Önceki gün Ankara’daydım.. Aile Bakanlığı, MEB Fatih Projesi yöneticileriyle ve Kuveyt elçiliğinde görüşmelerim vardı..

Aile Bakanlığı’na Selamworld’le birlikte gittik.. Aile-çocuklar, engelliler üzerinde konuştuk. Her alanda olumlu yönde gelişmeler sözkonusu. Henüz yolun başındayız ve tehlike geçmiş değil, ancak çabalar etkisini gösteriyor..

Aile çökerse, ötesi boş. Bu gün dünyanın en önemli sorunu bu.. Japonlar, Avrupalılar, atom bombası yapabiliyorlar ama çocuk yapamıyorlar.. Doğurdukları çocuklar da kendilerine ait değil sanki.. Aile bağları kopuk. Kadının iş dünyasına çekilmesi, güzellik kaygısı, beslenme, stres anne olmasını önlüyor.

Bilmem biliyor musunuz, gelir seviyesi yükseldikçe mutluluk artmıyor. Yine şehirdekiler daha mutsuz. Eğitim seviyesi yükseldikçe de mutsuzluk oranı artıyor..

Tam tersi olması gerekirdi aslında, ama olmuyor. Bu işte bir yanlışlık var..

Herkes basının darbelerdeki rolünü tartışıyor ama basının ailenin çözülmesindeki rolü, darbelerdeki rolünden daha az değil.. Özellikle diziler bir felaket..

İyi bir haber var: Boşanma davalarında düşüş var ve dini nikah talebi %92’lerde..

Gece de Çay Tv’de Prof. Burhaneddin Can’la aileyi konuştuk.. Orada da ilginç sonuçlar çıktı ortaya.. CHP’lilere kötü bir haberim var. Onlar 4+4+4’e karşı “topyekun savaş” ilan etseler de Türkiye’de durum farklı.. Cumhuriyet Halk Partisi derken, Halk, bildiğimiz halk, yaratılan insanlar topluluğu, Cumhuriyet de çoğunluk demek. Yani bu memlekette yaşayan Allah’ın yarattığı insan topluluğunun çoğunluğu Fırkası bu konudaki direnişi ile kendi misyonuna ihanet içinde..

SEKAM araştırmasına göre ailelerin %70’i radikal bir şekilde çocuğuna din dersi verilmesini istiyor ve bu konuda aktif bir sorumluluk bilincine sahip. %28’i ise çocuğunun din öğrenimine tabi tutulmasını istiyor.. Yani Din dersi talebi toplumda %98.

CHP’lilere daha kötü bir haberim var: Dine inanmayan insanların %85’i çocuklarının dini eğitim almasını istiyor.. Bu konudaki kararı ona bırakıyor. Yani bu insanların büyük bir bölümü aslında dinsiz değil agnostic.. Mesela dine inanmadığı halde, dini nikah yaptıranların oranı %83.. Yani en azından Radikal bir din karşıtlığı yok..

CHP’liler bilir mi bilmem ama, İsmet paşa “Allah” kelimesini kullanmamakla övünürken, eşi Mevhibe hanım, gizlice, Süleyman Arif Emre’nin komşusu bir hanımı evinden aldırıp Pembe köşke getirip çocuklarına Kur’an ve ilmihal dersi verdirirmiş..

CHP bu inadını sürdürecek olursa, varacağı yer belli. Bu inadın Türk toplumundaki yüzde oranı %2 seviyesinde. En fazla da %8. Bu da CHP’nin gerçek oy tabanı olabilir..

“Halk”, yaratılışın adını alacaksın, sonra da “maymundan geldik” diyeceksin.. Komik duruma düşersiniz.. Kendine “Cumhur: Çoğunluk” sıfatı yapıştıracak ama azınlık siyaseti izleyeceksin.

CHP’nin temel çelişkisi bu..

Bunlar öldüklerinde cenaze namazı kılınsın isterler. Hepsi Murat Belge, Mete Tuncay, ya da Şanar Yurdatapan gibi değil..

Göreceksiniz bu 4+4+4 tartışmasından sonra bu Ramazan’da namaza başlayanların sayısı geçen seneden fazla olacak..

Bu inat yüzünden bu seçimde de AK Parti oyunu artıracak.. CHP bu şekilde AK Parti’ye çalışıyor aslında.. CHP’liler kendi yaptırdıkları anketleri bile gizleyerek kendilerini mi, tabanlarını mı kandırmaya çalışıyorlar bilmiyorum ama. Bu durum bir siyasi parti için acınası bir durum.. Yazık!

Başörtüsü ve İmam Hatip tartışmaları Türkiye’yi bu günlere taşıdı. İyi de oldu. Şimdi de 4+4+4 tartışması yeni bir heyecan dalgasının doğmasına sebeb oldu.

Dindar insanların gözünde AK Parti’nin neden bazı sorunları çözmediği ile ilgili sorular da bu şekilde cevabını bulmuş oluyor.. Bu durum AK Parti için bir “sebeb” teşkil ediyor..

Adamların gözü dönmüş. Din dersine karşı, ya da Kur’an kursu ve İmam-Hatiplere karşı böyle bir “topyekun savaş” içine giren bu insanlar yarın, tevbe etmeden öldüklerinde cesedini cami avlusuna getirip musalla taşına koyduklarında bizde dua ve şahidlik istemesinler..

Akif Hamzaçebi’nin Nabi Avcı’ya fırlattığı o bant kasasının şahidliğini yapacağız..

İşte CHP bu! CHP bu kışkırtmaların etki alanı içinde, aklını zail eden öfkesi ile belki iç tartışmalarını bir süre öteleyebilir ama, bu kafa ile kendini bitirir, AK Parti’nin değirmenine su taşımaya devam eder. Durmak yok, yola devam.

Selam ve dua ile.