Atatürk'ün İhtilal Hukuku
Türk basınının az sayıdaki tecrübeli, sağduyulu ve saygın yazarlarından biri olan Taha Akyol beyin "Atatürk'ün İhtilal Hukuku" adıyla yayınladığı 632 sayfalık inceleme/araştırma eserini okudum.
632 sayfa gibi hacimli bir kitap üstelik de hukuk gibi son derece ciddi bir başlığı görünce kitabın okunması insanı ciddi ciddi düşündürüyor. Bu kitabı da elinize alınca aynı duyguya kapılıyorsunuz. Ama kitabın hangi sayfasını açsanız kendinizi okumaktan alamıyorsunuz.
Alamıyorsunuz çünkü güncelliğini hiç kaybetmemiş konulara temas ediyor.
Alamıyorsunuz çünkü güncelliğini koruyan konuların çoğunun çarpıtıldığını okuyorsunuz.
Alamıyorsunuz çünkü belgeler konuşturulduğu halde sıkıcı olmayan akıcı bir üslupla kaleme alındığına muttali oluyorsunuz.
Taha bey bu kitapta bir çoğunun bildiği halde söylemeye cesaret edemediği gerçekleri belgelere dayanarak olanca çıplaklığıyla gözler önüne sermiş.
Genelde tarihçilerimiz, akademisyenlerimiz, düşünürlerimiz ve yazarlarımız söz konusu Atatürk olunca bildikleri doğruları bile söylemekten çekinirler. Çünkü hem koruma kanunu vardır hem de konu yargısız infaza müsaittir.
Atatürk konusu sistem tarafından tabulaştırılmış, onun normal bir insan olarak değerlendirilmesi bile yadırganmıştır. Atatürkçü olduğundan kimsenin kuşku duymadığı "Mustafa" filmi yönetmeninin uğradığı yargısız infazı hatırlayın.
Taha bey bu kitapta tamamıyla Atatürk'ü anlatmış. Gerçekleri bütün çıplaklığıyla serdetmiş. Ama öyle ustaca bir üslup kullanmış ki ne koruma yasasına takılacak bir fanatizm sergilemiş ne de tabulaştırmışların hışmına uğrayacak bir aşırılık göstermiş. Bu da Taha beyin yazarlıktaki tecrübesinden, olaylara objektif bakışından ve yılların kazandırdığı dengeli üsluptan kaynaklanıyor herhalde.
Birinci meclisin faaliyetleri, ikinci meclisin oluşumu, 1924 anayasasının mecliste kabulü, istiklal mahkemeleri, takriri sükun kanunu, saltanatın ve hilafetin kaldırılışı, inkılap kanunları, parti devletine eviriliş, kuvvetler birliğinin esas alınması, liberalizmin tehlikeli kabul edilişi, demokrasinin algılanışı, Şeyh Sait İsyanı, Menemen olayı, İzmir Suikastı, C. Terakkiperver ve Serbest Fırkanın kuruluş ve kapatılışları bütün bunların ve cumhuriyet tarihinin diğer önemli konularının gerçeklerini bu kitapta okumak mümkün.
Bu kitabı yazı yazan, tv ve radyolarda konuşan, konferans veren, siyasetle uğraşan herkesin ama herkesin mutlaka okuması gerekir.
Özellikle de televizyon tartışmalarına katılanların ve hele hele şu anda aktif siyaset içinde yer alanların mutlaka okuması gerekir.
Bu kitabı AK Partililer mutlaka okumalı ki CHP muhalefetine belgeye dayalı mantıklı cevaplar verebilsinler. Bu kitabı CHP'liler de mutlaka okumalı ki geçmiş üzerinden mahkum edilmeye karşı tedbirlerini alsınlar. MHP'liler de BDP'liler de mutlaka okumalılar ki Türk siyaseti nereden nereye gelmiş ilmelyakın bilsinler..
Mesela başbakan son grup toplantısında faşizm konusunda gazete kupürüyle bir çıkış yaptı. Oysa o konuşmayı hazırlayanlar eğer bu kitabı okusalardı, valilerin aynı zamanda il başkanı olduğu 1936 yılında TCK'nın 143 maddesinin 1930 tarihli Faşist İtalyan kanunu esas alınarak CHP tarafından değiştirildiğinin altını çizerlerdi."( A. İ. Hukuku, sh.600)
Mesela yeni anayasa değişikliği konusunda TBMM'nin anayasa yapamayacağı tezini savunanlara karşı kitap 1924 anayasasının yapılışını anlatarak müthiş bir cevap vermiştir.
1924 anayasasını ikinci dönem meclisi yapmış, maddeler kabul edilirken 1921 anayasasının öngördüğü üçte ikilik çoğunluk aranmamış, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanıp birinci turda katılanların üçte iki oyuyla anayasa değiştirilmiştir. İkinci tur oylamalarda üye tam sayısının salt çoğunluğu da aranmamış katılanların salt çoğunluğuyla anayasa yapılmıştır. Mesela, cumhur reisine kanunları veto ve meclisi fesih yetkisi veren 25. madde 130 üyenin katılımıyla reddedilmiştir.(sh.429)
Aslında kamuoyunda doğru olarak bilinen birçok tarihi bilginin gerçeğiyle ne kadar taban tabana zıt olduğunu bu kitabı okuyunca göreceksiniz.
Ben ihtiva ettiği belgeye dayalı bilgilerin zenginliğinden ve günümüze ışık tutmasından hareketle bu kitabın herkes tarafından okunmasını hararetle tavsiye ediyorum.
Tarihe düştüğü bu fevkalade önemli not için Taha beyi tebrik ediyorum.
Öyle zannediyorum ki okuyunca siz de tebrik edeceksiniz.
Not:
08 Nisan 2012 Pazar günü (yarın) Hilal TV'de saat 21.10 de başlayacak olan Hâsıl-ı Kelam programında Taha Akyol beyle "Atatürk'ün İhtilal Hukuku" kitabını konuşacağız. RT.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.