Bunların sanat ve mimarlık açısından binde 999'u güzel ve değerli olmadı.
Yüksek yüksek minareler yaptırdık. Bir şerefe ile yetinmedik, ikişer, üçer şerefeli olsun dedik.
Camileri zevksiz ve sanatsız şekilde döşedik.
Sesi bozan, ezana ve Kur'an tilavetine zarar veren hoparlör tesisatları yaptırdık, bunları sonuna kadar açtık.
Elektrikli, doğalgazlı kaloriferler...
Bazı camilerdeki tarihî çinileri elektrikli matkapla deldik, o müzelik sanat eserlerini kapatacak ve tahrip edecek şekilde radyatörler koyduk.
Kutsal mabetlere çirkin çirkin klima cihazları yerleştirdik. Camilerin avlularına, bazen girişine helalar yaptırdık, her yere WC WC WC Men Women... One Turkish lira... levhaları koyduk.
Camileri Tahtakale'de tanesi on onbeş liraya satılan berbat, zevksiz, rezil işporta işi pilli Çin işi saatlerle doldurduk.
Eski camilerden kıymetli el halılarını atıp yerlerine pis ve müstekreh anilin boyalı dokuma paçavralar serdik.
Camilerdeki eski hüsn-i hat levhalarını attık veya çaldırdık.
Sanatsız müzeyyen camilere yekun olarak milyarlarca dolar harcadık ama onların mihrabına geçecek, minberine çıkacak, kürsisine oturacak hocalar için hiç yatırım yapmadık.
Camiyi yapar bitiririz, Diyanet'e bir dilekçe verip imam tayinini isteriz...
Böylece imamların bir kısmı (yüzde kaçı) namaz kıldırma memuru durumuna düştü.
Cami ile hayat birbirinden koptu.
Bilhassa sabah namazlarında mâbetler boş kaldı.
Caminin inşaatı, tezyini ve tefrişi için beş milyon dolar mı harcanıyor?.. Onun imamı, hatibi, vaizi için on milyon dolar harcanması gerekir.
İmam mükemmel Arapça bilecek... İmam mükemmel İngilizce bilecek... İmam Arapca ve İngilize ilim ve aratırma kitapları yazacak... İmam şehir, medeniyet kültürüne sahip olacak... İmamın sanat boyutu olacak... İmamın karizması olacak... İmam camiye cemaati ve bilhassa gençliği çekecek...
Bizim gündemimizde böyle bir madde yoktu.
Aman kubbeler, aman uzun minareler, aman şerefeler, aman hoparlörler, aman şadırvanlar, aman WC'ler, aman alttan ısıtma tertibatı, aman klima cihazları, aman mermerler, aman makine dokuması halılar... Aman aman aman ...
Cami kubbeyle, minareyle, şadırvanla, klima cihazıyla, hoparlörle cami olmaz; imamla olur, hatiple olur, vaizle olur, güçlü hocayla olur.
Öyle hocalar yetiştirmeliydik ki, cazibesiyle halkı ve bilhassa gençliği mıknatıs gibi çeksin.
Camiler sadece namaz kılma mekanları değildir, Ümmet'in şûra merkezleridir.
Müslümanlar hayatı günde beş kez camilere giderek durdurmalıdır.
Vakit ezanı okunmaya başlar başlamaz, işlerin bir kısmı durmalı, halk akın akın camiye seğirtmelidir.
Namazlardan sonra sadece yedi dakika süren çok veciz, çok etkili, çok kaliteli bir konuşma yapılmalı, cemaat bilgilendirilmeli, uyarılmalı, nurlandırılmalıdır.
Camilere nâkıs gelenler oralardan daha bilgili, daha ahlaklı, daha âdil, daha iyi insan, daha iyi Müslüman olarak ayrılmalıdır.
İstanbul'daki üç bin küsur caminin en az üç yüzünün imamı ya gerçek şeyh, ya gerçek bir şeyhin halifesi olmalıdır.
Camiler hayatı ta'dil etmelidir.
Ucuz İslam edebiyatı yapan birtakım İslamcıları, radikalleri camilerde göremiyoruz.
Bu tenkitleri yapmakta haksız mıyım?
Böyle düşünenler varsa, on gün sabah namazlarına değişik camilere gitsinler.
Oğullarının yeterli bir kısmını subay ve öğretmen yapmayan Hacı beyler!.. Yaptırdığınız kubbeli, bol minareli, bol şerefeli, bol hoparlörlü, bol klimalı, bol WC'li, bol anilin boyalı makine halılı, sabah namazlarında boş kalan camiler sadra şifa olmadı.
* (İkinci yazı)
On Soru
BİRİNCİ soru : Yirminci asırda Yahudiler Akdeniz çevresinde bir mi, iki mi, üç mü devlet kurdular? Bunların ikincisinin ve üçüncüsünün isimlerini söyleyiniz.
İKİNCİ soru: Türkiye'de şu anda kaç devlet vardır?
ÜÇÜNCÜ soru: Türkiye'de bildiğimiz konvansiyonel açık devletin dışındaki paralel devletlerden en az beşini sayınız.
DÖRDÜNCÜ (Zeka testi) sorusu: Laiklik din ile devletin birbirinden ayrılması demek olduğuna göre, bizdeki din devlet ilişkileri ve bağları laikliğe uygundur veya kesinlikle uygun değildir. (Uygundur veya değildir kelimelerinden birini çiziniz.)
BEŞİNCİ soru: Türkler bin yıldan fazla bir zaman içinde lisanlarını, edebiyatlarını, kültürlerini İslam/Kur'an yazısıyla yazıp kaydetmişlerdir. 1928'de bu yazı yasaklanmıştır. Bu konuda iki sayfalık bir kompozisyon yazınız. (Dikkat: İki sayfa ile ya sıfır, yahut 10 not alabilirsiniz.)
ALTINCI soru: Japonya Batıya açıldıktan sonra, kalkınmak maksadıyla, öğrenilmesi ve öğretilmesi çok ama gerçekten çok zor olan millî yazı sistemini değiştirmedi ve bu zor ve çetrefil yazıyla ilimlerde, fenlerde, sanayide, kültürde, sanatta akıl almaz başarılara imza attı. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
YEDİNCİ soru: Kadınlara engin özgürlükler getirmiş laik Türkiye'de en büyük kadın özgürlüğü, devletin resmî başlıklı vesikalarıyla bazı kadınlara fahişelik yapmak, yani para karşılığında vücutlarını ve cinsellikleri satmak hürriyeti verilmesidir. Vergilendirilen bu hürriyeti nasıl karşılıyorsunuz?
SEKİZİNCİ soru: Küçük Çek Cumhuriyetinin bile kendi yüzde yüz yerli ve millî otomobili varken, "böyük" Türkiye'nin niçin yoktur?
DOKUZUNCU soru: Güney Kore cumhurbaşkanı ve başbakanı Kore otomobiline biniyor da, Türkiyedekiler niçin Türk otomobiline binmiyor veya binemiyor?
ONUNCU soru. Yahudi Moiz Kohen, niçin asıl adını ve kimliğini gizleyerek Tekin Alp ismiyle Türkçülük kitapları yazmış ve bunlardan birine "Kahr olsun Şeriat!" başlıklı bir bölüm koymuştur?