Ahmet Türk

Ahmet Türk

Celal Şengör Paşa’nın Akıl Tutulması!

Celal Şengör Paşa’nın Akıl Tutulması!

Filozof Celal Yalınız’ın, nam-ı diğer Sakallı Celal’in dilimize kazandırdığı rivayet edilen bir deyiş var: “Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür…”

Tevafuk bu ya, bu hikmetli deyiş bir başka Celal’e, hem de bir başka sakallı Celal’e, yani Celal Şengör’e sanki kendisi hakkında söylenmişçesine cuk oturuyor.

12 Eylüller, darbeler, militarizm, jakobenlik gündeme otururda Celal Şengör dışarıda kalır mı? Kalmaz…

Celal Şengör gündeme oturan son beyanlarıyla, 12 Eylül cuntasının yargılandığı dava sürecine Kenan Evren lehine müdahil olmak istediğini söyledi.

Samimi buldum Celal Şengör’ün bu çıkışını… Aslında yer aldığı sınıfın gerekliliğini yapmış, Kenan paşasını yalnız bırakmamıştır. Birileri gibi darbe zamanı kâh memleketten tüyüp, kâh Kenan Evren güzellemesi yapıp 32 sene sonra darbe karşıtlığına yatmamış ve ikiyüzlü davranmamıştır…

Ama bu samimi çıkışı ve tercihi bile cehaleti için hafifletici sebep teşkil etmiyor!

Celal Şengör ve onun gibi insanlar, kendi uzmanlık alanlarını iyi bilirler, ama onun dışındaki konularda, sığ bilgileriyle tipik bir sıradan insan gibi davranırlar. Uzmanlık alanının dışında çok cahilce fikirler ileri sürerler. Şengör bir jeologdur, muhtemelen, dünyada kendisine ait belirli bir “küçük” yeri – kendi uzmanlık alanı olan jeolojiyi - iyi bilmektedir (veya öyle farz edelim) ve fakat serdettiği tüm beyanlara bakın, jeoloji dışındaki konularda haddini aşar, cahildir…

Celal Şengör darbeciler lehinde yer almasının gerekçesini ise, 82 referandumunda halkın verdiği yüzde 92'lik kabul oyu ve darbenin hemen ertesinde iki yabancı dostuyla beraber yaptığı bir İstanbul turunda şahit oldukları halk coşkusuyla açıklamaktadır. Şengör'e göre 12 Eylül darbesi ile vatandaş anarşi ve terörden usanmış, neticede darbeyi ve darbe mahsulü anayasayı %92 oranla kabul etmiş, ama bugün riyakâr davranarak 12 Eylül'ü yargılama ikiyüzlülüğüne onay vermektedir... O'na göre 12 Eylül askeri müdahalesi elzemdi ve halk desteğine sahiptir...

Celal Şengör’ün darbe seviciligi kimseyi şaşırtmamıştır, lakin ciddi bir akıl tutulması yaşamaktadır... Aynen 1977 ve 1983 yılları arasında akıl tutulması yaşayan vatandaşlarımız gibi…

Celal Şengör ve ihtilal dönemi vatandaşlarımızın yaşadığı akıl tutulmasını “filler” asırlardır yaşamaktadır!

Bilinen bir anekdottur: Filler çok geniş topraklarda yaşamalarına rağmen gittiklere yere hep aynı yolu kullanarak giderlermiş. En önde sürünün başı ve boy sırasında en küçüğüne kadar… Bu durumu iyi bilen fil avcıları da fillerin geçeceği yol üzerinde derince çukur kazar, üzerini allayıp pullayıp en önde yürüyen filin tuzağa düşmesini beklerlermiş. Çukurun içinde kalan çaresiz file üzerlerinde siyah elbiseler bulunan ve yüzleri kapalı avcılar, fili kırbaçlar, birkaç gün aç ve susuz bırakarak işkence yaparlarmış. Birkaç gün sonra aynı avcılar bu kez üzerlerinde beyaz elbiseler ve yüzleri görünür biçimde fillerin sevdiği yiyeceklerle gelirler, karınlarını doyurup, susuzlukları gidererek filleri sevip okşarlarmış. Avcıların birkaç gün süren bu iyilik hareketlerinden sonra fili tuzaktan kurtarırlar. İyiliği hiç unutmayan fil kendisini kurtaran avcıları kendine efendi yaparak, ömür boyu özveri ve sadakatle hizmet edermiş.

Ne günlerdi o günler; anarşi ve terör sokaklara hâkimdi. Huzur ve güvenlik memlekette en aranılan şey olmuş, yağ ve benzin gibi karaborsaya düşmüştü… Ama birden bir mucize oldu, 3- 4 senelik anarşik ortam 12 Eylül 1980 sabahı aniden ve kökten nihayete erdi!!

Önce siyah elbiseler giyen ve yüzleri kapalı adamlar ihtilal sabahına kadar bizi birbirimize kırdırdılar. Sonra beyaz elbise giyen şefkatli adamlar devreye girdiler! Hemen ertesi gün bizi birbirimize kırdıranları kurtarıcılarımız diye başımızın üzerinde taşımaya başladık. İdeolojiler insanlarımız için her değerden üstün gösterildi. İhtilalcılık, şiddet, asmayalım da besleyelim mi anlayışı, hürriyetten yoksunluk ve işkence kutsandı…

Oysa ihtilalı yapanlarda ihtilal şartlarına ülkeyi götürenlerde aynı odaklardı. 12 Eylül’ü halk desteklemişti diyen Netekim Paşa’nın cinayet şebekesinin başındaki adamlarından biri olan Org. Bedrettin Demirel ne demişti: “Aslında darbeyi bir sene önce yapacaktık, ama şartların olgunlaşmasını bekledik…”

Bu ülkenin insanlarını yemle yakalanan balık gibi gören küresel güçler ve onların "bizim çocuklar" diye hitap ettiği darbeciler, 12 Eylül öncesi çok başarılı ve yeterince olgunlaşmış! bir oyun/tuzak sahneye koydular. Aynen yukarıda anlattığım ve sürekli elbise değiştiren fil avcılarının fillere kurdukları tuzak gibi!

Bu millet 32 sene sonra bu akıl tutulmasından kurtuldu. Darbelerin nelere mal olduğunu anladı. Ama Celal Şengör ve benzerleri hala gözlerine ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalmış, akıl tutulmasından kurtulamamışlar.

Hakikati yalnız kendi tekeline alan, gücü yettiği takdirde kendileri dışındakilere hayat hakkı bile tanımayacağını açık eden Celal Şengör ve benzerlerinin asıl rahatsız oldukları taraf, Türk halkının iradesidir.

Pozitivist felsefe ile nurlanmış Celal Şengör Paşamız şunu unutmasın: Filler kendisine yapılan kötülükleri unutmaz. İntikamları acı olur!

Bu millet asıl intikamını 12 Eylül davası sürecinde değil, önümüzdeki anayasa değişikliği sürecinde alacaktır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Türk Arşivi