İslam Dünyasında BOP Zaferleri
BOP planları hayata geçiriliyor ve zaten paramparça olan İslam dünyası daha da parçalanıyor.
Irak parçalandı ve kuzeyde Kürdistan devleti kuruldu.
Bağdad rejimi ülkeyi hızla Şiîleştiriyor.
ABD ve İsrail Türkiye ile İran'ı savaştırmak için harıl harıl çalışıyor.
Türkiye'deki, Kripto Hıristiyanlar ve Kripto Yahudilar tarafından idare edilen bölücü hareket destekleniyor.
Suriye'yi de bölmek istiyorlar. Nuseyrî ve Dürzi özerk bölgeleri...
Mısır'da Kıbtîler...
Sudan'ın güney tarafında ayrı bir devlet kuruldu.
Türkiye'de yoğun bir Şiîleştirme faaliyeti var. Son yıllarda yaptırılan ve ibadete açılan Şiî camilerinin sayısı 300'ü geçti.
Yemen'de Husî Şiîler ayaklandırıldı.
Irak'ta bir milyon kişilik bir Şiî ordusu kurulması hazırlıkları var.
İslam dünyasının her yerinde nifak, şikak, tefrika, bölünme, çekişme ve tepişme müşahede ediliyor.
Büyük çoğunluğu oluşturan Sünnîler kendi içlerinde param parça...
İslam'ı ve Ümmeti yıkmak için dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim, "Kur'an Müslümanlığı" ve daha bir sürü hizip ve fırka... Ortalık toz duman.
İslam dünyasının bir İmam-ı Kebir'i ve Ümmet teşkilatı yok.
Casus Lawrence'lar kol geziyor.
Müslümanların içindeki şeytanların, ajanların, provokatörlerin, istihbaratçıların haddi hesabı yok.
Böl parçala ve hükm et.
Bütün bu hengâme içinde İsrail İran'a saldırırsa tarihî bir kıyamet kopacaktır.
İsrail'in yaşaması için Türkiye ile İran'ın savaşması şarttır.
İslam ülkeleri parçalanacak, bölünecek, yeni yeni devletler kurulacaktır. Her devletin ordusu olacaktır. Her devlet büyük güçlerden milyarlarca dolara silah satın alacaktır. İslam devletleri birbirine düşürülecek, savaştırılacak ve böylece İslam dünyasında nüfus planlaması yapılacaktır.
İslam dünyası protestanlaştırılacak, binlerce ekol ve kiliseyle ayrılacaktır.
ABD'nin, AB'nin, İsrail'in, Vatikan'ın beğendiği model Türkiye'deki laik ve ılımlı İslam'dır.
Bu İslam'ı diğer Müslüman ülkelere ihraç etmek istiyor. Bunda başarılı olabilecekler mi?
Siyonistlerin, Haçlıların, kapitalistlerin, liberalistlerin, laiklerin planları, programları, hileleri, mekirleri var .
Allah'ın da kaderi var.
* (İkinci yazı)
Fakirlerin Ekmek parasıyla Oynamak
Meydandan geçerken, cami ile Devlet Kütüphanesi arasında satıcılardan birkaç tespih aldım, bir de siyah taşlı bir yüzük. Orada bazen eski eşya satan sergiciler olurdu. Bugün kimse yok. Cami duvarları dibinde ellerinde poşetler birtakım vatandaşlar üzüntüyle bekleşiyor. Bunlardan biri beni görünce "Hatırladınız mı, 1985'te Şile cezaevinde âniden kalbimden rahatsız olmuştum da siz bana, iyi gelir diye bir elma soyup vermiştiniz..." dedi. Kendisiyle ayak üstü birkaç dakika konuştuk. Birkaç lira kazanmak için oraya gelmiş ama Belediye izin vermiyormuş. Memurların mesai saatinin bitmesini bekliyormuş. Vakit de geç oldu ama yine de belki on lira yirmi lira kazanabilirim dedi.
Sahte balcılara bir yıl boyunca ses çıkartmayanlar nedense böyle fakir vatandaşlara bir saniye göz açtırmıyor.
Fakir insanların namuslarıyla ve haysiyetleriyle ticaret yapmasına engel olmanın çok ama çok büyük vebali ve mes'uliyeti vardır.
Vatandaş, kışın ayazında yazın sıcağında on lira, yirmi lira kazanmak için sergi açıyorsa onun üzerine gitmek zulümdür.
Dükkan açacak parası, sermayesi yok. Bırakın da bir kenarda ufacık bir ticaret yapsın.
Neymiş, AB standartlarına uygun değilmiş... AB standartları taş olsun da başınıza düşsün?
Zaten şu uğursuz AB standartları yüzünden yeni Ceza Kanununa zina suç olarak yazılmadı.
Soruyorum:
Mısır şurubunun içine bal aroması ve boya katarak yapay bal üretimi ve satışı AB standartlarına uygun mudur? Ona niçin bunca zaman göz yumdunuz?
Müslüman vatandaşlara evcil domuz, yaban domuzu ve eşek eti yedirmek AB standartlarına uygun mudur?
Ülkemizde satılan meyve ve sebzelerin içinde, dünya ve AB limitlerinin çok üzerinde zehirli kimyevî maddeler bulunmaktadır. Bunlarla niçin seyyar satıcılarla yaptığınız gibi kahramanca mücadele etmiyorsunuz?
Her pazar günü Süleymaniye ile Küçük Pazar arasındaki birkaç sokakta bitpazarı kuruluyordu. Bazen gidip eski kitaplar, antika eşya alıyordum. Onu da yasakladılar. Perişan ve fakir kimselerin ekmek parasına mani oldular.
Şişli Belediye Başkanı sayın Mustafa Sarıgül böyle pazarlara izin veriyor. Kendisini tebrik ediyorum. Feriköy'deki üstü kapalı hal'de her pazar antikacılar mallarını sergiliyor. Geçtiğimiz pazar gittim, birkaç antika veya antikamsı eşya aldım.
Başta Almanya ve Fransa olmak üzere dünyanın bütün medenî şehirlerinde bitpazarları kurulur. Madrid'te kurulan pazar bunların en meşhuru ve büyüğüdür.
Bizde bazıları bitpazarlarında bit olur sanıyor galiba!
Fakir bir kadıncağız, evinde birkaç parça el işi yapıp, kimseye zarar vermeden bir kenarda satsa kıyamet mi kopar? Kendisine yetmeyen 500 liralık gelirine, bu işlerle 300 lira daha ilave etse, geçimi düzelse iyi olmaz mı? Hangi vicdanla onun bu ticaretine mani oluyorsunuz? Ayda üç yüz lira kazanan bir fakirden vergi mi alınır?
Merhamet etmeyene merhamet edilmez...
Gün gelir, fakirlerin, ezilenlerin âhı tutar ve nâgehan bir sille iner.