- Lütfü Bey; başta Aydın Doğan medyası olmak üzere darbe teşvikçiliği yapan holding medyasından hesap sorulmasına “muhafazakar” olarak bilinen bazı yazarlar karşı çıkıyor. Hatta “İslamcı yazar” denilen Elif Çakır da lüks bir yatta düzenlediği doğum günü partisine, 28 Şubat sürecinde darbecilerle içli dışlı olduğu bilinen Fatih Çekirge gibi Aydın Doğan medyasının önde gelen yöneticilerini davet ederek, adeta onları koruyup kolluyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

- Eğer darbeler yargılanacaksa, sadece darbeleri yapan subayları yargılayarak darbeler yargılanmış olabilir mi? Darbe teşvikçiliği yapan, darbeci subaylarla işbirliği yapan medya sahiplerinden, yöneticilerinden hesap sorulmadan, darbelerden hesap sorulmuş olabilir mi? Milli iradeye silah doğrultup tetiği çekenler kadar, o silahın doğrultulmasını, o tetiğin çekilmesini tahrik ve teşvik edenler de bu cinayete ortak değil mi? Hatırlayın orduyu darbe yapmaya tahrik ve teşvik eden manşetleri. Hatırlayın “Ordu göreve” diye bas bas bağıran gazetelerdeki köşeleri. Bunları yapan, yaptırtan medya sahiplerinden, yöneticilerinden de hesap sorulması gerekmez mi? Bunu belirttikten sonra şimdi sorunuzda sözünü ettiğiniz “İslamcı” denilen bir kadın yazarın lüks bir yatta doğum günü partisi düzenlemesine gelelim. Aslında yatta doğum günü partisi düzenleyene “İslamcı” demeyelim, “abdestli kapitalist” diyelim! Öyle ya, yatta doğum günü partisi düzenleyip vur patlasın çal oynasın diye eğlenmek kapitalist yaşam tarzı değil midir? Maalesef bu kapitalist yaşam tarzı “muhafazakar”, “İslamcı” denilen kesimler arasında da had safhaya gelmiştir. Abdestsiz kapitalistler ne yapıyorlarsa abdestli kapitalistler de onu yapar hale gelmiştir. Nitekim “muhafazakar”, “İslamcı” denilen kapitalistler en pahalı evlerde oturmaları, en pahalı arabalara binmeleri, her şeyin en pahalısını giyip yemeleri yetmezmiş gibi dünyanın en pahalı otel ve eğlence merkezlerinde, moda defilelerinde boy göstermektedir. Abdestsiz kapitalistler gibi abdestli kapitalistler de israf içinde yüzmektedir. Bu da gösteriyor ki kapitalist yaşam tarzını benimseyenlerin abdestsizi de, abdestlisi de birdir! Kapitalizm şeytani bir yaşam tarzı olduğuna göre, abdestli kapitalistler de herhalde şeytanın abdest almış halidir!

GÜN GELECEK DEVRAN DÖNECEK AKP ORDUYA HESAP VERECEK!

- Bir de “Geçmişte darbeleri gerçekleştirenlere, destekleyenlere karşı intikamcı, rövanşist duygularla hareket edilmesin” diyen bazı liberaller var. Ama öte yandan başta Kemalistler olmak üzere AKP Hükümeti’ne karşı olan kesimler, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” türünde intikamcı söylemlerde bulunuyorlar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- “Gün gelecek devran dönecek” diye başlayan bu tür intikamcı söylemleri daha önce de duyduk. Örneğin Süleyman Demirel’in genel başkanlığını yaptığı AP’nin hükümet olduğu dönemlerde de “Gün gelecek devran dönecek, AP halka hesap verecek” şeklindeki intikamcı söylemleri çok duyduk. Başbakan Demirel’den gün gelip devran dönünce hesap sorulacağını söyleyenlere çok tanık olduk. Peki dün bu intikamcı söylemlerde bulunanların bugün tavrı ne oldu? Başta Kemalistler olmak üzere, bunlar bugün Demirel hayranı oldu. Dün Demirel’den hesap soracaklarını söyleyenler, bugün Demirel’e akıl sorar oldu! Dün ona “Morrison Süleyman” deyip onun Amerikancı olduğunu vurgulayanlar, bugün onu över oldu. Gün geldi devran döndü ve Demirel, Kemalistlerin, CHP’lilerin toplantılarına şeref konuğu olarak çağırılır oldu. Konunun birinci boyutu bu. İkinci boyutu da şu: Demokrasilerde hükümetler zaten her seçimde halka icraatlarının hesabını verirler. Halklar da buna bakıp hükümetteki partilere “devam” ya da “tamam” derler. Ancak belli ki “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” diyen Kemalistler bu tür bir hesabı kastetmemekteler. Onlar mesela ordunun Demokrat Parti Hükümeti’ni devirip Demokrat Partilileri hesaba çektiği, o hükümetin başbakanı Adnan Menderes ile iki bakanını idam ettiği türden bir hesabı kastetmekteler. Aslında onlar “Gün gelecek devran dönecek, AKP orduya hesap verecek” demek istemekteler! Hesap vermek derken gönüllerinden bunu geçirmekteler.