Hürriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni ve şimdiki yazarı Ertuğrul Özkök’ü, 23.3.2012 tarihli yazısından ötürü bin kez tebrik ederim... Ki, demiş:

“Laik kesim, Bediüzzaman’ı mutlaka okumalı” Ve şöyle sürdürür yazısını:
“Bediüzzaman’ın günümüzde anlaşılabilmesi için, benimki gibi bir laik okunmaya da ihtiyaç vardır. Daha önemlisi; Laik kesim, içinde bulunduğumuz konjonktürde, Bediüzzaman’ı, yıllardır birikmiş önyargılarını atarak, tarafsız bir gözle mutlaka okumalıdır. Benimki gibi bir okunma yapıldığı takdirde; Türkiye’nin iki yakasını bir araya getirebilecek çok ortak nokta bulunabilir. Diyeceksiniz ki; laik kesime bu çağrı, Yeni Asya gibi bir gazetede mi yapılır? Evet, bunu yapabileceğim en iyi platform burasıdır.”
İşte çağrımız tam da buraya aldığımız bu son cümlesi, şu gelecek çağrısıyla ilgilidir:
“Ama bu yazı, aynı zamanda Yeni Asya okurlarına da bir çağrı. Onlar da bazı önyargılarını kırmalıdırlar. Bediüzzaman’ın, laik insanlar tarafından da samimî bir biçimde okunabileceğine inanmalıdırlar.”
Eğer Yeni Asya okuyucuları, “Bediüzzaman’ın, laik insanlar tarafından da samimî bir biçimde okunabileceğine inanmasaydılar”; siz, bu çağrıyı laik insanlara Yeni Asya platformundan yapmazdınız, öyle değil mi?
Yeni Asya okurları buna inanmasaydı, sizin gibi laik yüzlerce yazar, düşünür ve ilim adamına Yeni Asya Neşriyat’ın kitap, Köprü, Bizim Aile, Genç Yaklaşım dergileri, gazete, Bizim Radyo platformları ve konferans, panel, seminerlerle sair sosyal faaliyet platformları açılmazdı.
Sadece ben, laik kesimden yüzlercesiyle röportajlar yapmıştım. Diğer arkadaşlarımız da öyle…
Biz, dürüst, hakperest laiklerin, Risâle-i Nur’u samimî bir şekilde okuyacağına inanıyoruz! Ancak, bizim inanmamız yetmez. Laik insanlar da inanmalıdır!
Tekrar tebriklerimi sunarken çağrımı yapayım:
Eğer “Laik kesim, Bediüzzaman’ı mutlaka okumalı” diye inanıyorsanız, bu çağrınızı laik kesimlerin platformlarına taşımalısınız… Hatta platform platform dolaşmalısınız.
Kimi zaman olumsuz tepki alacaksınız, belki bazı bağnazlarca dışlanacaksınız…
Eğer, 21 Mart 2012 Hürriyet nüshasında yazdıklarınız gibi davranırsanız, her platformada sizi tebrik edeceğim ve kesinlikle laiklerin Bediüzzaman’ı okuyacağına daha kesin inanacağım! Şöyle demişsiniz:
“Said Nursî adalete susamıştır, onun suyunu bir türlü kana kana içememiştir. Yani bugün ‘adalet’ üzerine sözü dinlenecek, tecrübesine kulak verilecek bir şahsiyettir! Kendi çektiği için, ‘Kurunun yanında yaş da yansın’ dememiştir. ‘Bana yapıldı, onlara bin beteri yapılsın’ gibi bir kinin dâvâsını sürdürmemiştir.”
Laik insanların platformlarında Bediüzzaman Said Nursî’yi okumaları gerektiğini bu samimiyet ve hakperestliğinizle haykırınız; size sataşırlarsa, “Bana yapıldı, onlara bin beteri yapılsın” gibi bir kinin dâvâsını sürdürmeyiniz…
Hakka susamışsanız, hakperest iseniz, çağrılarınıza devam ediniz!