O yazışmaları nasıl okumalı?
Hayat hakkında çeşitli okumalar yapılabilir. Herhangi bir olaya ekonomik, siyasal, kültürel, estetik açıdan bakılabilir.
Başbakan Erdoğan'ın olduğu kalın bağırsak ameliyatını konu edinen haberler, siyasi açıdan da değerlendirilebilir.
Stratfor adlı ABD kökenli istihbarat şirketinin çalışanları arasındaki e-mail yazışmaları, WikiLeaks'in eline geçmiş durumda. Taraf gazetesi bunları yayınlıyor.
***
Yukarıda "istihbarat şirketi" ibaresini koyu harflerle yazdım. Çünkü Taraf gazetesinde nedense sık sık "istihbarat örgütü" tabiri kullanılıyor.
Elbette her şirket, aynı zamanda bir örgüttür ama şirkete, şirket deriz. Stratfor'a "istihbarat örgütü" demek, ilk bakışta yanlış olmayan ama aslında düşünceyi yönlendiren bir söz.
Böylece şirket, sırları ortaya çıkaran "gizli teşkilat" halini alıyor. Halbuki, küreselleşme döneminde... Esas olarak açık kaynakları kullanarak... Bilhassa uluslararası firmaların bilgi ihtiyacını karşılayan, "kâr amaçlı" bir şirket bu...
Taraf'ın şu anda yaptığı yayıncılık ise okurlarına... "Stratfor'un yazışmaları, gizli gerçeği açığa çıkarıyor" mesajını veriyor.
***
Oysa bu mailler, (yine WikiLeaks'in yayınladığı), ABD elçiliklerinin Washington'la yaptığı yazışmalardan çok farklı değil.
Eğer bir büyükelçi, Washington'a, "Şu adamla görüştüm" diyorsa, görüşmüştür. "Adam bana şunlar söyledi" diyorsa, hakikaten de o laflar edilmiştir. Bunlardan kuşku duymak anlamsızdır...
Peki ama "görüşülen adamın elçiye söyledikleri" doğru muydu? İşte tam o noktada sürüyle yalanın döndüğünü... Bazı uyanıkların, yalan yanlış bilgilerle Amerikalıları kullanmaya çalıştığını apaçık görmüştük.
Stratfor'un iç yazışmalarını da temkinli bir biçimde okumamız gerekiyor. Bunlar "ortaya çıkan sırlar" değil, şirkete "söylenenler".
***
Tabii bir de değerlendirme meselesi var: Mesela Ahmet Altan, dün Taraf'ta şöyle yazdı: "Biz daha Erdoğan'ın ilk ameliyatının ne olduğunu bile tam anlayamadan, Stratfor, 'herkes için sürpriz olan' ikinci ameliyatın gerçekleşeceğini de biliyormuş."
Yoo... Bu tip kalın bağırsak ameliyatlarında hep böyle olur. Esas olan ilk ameliyattır. Kesilir, biçilir, baypas uygulanır. Önemlicedir. İkinci ameliyat işlemi tamamlamak üzere yapılır. Baypas kaldırılır. Önemsizdir.
Ama siz o tamamen "teknik" bir işlemi, "Biz bilmiyorduk ama Stratfor biliyordu" diye sunarsanız... Bunun adı saptırmacadır.
Yok eğer samimiyseniz... Bu kez de, öldürülüşünden 17 asır sonra, Hz. İsa'nın öcünü, gariban bir Yahudi'den almaya kalkışan, şaşkın Yeniçeri'ye benzersiniz: "Ben yeni duydum" demiş ya...
***
Yazının başında "haberi siyasi açıdan okumaktan" söz etmiştik... Başbakan Erdoğan'a ömür biçen Stratfor iç yazışmasını manşete çekmenin bir anlamı şudur:
"Kritik 2014 yılı yaklaşırken... Başbakan Erdoğan kimin hangi koltuğa oturacağını planlayacaktır... Önemsemeyin... Kendi bildiğinizi okuyun... Çünkü planını gerçekleştirmeye vakti olmayacak."
28 Şubat sürecini yaşayanların, fitne fücur tarzı haberlere karşı şerbetli olduğunu hatırlatayım mı?