Hazreti peygamber "hayırlı işlerinizde acele edin" buyurur. Ama nedense, bizler dünya işlerini öncelerken ahretle ilgili meseleleri sürekli erteleriz. Zaman biteviye sınırsız akan bir nehir gibi değildir. Zamanın da bir ömrü vardır. O yüzden zamanı içeriksiz niteliksiz beyhude tüketmektense hayırlı idealler peşinde harcayabiliriz. Dünya ve ahret saadetini kazanmak için zamanın her herhangi bir dilimi bile bize yeter. Yeter ki o anı insanlık hak hakikat için kullanabilelim.

Hanımlar vakti, Haftalık kuaför ve cilt bakımı seansları, arkadaş sohbetleri eğlence ve alış veriş merkezlerinde harcarken, hayatın nihai gayesi olan ibadetleri ileriki yıllara erteliyorlar. Nasıl olsa gencim hele bir kırkıma geleyim ibadet ederim" düşüncesiyle hareket eden kimseler zamanı acımasızca israf ederler. Oysa pek çok insan kırkına hatta otuzuna dahi gelmeden göçüp gider. Velev ki, insan doksanına kadar yaşasın, gerçekten samimi bir Müslüman ise hayatının en güzel yıllarını Allah için harcamaz mı? Eğer kişi dünyayı ahret hayatına tercih ediyorsa, bütün vaktini emeğini ve yeteneklerini bunun için kullanıyor. Dünyayı ahretin tarlı olarak görenler ise, hayatın kendisi için bir imkan olduğunu biliyor.

1_İşten ya da arkadaşınızdan çıktığınızda, saatinize bakın ve yarım saat sonra namazınız geçecekse lütfen kılıp ta çıkın.

2_ İbadet etmeye vakit bulamıyorum diyorsanız dizileri hayatınızdan çıkarın ve bu süre içinde ilim tahsil edin.

3_Eğer akraba ziyaretlerine fırsat bulamıyorum diyorsanız, cep telefonlarınızı bu iş için kullanın.

4_Canım sıkılıyor, boğuluyorum kendimi yalnız hissediyorum diyorsanız bir boşluğunuz var. Bunu ibadet ilim ve hayır işleriyle doldurun. Allaha karşı sorumluluklarınızı ertelemeyin, zaman size verilmiş bir imkan bu imkanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışın.