Acıların bir ilacı var
Beklenmedik zamanlarda başınıza gelen felaketler travmayı kaçınılmaz kılar. İster hastalık olsun, ister doğal afet ya da maddi hasar olsun kayıp duygusu insanı derinden sarsar. Psikolojik travma durumunda kişi, kendisini bitkin ve çaresiz hisseder. Buna aşırı korku, kontrolü kaybetme endişesi ve güçsüzlük duygusu da eklenir. Kişi yaşadığı dramatik olayı zihninde tekrar tekrar canlandırır ve her seferinde yeniden sarsılır. Artık iyi şeyleri göremez hale gelir. Hayat karanlık bir tünel gibidir. Diğer bir yarısının yok olduğunu kendisinden koptuğunu hisseder. Böyle zamanlarda kişi yaşadığı dünyanın güven dolu bir ortam olmadığını düşünür ve sığınacağı birgüç arar. Çaresizliğin içinde kıvranan bu insana yapılan hiçbir telkin ya da tavsiye fayda vermez. Dünya adeta daralmış gibidir.
Dünyada acı vardır, hastalık vardır, ölüm vardır, düşman vardır kavga vardır... İnsan kendini bütün bu acıların göbeğinde hisseder . Bu karanlık tünelden kurtulmanın yegane ilacı ise dua ve tevekküldür. Kişi Allaha sığınıp ona tevekkül ettiğinde, kendisini rahmetiyle kuşatan ve gözeten bir varlığın huzurunda olduğunu hisseder. Korkuları silinir, bu karanlık dehlizde korkusuzca yürümeyi göze alır. İnsan Allaha sığınır ve düştüğü yerden yavaşça kalkar. Travmalar ise sadece bu dünyanın imtihanlarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.