Türkiye enteresan bir ülke, sevgili dostlarım…

En enteresan taraflarından biri de “solcu” aydının kendini “Kemalist” olarak tanımlıyor olması...

Hem solcu, hem Kemalist!

Her anlamda ve her alanda bağımsızlığı savunana “solcu” denirken, bizimkiler peşinen kendilerini bir yere angaje etmişler çoktan:

“Kemalistiz!”

Nasıl yani?

Solculuk “bağımsızlık” değil miydi?

Her fikre, her düşünceye, her ideolojiye “eleştirel” yaklaşılmazmıydı?

Anlaşılan bunlar “Türk usulü solcu”…

Bu yüzden aynı zamanda “Kemalist”!..

Aynı zamanda “Ulusalcı”!

Halbuki, sosyalizmle milliyetçiliğin kesişme noktana “faşizm” derler.

Git gide daha “tutucu” (muhafazakâr) hale gelmeleri bundandır.

Baksanıza, seçilmişleri savunacaklarına atanmışları savunuyorlar.

Sayın Başbakan’ın, “seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz” demesini işte bu yüzden yadırgıyorlar…

İttihad-Terakki iktidarından bu yana kemikleşen “bürokrasi saltanatı”nın yıkılması karşısında panikliyorlar.

Oysa millete saygı duyan seçtiklerine de saygı duyar. “Bizimkiler”in millete saygısı yok. Çünkü ondan yana umutları kırık…

Ne zaman seçmenin önüne sandık gelse, havalarını alıyorlar.

Milleti “Göbeğini kaşıyan bidon kafalı” ilân edip bürokrasiye (en çok da askeri bürokrasiye) dayanıyorlar.

28 Şubat sürecinde yaşananlar ortada…

Yazıları, gazeteleri, televizyon-radyo programları meydanda…

“Ordu göreve” seslerinin yankısı hâlâ kulaklarda…

Bu umutları da kırıldı artık…

Bürokrasi adım adım kendi alanına çekiliyor çok şükür…

Millet egemenliğinin kayıtsız-şartsız hükümran olacağı günler geliyor.

¥

Türkiye enteresan bir ülke…

Millet egemenliğini her alanda savunması gereken aydın, bu egemenliği sadece Ergenekon sanığı birkaç milletvekilini kurtarma babında aklına getiriyor…

“Milletin seçtiklerini neden cezaevinde tutuyorsunuz?”diye yükleniyor iktidara… Aynen katılıyorum…

Bu konuda haklıdırlar: “Millet egemenliği”nden söz edeceksek, milletin tercihi cezaevine de yansımalı…

Hüküm kesinleşinceye kadar, milletvekilleri tutuksuz yargılanmalı…

Ancak “solcu-Kemalist” aydınımız da biraz aklını başına toplayıp şöyle birsoru sorsun CHP, MHP ve BDP’ye: “Zanlı olarak tutuklu bulunanları neden aday gösterdiniz?”

Bu hukuka karşı bir “hile” değil mi?

Buna rağmen tutuksuz yargılanmalarını savunuyorum.

¥

Sözün kısası şu: Başka ülkelerde genel olarak halk “tutucu” olur, aydın “yenilikçi”; bizde ise tam tersi: Halk “yenilikçi” aydın “tutucu”!

“Türkiye enteresan bir ülke” dedik ya!