CHP’nin 4X4 koşusu!
Atletizm mevsimi erken mi açıldı, yoksa dünya kapalı salon atletizm şampiyonasına mı özendiler?
CHP’liler Millî Eğitimde kesintisiz öğretimi, 4+4+4 kesintiliye çevirecek ve mecburi öğretim süresini uzatacak tasarıya karşı müthiş sportif ataklara giriştiler.
İş gitti 4x4 bayrak yarışına dayandı! Kendileri bayrak yarışı yaparken, iktidarı engelli koşuya zorladılar! 3 bin engelli, 10 bin engelli ne demek, maraton engelli yarış bu!
Komisyonda CHP engelini aşmak imkânsız hale getirilmek istendi.
Bir sayın vekil, 12 saat mi, 18 saat mi neyse konuştu.
Peki vır vır, vıdı vıdı ne konuştu?
Eğitimde yaygındır, çocuğun yazılıda soruya verecek cevabı yoktur, Fener-Galatasaray maçı anlatır. (Her halde kızlar da yemek anlatıyordur).
Beklenen şudur: Hoca kâğıtları okumadan not veriyorsa, kağıdın doluluk oranına göre bir şeyler yapar!
O ismi lâzım gelmez vekil, bundan daha kötüsünü yapıyor. Neden mi?
Şubat ayından yeni çıktık. Bu sene 28 Şubat, geçmiş yıllara göre daha aktüeldi. Bir yandan da 12 Eylül gibi 28 Şubat’ın yargılanması için harekete geçildi.
Bir gün Kenan Paşa’nın hâkim karşısına çıkarıldığı gibi, 28 Şubatın anlı şanlı generalleri de kendilerini hâkim karşısında bulabilir.
Evet! 28 Şubat kötüydü, şu sıralar CHP dahil kimse “iyidir” diyemiyor. Peki 28 Şubat’ın neresi kötüydü?
Bu soruya benim cevabım merak edilirse, hemen söyleyeyim: Neresi iyi idi ki?
En kötülerden biri de kesintisiz öğretimdi! Kesintisiz ve mecburi! Dünyanın “okulsuz toplumu” konuştuğu bir zamanda, Türkiye’nin militer bürokrasisi mecburi öğretimi 8 yıla çıkarıyor ve bunu da kendisi için bazı korku uyandırıcı alanları yok etmek için kullanıyordu.
Neyi mesela? Lâfı eğip bükmeyelim: İmam hatiplerin orta kısmını kapatmak için. Dindarlık en büyük korku idi! Bir akl-ı evvel anayasa hukukçusu -ki sonradan YÖK Başkanı olmuştur- din öğretimi yaşının 18 olması gerektiğine dair rapor hazırlamıştı!
Ne oldu peki? İmam hatiplerin orta kısmı kapanınca, meslek okullarının da orta kısımları kapandı.
El becerisi öğrenme yaşı 15’e geldi dayandı! 16 yaşında çırak alsan ne olur, okulda zenaat öğretsen ne yazar!
28 Şubatçılar şunu dürüstçe yapsalardı, belki kabullenilebilirdi. İmam hatipleri tamamen dini öğretim addeder, ona göre düzenleme yapar, orta öğretim sisteminin dışına çıkarırlardı.
Bunu yapacak cesaretleri de yoktu. O zaman devletin sırf dini öğretim yaptığı, müezzin, hoca, vaiz yetiştirdiği okul hayata geçirilebilir miydi, bunu bilemiyoruz.
Esasen onların muradı, dini öğretimi bir sisteme kavuşturmak değildi, vatandaşın dinî bilgiler de öğrensin, ahlaklı olarak yetişsin diye çocuklarını gönderdiği imam hatiplerin orta kısımlarını sabote ederek mutlu olmaktı.
O zaman çok çok mutlu oldular!
Fakat şimdi mutsuzlar!
Post modern darbeciler bunu yaparken CHP’liler neredeydi?
Mazlumun yanında mı, zalimin yanında mı?
CHP nerede olabilir ki? Elbette her zamanki yerinde!
Tabii her zamanki gibi mazlum rolü oynuyorlar.
CHP gerçek bir siyasi parti olsa bugünlerde ne yapardı?
İktidar partisinin bu kanun tasarısını komisyondan geçirmesi, Meclis’te kanunlaştırmasının önünde meşru bir engel yok. O zaman CHP veya başka bir siyasi partinin yapacağı şu olabilirdi: Akılcı çözümler ortaya koyarak, tasarının yönünü değiştirmek.
“Akılcı olmak için akıllı olmak lâzım” mı dediniz?
Bunlar akılcı olacaklarına, atlet oldular! İşi kafayla değil, bilekle baldırla halletmeye kalkıştılar. Eh elin oğlunun eli de armut toplamıyor ya!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.