CHP ve MHP kopmuş zaten... AK Parti “Milletten” kopmasın!..
Böyle bir ihtimal var mı?..
Başbakan Erdoğan için yok; içinden geldiği vatandaş topluluklarının ruh hallerini çok iyi biliyor.
“Milleti” kaybettiğinde herşeyi kaybedeceğinin bilinciyle, uygun davranış ve söylemleri geliştiriyor.
Aslında bunun için çaba göstermesine de gerek yok; zira o milletin bağrından geliyor.
Ve bağrında bulunuyor.
“Kadro”su ise maalesef Sayın Erdoğan’ın bu çabasına darbe vurmakta.
•
“Kötü niyetli” olduklarını söylemiyorum; sadece zaman zaman “zemine” uygun hareket etmemek, milletin hissiyatını dikkate almamak gibi hatalara imza atıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde bir “Bakan”ın, “emeklilikte yaşa takılanlar” için olmadık ifadeler kullandığını, milyar dolarlık sosyal güvenlik açıklarının faturasını ekmeğe muhtaç garibanlara kestiğini yazmıştım.
Bugün de...
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, son derece “soğuk”, “dondurucu”, “sinir bozucu” esprisinden bahisle “dostane uyarılarda” bulunacağım.
Bir özel kanalın canlı yayınında izledim kendisini...
“Bisiklet”e mi ne binmeye çalışıyormuş...
Sonrasında...
Bir özel kanalın canlı yayın konuğu oldu Sayın Şimşek.
Doğu, Güneydoğu, devlet desteği vesaire...
Bunlar konuşuldu...
Son bölümde ise bir soru geldi:
“Efendim, benzin, mazot fiyatlarına sürekli olarak zam yapılması konusunda ne diyeceksiniz?..”
Sayın Şimşek, zammın direkt olarak kendileri ile ilgili olmadığını, dünyada genel bir artış olduğunu, benzin, mazot ve diğer petrol ürünlerinden yüksek oranlarda vergi almanın kaçınılmazlık arz ettiğini söyledi.
Bunlar alışıldık ifadeler.
Sıkıntı son bölümde söylediklerinde:
“Bir espri olsun; işte bisiklet. Bisiklete binenin benzin zammıyla da mazot zammıyla da alakası olmaz!..”
Haydaaaa!..
Muhabir biraz şaşaladı.
Kısa kesip; “Canlı yayınımız için vakit ayırmanızdan dolayı çok teşekkür ederiz” diyerek kapatmaya yeltendi.
Ancak Sayın Bakan ısrarlıydı.
Son cümle olarak;
“Bisiklete binelim bisiklete!” dedi.
Bir espri daha!..
•
Sayın Bakan’ın vatandaşın acısıyla dalga geçmek gibi bir niyeti yok elbet.
Yok da, söz ağzınızdan çıktım mı sizin olmuyor.
•
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; “Anadolu”nun bağrında büyümüş bir siyaset adamı.
Yurt dışında epeyce bulunmuş olması, hangi esprinin neye yorulacağını kestirmesini zorlaştırıyor olabilir.
Zira bu işlerin şakaya gelir tarafı yok!..
Her benzin istasyonuna gittiğinde pompaların amansız saldırısına uğrayan milyonlarca vatandaş, “Zamlardan şikayetçiysen bisiklete bin!” esprisine gülmeyecektir.
Aksine...
Çok kötü karşılıklar verecektir!..
•
Bu...
Aç insana; “Fena mı sen de rejim yapmış oluyossun... Millet, zayıflamak için servet harcıyo!” demek gibi bir şeydir.
Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyor olmanın, hele fakirler için “zenginler kadar vergi ödüyor olmanın” acısı yetmekte zaten...
Bu kadarına katlanamaz benim vatandaşım!..
•
AK Parti açısından durumlar iyi; Balgat’a hapis MHP Genel Başkanı ve Tandoğan’a hapis CHP Genel Başkanı; bu muhalefet, şimdilik durumun kontrol altında tutulabilmesini sağlıyor.
Ancak..
Siyasette ve özellikle de Türkiye’de zirve ile dip arasındaki mesafe hiç de uzun değildir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gecesini gündüzüne katıp Türkiye ve partisi için”puan toplamaya” gayret ederken bu tür “espriler” kaybettirir.
SGK açıklarının faturasını “yoksulluk sınırının altında yaşayan” garibanlara çıkartmak da kaybettirir.
Dostâne uyarılara kulak vermek de...
Her zaman kazandırır.
ORMAN’DA “RUS TEZGÂHI” BÜYÜYOR!..
Geçen hafta, Orman Bakanlığı/ Orman Genel Müdürlüğü’nün orman yangınlarıyla başarılı mücadelesine darbe vurmak isteyen “Rus”ların, “bünyedeki bazı ergenekoncu bürokratlarla” birlikte kurdukları tezgahı gözler önüne sermiştik.
Baktık; Sabah Grubu’nun Takvim adlı gazetesinde de, bu konuya ilişkin yazılar yer aldı.
Takvim kadrosuna hassasiyetlerinden dolayı teşekkür etmiş olalım.
Ormanlar hepimizin; yangın da bizi yakıyor.
Başkaları, bu yangınları “büyütür”!
Ha bu arada; konu hakkında hâlâ bir açıklama yapmayan THK Genel Başkanı Osman Yıldırım Paşa’ya da “tepkimi” iletmiş olayım.
Niye susuyorlar ki!