Geçen gün Almanya’da sekülarizmin durumunu yazmıştım.. Demir İnal dostum, bir mail göndererek ABD’deki duruma dikkat çekti. Ben de o mesajı sizinle paylaşma gereği duydum..

Bu laiklik denilen şey, zaten batı da pek de ciddiye alınmaz. Bakmayın siz bunu bize dayattıklarına.. AB’nin kurucu ülkelerinin çoğu cumhuriyetle değil, monarşi ile yönetilirler.. Ve bunların resmi dinleri değil, mezhepleri ve resmi kiliseleri vardır..

Hep yazıyorum ama birileri hep bilmezden geliyor aslında. Fransa’yı laikliğin kıblesi gibi görmeye, göstermeye çalışanlar, Fransa’nın bütününde laikliğin geçerli olmadığından hiç söz etmiyorlar.. Batı da laikliğin objesi “din ve devlet” değil, “kilise ile devlet”dir.. Ayrılık değil, mütareke/çatışmama, paylaşım, işbirliğini ön görür..

Laiklik din ya da kilise dışı bir kurum değil, varlık ve meşruiyet temellerini incilden alır.. “Tanrının hakkı tanrıya, Sezar’ın hakkı Sezar’a ait olacaktır, ama zaten Sezar da Tanrıya aittir.”

Laikliğin varolması için egemen bir kilisenin (Vatikan’ın) varolması gerekir..

Protestan dünya sekülarizmi kullanır. Laiklik, bırakın diğer dinleri kapsamasını Hıristiyanlığın Ortodoks ve Protestanlarının bile düşünce ve inanç dünyasına hitap etmez. Ortodokslar Bizantinisttir..

Laikliğin varolması için Vatikan gibi egemen bir teokratik düzenin olması gerekir.. Laiklik bununla birlikte varolabilir ancak..

Ayaklanan Fransız halkı, Sezar’ın hakkına (Servete, silaha ve iktidara el koyan) el koyan Tanrının koyduğu kuralı ihlal eden kilisenin bu tasarrufuna karşı isyan etti..

Laiklik dediğiniz kişi, ruhban olmayan, yani rahib ve rahibe olmayan, kilise hiyerarşisi içinde yer almayan, egemenlik kullanımında kiliseyi temsil etmeyen kişi demektir. Bir insan çok dindar olabilir ve her şeyi dini kurallara uygun yapabilir, ama rahib ya da rahibe değilse o kişi laiktir..

Bizim laikler bunu da bilmezler..

Bizim laikler zaten ne bilir ki? halkçılıkla cumhuriyetçilik, ya da cumhuriyetle demokrasi arasındaki farkı bile bilmezler.. Bizim laikler “laik” değil, “ladini”, din dışı, hatta dine karşıdırlar.. Laiklik oların gözünde dine karşı bir dindir adeta! CHP ise “çoğunlukçu” gözüken bir azınlık partisi görünümündedir bugün!

Neyse Demir İnal’ın ABD’de laikliğin hali pür melalini ortaya koyan, bir Dallas hikayesine dönen başkanlık seçimi ile ilgili bilgileri paylaşmak istiyorum sizinle: “Selam dostum, Cumhuriyetçi Parti’den Demokrat Partili Obama’ya Başkanlık için rakiplerin başında (hemen hemen kesin) gideni Mitt Romney Mormon tarikatından. Büyük dedesi çok eşli bir Mormon rahibi, 12 karısı olduğu için ailesi ile Meksika’ya göçmüş, Mitt’in kendi babası tek eşli ama o da Mitt Romney gibi Mormon rahibi. Babası tekrar Amerika’ya göçmüş. Mormonlar İsa’nın doğrudan doğruya ‘ölümsüz Tanrı’nın ‘ölümlü Meryem’den olan çocuğu olduğuna, hatta bu sebepten Hz. İsa’nın bütün meleklerle ve de Şeytanla da kardeş olduğuna inanıyorlar. Bu nevi farklılıkları yüzünden özellikle Evangelist Hıristiyanlar tarafından pek sevilmiyorlar. Ama işin komik tarafı daha muhafazakâr olan Cumhuriyetçiler, her halde, ‘Denize düşen yılana sarılır’ misali bu adama destek veriyorlar. Diğer iki güçlü rakipten birisi birinci karısını ‘Başkan karısı olacak kadar güzel olmadığı’ için boşayan, ikinci karısının da, şimdiki üçüncü karısını da eve eş olarak getirmek istediği için kendisini boşayan, İsrail Lobisinin favorisi Newt Gingrich, diğeri de “Katolik” Rick Santorum (bu şunun için mühim, çünkü ABD Başkanı olabilmiş tek Katolik kişi J.F. Kennedy idi onun da başına ne geldi biliyoruz). Mitt Romney koyu Mormon. 1966-68 arası Fransa’da misyonerlik yapmış (hatta bir süre Paris’te misyoner merkezi başkanı imiş). Dönüşte de uzun süre Mormon Kilisesi Papazlığı yapmış. Sonra iş hayatında çok para kazanmış. Tabii her yıl kazancının %10’unu tarikatın ‘mecburi’ şartı olarak, kilise vergisi şeklinde, öşür olarak kilisesine bağışlamış. Bu önseçim çalışmaları sırasında zorlayınca, son iki yıllık vergilerini açıkladı, kilisesine de 2 yılda 4 milyon dolar bağışlamış olduğu öğrenildi. Tabii bunu ‘bağış’ olduğu için vergisinden düşünce bu ‘zekat’ nasıl oluyor sen daha iyi bilirsin. Çok zengin, seçimde çok para harcıyor ve de yakışıklı olması sebebiyle çok oy topluyor. Bu arada İngiltere Kraliçesi de kilisenin başı değil mi? Ne olacak bu laikliğimizin hali. Vesselam.. Demir.”

Ah! Ah!. Sahi n’olacak bu laikliğin ve laiklerin hali. “Yok mudur, kurtaracak bahtı kara maderini..” Nerdesiniz ey halaskar zabitan!

Darbe yapacak kimse de kalmadı ortalıkta.. Bir kısmı içeride, ötekileri sırasını bekliyor sanki.. Selâm ve dua ile..