Ahmet Varol

Ahmet Varol

Yeniden Yapılanmanın Zorlukları

Yeniden Yapılanmanın Zorlukları

Yemen'de geçiş dönemi için uzlaşma başkanının halk tarafından da kabul edildiği seçimlerle kesinleşti. Çünkü özellikle güney vilayetlerinin birçoğunda ve bazı kuzey bölgelerinde sandıklara silahlı baskınlar düzenlenmesine, oy kullanımının engellenmesi çabalarına, bu amaçla gerçekleştirilen saldırılarda ölümler olmasına rağmen katılımın yüzde altmışın üstünde gerçekleştiği bağımsız gözlemcilerce de teyit edildi. Sandıklardan çıkan sonuçlar, bir önceki yazımızda dile getirdiğimiz üzere katılımın genellikle onay amaçlı olduğunu gösterdi. Çünkü reddedenler tavırlarını sandığa gitmemek ve gidilmesini engellemek suretiyle ortaya koyma kararı almışlardı.

Geçiş dönemi başkanı Abdurabbih Mansur Hadi'nin önümüzdeki hafta mecliste yemin edeceği sonra da görev devri töreni düzenleneceği ve görevi başkanlık ofisinde bizzat eski başkan Ali Abdullah Salih'ten devralacağı bildirildi. Salih'in siyasi partisi Genel Halk Kongresi tarafından yapılan açıklamada eski başkanın tedavi için gittiği ABD'den iki gün sonra döneceği ve başkanlığı halefine devretme işlemini resmî prosedür çerçevesinde bizzat kendisinin gerçekleştireceği belirtildi. Böyle bir devir teslim işlemi de Arap Baharı hadiselerinin yaşandığı ülkelerde ilk kez düzenlenecek. Keşke Suriye'deki Baas diktası da en azından kararlı bir kitlesel iradenin silahlardan güçlü olduğunu anlayarak bu iradeye artık saygı duyup silahları sustursa! Ama tanklarla roketlerle katliamları ısrarla sürdürmesi bunu anlama niyetinde olmadığını gösteriyor.

Diğer ülkelerde olduğu gibi Yemen'de de en zor dönem yeniden yapılanmanın gerçekleştirileceği geçiş dönemi olacaktır.

Sorunların başında ise eski yönetimlerin bıraktığı kötü miras geliyor. Dikta rejimleri ülkelerini iyi yönetmedikleri için arkalarından gelenlere de iyi bir miras bırakmıyorlar. Ülke kaynaklarını yolsuzluklarla, usûlsüz harcamalarla israf ettiklerinden geriye iyi bir ekonomi bırakmadılar. Ayrıca zulme başkaldıran halka karşı silahın üstün gelebileceğini düşünmelerinden dolayı uzun süre direnmeleri de ülke ekonomisinin ciddi şekilde yıpranmasına, sarsıntı geçirmesine sebep oldu. Eski yönetimler aynı zamanda gözü dönmüş bir şekilde gerçekleştirdikleri saldırılarda etrafa dağıttıkları çöpleri de geride bırakarak gidiyorlar.

Her ne kadar yönetim değişse de onun oluşturduğu bir kadro var ve bu kadronun toptan değiştirilmesi imkânı yok. Özellikle geçiş merhalesinde halkın güvenliğini sağlamak, yasaları uygulamak ve halka hizmet götürmek için görevlendirilmiş elemanlar aynen yerlerinde kalacak. Bunların başlarındaki yönetici kadro belki belli bir süreç içinde değişebilir ama fiili hizmeti yürütenler yerlerinde duracak. Onların da önemli bir kısmı rüşvet ve yolsuzluğa alıştırılmış elemanlardan oluşuyor. Bunun önüne geçilebilmesi için iyi bir denetim düzeninin hâkim kılınması gerekecek ki onun da bir anda gerçekleştirilmesi mümkün değil.

Yemen diktatörü ulusal ordunun yanı sıra kendine samimiyetle bağlı olduğunu düşündüğü bir Cumhuriyet Muhafaza Ordusu kurmuştu. Ulusal ordudaki asker ve subayların çoğu muhalif tarafa geçerken diktatör, direnişi bastırmak için en çok bu özel birliklerinden yararlandı. Bu birlikler dağıtılmadı ve ileride eski başkanın devlet bünyesindeki kadrolarının yerlerini sağlama almak amacıyla provokatif faaliyetlere girişmeleri ihtimali tümüyle ortadan kaldırılmış değil.

Ne yazık ki eski yönetimin birleşme sonrasında Güney halkına vefakâr davranmamasından dolayı ortaya çıkan toplumsal sorunlar istismara açık hale geldi ve şimdi bölgede ayrılıkçı gruplar ortaya çıktı. Bu gruplar uzlaşma başkanı seçimlerini de protesto etmiş ve sandıklara saldırılar düzenlemişlerdi. O yüzden onların etkin olduğu bölgelerde katılım düşük oldu. Bu grupların ileride silahlı eylemlere başvurması ihtimali var.

Özellikle Suudi Arabistan sınırına yakın bölgelerde örgütlenen Husiler de silahları bırakmış değiller. Dolayısıyla onların etkin olduğu bölgelerde çatışmaların devam edebileceği tahmin ediliyor. Husiler de uzlaşma başkanı seçimlerini protesto etmişlerdi.

Genel anlamda ise halkın ümitli olduğunu, dikta rejiminin devrilmesine ve geçiş döneminin başlatılmasına olumlu yaklaştığını, yeni yapılanma merhalesinde İslâmî hareketin aktif konumda olduğunu söyleyebiliriz.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi