Perşembe günü, bir günde 7 general ve 1000’den fazla insan Suriye sınırını geçerek Hatay’a geldi.. Şu anda sığınanların sayısı 20.000’e yaklaşmış bulunuyor ve bu sayı her gün biraz daha artıyor.. Gelen haberlere göre Suriye ordusundaki çözülme hızla gelişiyor..

Gelen haberlere göre Esad ailesi kaçacak yer arıyor. Zaten bazı isimler ortalıkta gözükmüyor son günlerde.

Rusya durumu tekrar gözden geçiriyor.

İran bu işin böyle devam edemeyeceğini gördü.

Esad için sonun başlangıcı.. Bu gidişle Suriye rejimi baharı göremeyecek.. Bu Newruz Suriye’de bir başka kutlanacak.. Şimdi artık Ürdün’ü konuşmak gerekiyor.. Ürdün meşruti monarşiye mi geçecek, cumhuriyete mi evrilecek yoksa Suriye ile federasyon mu kuracak göreceğiz..

Aslında bana kalırsa Suriye, Filistin ve Ürdün bir federasyon oluşturmalı.. Aradan sınırlar kaldırılmalı. Zaten eski Şam eyaletinin sınırları içinde bugün 5 devlet var, ayrıca Mısır, Suudi Arabistan, Irak ve Türkiye topraklarının bir bölümü.

Diğer beş devlete gelince; Suriye, Ürdün, Lübnan, Filistin ve İsrail..

Gazze ve Filistin yönetimi kendi içinde bir federasyon oluşturabilir, birlik konfederasyon olabilir.. Ya da iki federasyon kantonlar şeklinde yönetilebilir.. Oluşturulacak birlik Türkiye ile ekonomik, siyasi, kültürel alanda ileri derecede işbirliğine gidebilir..

Şimdi artık Esad’dan nasıl kurtuluruz değil, bundan sonra ne yapmalıyız konusu üzerinde düşünmemiz gerekir.. Yeni bir düzen inşa etmek, bir diktatörlüğü yıkmaktan daha zordur..

Bu işin siyasi ve felsefi temelleri ne olacak?.. İktisadi yapı nasıl örgütlenecek?

İran, Rusya ve Fransa ile ilişkilerin yeniden yapılandırılması gerekiyor.. İsrail ile ilişkiler de hayati öneme sahip. Yine Irak’la ilişkiler de öyle. Ve tabii Türkiye ile kurulacak işbirliği..

Bizim, “Bakalım ne olacak” diye kenara çekilip, olacakları seyretmemiz değil, şimdiden hazırlık yapıp, hemen bir ucundan işe girişmemiz gerekiyor.

Elbette hükümetin yapacağı şeyler var. Ama işadamlarımıza, yerel yönetimlerimize, STK’lara, basına düşen görevler de var..

Kafkaslar’da yaptığımız yanlışı, Suriye’de yapmamalıyız..

Bölgeye bugünden yarına bir istikrar gelmeyecek. Bunu bilelim. Anayasa hazırlanacak, yeni yasalar çıkacak, seçimler yapılacak, parlemento çalışmaya başlayacak, bürokratik düzen yeniden kurulacak, yasama, yürütme, yargı çalışmaya başlayacak. Belediyeler çalışacak, esnaf üretecek, vergi toplanacak. Suriye diasporası yurda dönecek, geçmiş dönemin sorumluları yargılanacak. Uzun iş.

Bu dönemde çok sabırlı olmak gerekiyor.. Kışkırtmalara dikkat etmek gerek. Bir intikam ve kan davası olmamalı.. İç güvenlik sağlanmalı.. İstihbarat ve askeri düzen yeniden yapılandırılmalı ki, terör faaliyetleri kontrol altına alınabilsin..

Suriye’de Esad rejiminin sonu, yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Kofi Annan’ın mekik diplomasisi ve Ankara’daki hareketlilik de bunun bir göstergesi gibi sanki..

Aslında Suriye’de Esad sonrası kurulacak hükümet, eski döneme ilişkin belgeleri açıklarsa, Türkiye’ye ilişkin, özellikle de PKK ve kaçakçılık konusunda son derece önemli bilgi ve belgelere ulaşabiliriz.

İran’da bu böyle olmuştu.. Onun için Suriye elçiliklerine yangın ve yağmaya izin verilmemeli. Suriye içinde de resmi bilgi, belge ve arşivlerin ciddi bir şekilde korunması gerekir. Polis merkezleri, askeri birlikler, yargı arşivleri, nüfus ve tapu daireleri, saraylar, meclis ve muhebarat, polis arşivleri, cezaevi arşivleri önemli..

Son günlerde kaybolan gazetecilerin ardından, 2 de Türk gazeteci kayıp. Bu durum Türkiye’nin Suriye’ye ilgisinin daha da artmasına sebeb oldu.. Zaten Suriye üzerinden Türkiye’ye yönelik terör saldırıları da Türkiye’nin gündeminde ön sırada yer alan konulardan bir diğeri..

Aslında Esad’ın bugüne kadar direnmiş olması bile bir başarı onun adına.. Kuşkusuz bunda Rusya ve İran’ın payı da yok değil. Ama dökme su ile bu zulüm değirmeninin dönmeyeceğini artık onların da anlamış olması gerekiyor. Rusya ve İran yanlış ata oynadılar ve yanlış yaptılar. Şimdi kaybedeceklerini gördüler, ama sanırım biraz geç kaldılar.. Şimdi yeni Suriye yönetimi ile anlaşmaları, eskisi kadar kolay olmayacak..

Selâm ve dua ile..