Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Arap Baharının derinliği ve genişliği

Arap Baharının derinliği ve genişliği

Arap Baharının tarihi derinliği 1400 yıldır. Kanada’da mukim olan Suriye asıllı ve Çerkeszade Halis Çelebi, Arap Baharının bin yılda bir tekrarlanabilen hadiselerden olduğunu ifade etmiştir. Demek ki Arap Baharının dikey boyutu veya tarihi derinliği eşsizdir ve büyüktür.
Tarihi kökleri bin yılı kuşatmaktadır. Arap Baharı tarihi bir zorunluluktur ki buna ‘hatmiye tarihiye/tarihi determinizm’ denmektedir. Karl Marks da Marksizmi tarihin sonu ve tarihi zorunluluk olarak tanımlamıştır. Marksizm tarihi zorunluluk mudur? Tartışma götürür. Öyle bile olsa netice itibarıyla irade-i ilahiyenin tezahürüdür. Marksizmi Arap Baharından ayıran husus şudur: Her ikisi de irade-i ilahiyenin bir sonucudur. Lakin sadece Arap Baharı rızayı ilahiyenin sonucudur. Kelam ilminde irade ile rıza birbirinden ayrılmıştır. Şeytanı yaratmak iradedir lakin icraatları rızayı bariye muvafık değildir. Arap Baharı gerçekten de Favaz Gerges gibilerin de ifade ettiği gibi tarihi bir zorunluluk halidir. Derinliği bin yıldan fazladır ya vüsati veya genişliği? Genişliği ise Paris’ten Pekin’e ve Washington’dan Moskova’ya kadardır. Bütün dünyayı kuşatmakta ve dolaşmaktadır. Arap insanında korkuyu kırdığı gibi izzeti nefsin dönüşüne hizmet etmiştir. İslam’ın bütün dinler üzerine egemen olmasının başlangıcıdır. Bütün dünyayı kuşatacak bir yapısı vardır. Tarih Arap Baharı ile birlikte yeniden harekete geçmiştir. Bütün dünya onu durdurmaya yeltense de durduramayacaktır. O çelişkiler içinde yol bulup şaşmadan hedefine varacak ve ulaşacaktır. Neden Paris’i bizzat zikrettik? Bunun nedenlerinden birisi Ulusal Cephe’nin Başkanı ve Le Pen’in kızı Jean-Marie Le Pen’in Arap Baharı ile ilgili olarak söyledikleridir. Amos Gilad gibi gibi Le Pen ailesi de toptan Beşşar rejimini desteklemekte ve Arap Baharının önü alınamaması halinde bu rüzgarın Avrupa kapılarını döveceğini savunmaktadır. Amos Gilad, ‘Beşşar gider İsrail biter’ derken Jean-Marie Le Pen de Arap Baharının Avrupa için hayırlı olmadığına hükmetmiştir. Boşnaklar karşısında Sırpları destekleyen bu aile Suriye konusunda da safını veya kampını şaşırmamıştır. Suriye’de iyi veya kötü adamlar olmadığını; Beşşar Esat’ın gitmesi halinde yerini İslamcı aşırıların alacağını ileri sürmüştür. Bu nedenle olsa Alain Juppe Suriyeli muhaliflerin silahlandırılmasına bile karşı çıkmıştır.
¥
Le Pen ailesine göre Araplar sopayla idare edilmezse mezhebi kaos ortamına yuvarlanacaklardır. Bu aynen İsrail’in mantığıdır ve Araplar ancak sopayla ve diktatörlerle yönetilir. Demokrasi onlara lüks ve bir kuşak fazla gelir. Neyse? Le Pen ve kızına göre diktatörlüğün yıkılması halinde bütün bölge radikal İslam’ın kucağına düşer. Arap Baharının genişliği Paris’te başlıyor lakin Pekin’e kadar uzanıyor. Şubat ayında Münih’te yapılan Güvenlik Zirvesinde Amerikalı Senatör John McCain Çinli bir profesörü Arap Baharı ile tehdit etmiş ve Arap Baharının Çin’e kadar ulaşacağını ve uğrayacağını ifade etmiştir (http://www.alriyadh.com /2012/ 03/16/article718888.html). Bu bir kehanet değil doğrunun tâ kendisidir. Bunun için Çin de Beşşar’ın arkasına geçmiştir. Bundan dolayı olsa gerek Lavrov da Suriye’deki gelişmeleri güney sınırlarındaki gelişme olarak nitelendirmiş ve Rusya’nın ilgisini buna bağlamıştır.
¥
Arap Baharı dünyayı kasıp kavuruyor. Arap Baharı 21’inci yüzyılın biricik hareketi. Dikey olarak tarihi turlarken yatay olarak dünyayı dolaşmaktadır. Yahudilerin egemen olduğu Wall Street Arap Baharından etkilenerek işgal hareketine sahne olmuştur. Keza Putinizm Arap Baharının estirdiği rüzgar ile gerilemekte ve dengesini kaybetmektedir. Paris’ten Pekin’e ve Washington’dan Moskova’ya uzanmaktadır. Suriye’de de bir yılını dolduran Arap Baharı sekmeden ve yılmadan yoluna devam etmektedir. Arap Devriminin merkez üssü Suriye’dir. Suriye kahpe rejiminin düşmesi Türkiye ile İsrail’i sınırdaş kılacaktır. Araplar ve Türkleri yeniden ortak haline getirecektir. Bunun için bütün dünya Suriye Baharını yüzüstü bırakmıştır. Lakin gerçek bahar Suriye baharıdır. Kışı kadar yazı da muhteşem olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi