NATO askerinin Kur'an düşmanlığı
Afganistan'da ülkenin pek çok yerinde NATO askerleri aleyhine gösteriler yapılıyor. Bu gösterilerin ağırlık merkezini ise Bargam oluşturuyor. Bu gösterilerde Afganlılar bazı Amerikalı NATO askerlerinin Kur'an-ı Kerim'e karşı sergiledikleri küstahlık protesto ediliyor.
Gelen haberlere göre Afganistan'daki Bagram askeri üssünde Amerikan askerlerinin Kur'an-ı Kerim dahil bir çok dini içerikli kitabı yaktığının ortaya çıkmasının ardından binlerce Afgan üssün önünde gösteri yapıp,olayın sorumlularının bulunmasını ve ülkeyi terk etmelerini istiyor.Bu arada göstericilerin temsilcileri olayı görüşmek üzere Devlet Başkanı Karzai ile görüşmek üzere başkent Kabil'e gidiyor.
Ne olacak bu görüşmelerin ardından? Söz gelimi Karzai NATO güçlerinin en kısa zamanda Afganistan'ı terk etmelerini isteyerek ülkeyi bu güçlerden temizleyebilecek mi? Bu sorulara 'evet' cevabını vermek elbette mümkün değil. Çünkü, Karzai şu anda bulunduğu makamı ve koltuğu işgalci NATO güçlerine borçlu, aynen Irak'ta olduğu gibi.
Dünyanın hemen her köşesinde işgalciler bir süre sonra içerde kendilerine yakın buldukları bazı kimseleri yönetime getirerek işgallerini nispeten hafifletirler. Böylece işgalin maddi yükünü hafifletirken işgal ettikleri ülke üzerindeki belirleyiciliklerini de sürdürürler. İşgalcilerin iş başına getirdiği kişilerin işgalcilere kafa tutması pek mümkün olmaz. O bakımdan göstericilerin temsilcilerinin Karzai ile görüşmelerinden bir sonuç çıkmasını beklemek hayalcilik olur.
Kaldı ki Türkiye gibi Müslümanların oluşturduğu ülke askerleri dışında NATO'nun İslam'a düşmanı bir örgüt olduğunu bilmeyen kaldı mı? Özellikle komünizmin ve Varşova Paktı'nın çökmesinin ardından tek güç olarak kalan ABD ve yandaşlarının oluşturduğu NATO varlığını koruyabilmek için yeni düşman olarak İslam'ı seçmiş, buna rağmen nedense Türkiye NATO içindeki varlığını korumayı sürdürmüştür.
Özellikle bölgemiz söz konusu olduğunda NATO tarafından özel korumaya tabi tutulan tek ülke İsrail'dir. NATO'nun kuruluş amaçları arasında dünya üzerinde komünizmin yayılmasını önlemek, bir diğer ifadeyle hür dünyanın korunması iken geçen zaman içinde bu yönde başarılı olduğunu söylemek de mümkün değil. İşin bu boyut ayrı bir konu olmakla birlikte gelinen noktada NATO'nun kuruluş gayesi komünizmin çökmesi ile ortadan kalmış olmakla birlikte Afganistan HNTO tarafından işgal edilmiş, gerekçe olarak da bu ülkede bir takım terörist güçlerin üstlendiği ileri sürülmüştü. İşgalden bu yana geçen süre içinde ilan edilen gerekçe doğrultusunda bir mesafe alınamazken NATO şemsiyesi altında ABD ve yandaşları bölgede giderek yerleşmekte, buradan sıkça Pakistan vurulmakta, bu ülkeye gözdağı verilmektedir. Bunun yanında İran Kuzey'den gözetim altına alınmış bulunuyor.Bununla da yetinilmiyor Füze Kakanı adı verilen ABD sisteminin NATO adı altında bir ayağı ülkemize konuşlandırılarak İran ülkemiz üzerinden de yakın takibe alınmış bulunuyor.Hedef ise sadece İsrail'in güvenliği. Böyle bir noktada sormak gerekmez mi, Türkiye'nin hâlâ bu teşkilat içinde işi ne?
Galiba bizim bilmediğimiz bir görevi var Türkiye'nin NATO içinde. Onu da NATO Genel Sekreteri ülkemizi ziyareti sırasında dile getiriyor. Buna göre Türkiye NATO'nun merkez ülkesiymiş. Ne demekse merkez ülke. Geçmişte de Türkiye koridor, ileri karakol olarak tanımlanmıştı.Aslında ileri karakol ve koridor tarifleri biraz daha gerçekçi idi. Şimdi Merkez ülke olarak nitelendirilmesi belli ki Türkiye NATO'nun İslam Dünyasına yönelik işlevinin merkezi konumuna dönüştürülmesinden ibaret. Hatta ABD ve yandaşlarının bölgemizdeki çıkarlarını sağlama almak ve bu arada İsrail'in güvenliğinin sağlanması hususunda Türkiye son kale olarak görülüyor. Ne var ki ABD ve yandaşları ile İsrail'in Türkiye'ye yönelik bir takım planları ve hedefleri bulunuyor. Bu noktada sıranın bir gün Türkiye'ye geleceğini söylemek hayalcilik olur mu?
Çünkü, NATO'nun tek düşmanı İslam ve Müslümanlardır.Bu gerçeği unutarak NATO'yu değerlendirmek gerçeğe ters düşer. Ayrıca Amerikalı askerlerin Afgansitan'da Kur'an-ı Kerim yakmaları ferdi bir eyleminin ötesinde genel düşman değerlendirmesinin bir sonucudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.