Hatada ısrar etmek
Hata yapmak tabi ki bile bile yanlış yapmak gibi değildir. Yanlışlar insanı baş aşağı eder, değerinden düşürür. Ama hatanızın farkına varır ve telafi etme yoluna giderseniz bir yanlıştan dönmüş olursunuz. Her hata yanlışa giden bir dönemeç değildir. Bazen insan doğruya ulaşma yolunda da hata yapabilir, deneme ve yanılma durumunda hatasını görür ve doğrunun tam da nerede ve nasıl durduğunu görerek bir adım daha doğruya yaklaşabilir.
Fakat ciddi bir insanlık ayıbına sebebiyet verdiğiniz gibi ortaya çıkan birçok dram ve hayati yanlışları "yaptığım doğruydu" tutumuyla kabullenmediğinizde durum değişir. Yani, hatanızda ısrar ederseniz sadece insani erdem bakımından düşmekle kalmaz aynı zamanda hatalarınızın esiri olursunuz.
Geçmişin karanlık günlerinde, üniversiteleri, kamu binalarını, cadde ve sokakları cadı kazanına çeviren gözü dönmüş bir kesimin içinde, bu mümtaz onurlu halkın hiçbir zaman unutmayacağı kimseler vardır.
Biliyorsunuz Nur Serter geçtiğimiz günlerde bu gerçeği ortaya koyan bir açıklama yaptı. Serter, "öğrencilere uygulanan baskıyı kendince şöyle anlattı: "Kayıt olabilmeleri için başlarını açmaları gerekiyor. Herkesin içinde, 'kayıt olmak için başını aç' demek var, bir kenara çekip konuşmak var... Okumayıp üniversite kapısında kalmaları mı, yoksa o kurallara uymaları mı daha iyiydi?" Bu açıklamayı duyduğunuzda, bir insanın yanlışlarının kuyusuna gönüllü olarak düştüğünü görüyorsunuz.....
İkna odalarının mucidi, "Vicdanen pırıl pırılım. Hayatta yaptığım en iyi şey ikna odalarıydı" diyor.
Bir tek söz: "Eğer bir vicdanınız var ise lütfen onu arada bir kullanın... "
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.