1999 Marmara depreminin ana üssü Gölcük Donanma Komutanlığı olduğu açıklandığında Yeni Asya Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular Beyefendi “bu ilahi bir ikazdır” dediği için 2 yıl 1 gün(!)hapis cezasına çarptırılmıştı…

Risale-i Nur hizmetkârı olan bu muhterem zat bunu hemde Bediüzzaman’ı anma programında niçin söylüyordu?

Aslında;

“Siz yıllardır tek dertleri inancını yaşamak olan bu dindar insanlara zulmediyorsunuz…

Buraya “köpekler ve başörtülüler giremez” tabelalarıyla bir vahşet uyguluyorsunuz…

Namaz kıldığı, oruç tuttuğu için olmadık işkenceler yapıyorsunuz…

Helali haramı gözetip ticaret yapan tüccarları iflas ettirerek darağacına asıyorsunuz…

Bir değil binlerce insanın hakkını gasbederek ah!larını alıyorsunuz…

Bu insanlar bugün belki sizin saltanatınıza, güç ve erkinize karşı gelme kudretine sahip olmayabilirler amma;

Ellerindeki Kur’an’la…
Gönüllerindeki imanla…
Gerçek güç ve kudret sahibi olan Allah’a teslimiyetle…
Yüreklerine akıta akıta döktükleri yaşlarla…
Ve yüce Yaradan’a yaptıkları içten yakarışlarla…
Sizin yaptığınız her şeyden haberdar olan…
Gizli ve kapalı bütün hain planlarınızı bilen…
Ve günü geldiğinde mutlaka kendi hesabını ortaya koyacak olan Allah;
Bir gün mutlaka yaptıklarınızın cezasını verecekti…
Ve Gölcük’te de verdi…
Bu “ilahi ikazı” neden görmüyorsunuz” diyordu adeta...

Küfür devam edebilir ama zulüm asla devam etmiyordu…
Nitekim etmeyecekti de…

Bir süre sonra yapılan operasyonlarda Gölcük Donanma Komutanlığı başta olmak üzere birçok gizli mahzen ve karanlık dehlizlerde yapılan aramalarda çuvallar dolusu gizli plan ve ihanet dokümanları ortaya çıktı…

Ardından çorap söküğü gibi bütün gizli eylem planları deşifre oldu…

28 Şubat darbesiyle Refah-Yol Hükümeti’ni görevden uzaklaştıranlar Ak Parti Hükümeti’ni de benzer yollarla devirme planları yaparlarken suçüstü yakalandılar…

Şu an Silivri’de adaletin tecelli edeceği günü bekliyorlar…

Derken…

Bir zamanlar Firavun gibi ilahlık iddiasında bulunan 28 Şubat sürecinin sembol ismi ve Amerika-İsrail yapımı ortak firmanın en büyük taşeronu olan “Batı Çalışma Grubu”adlı zulüm çarkını kuran Çevik Bir ve 30 kişi daha gözaltına alındı…

Aslında her şey daha yeni başladı…

Gözaltılar devam edecek gibi…
Etmeli de…

Yargısı…
Siyaseti…
Medyası…
Sivil toplum kuruşu…
İş dünyası…

Bu çarkın içinde mazluma zulmeden ne kadar zalim varsa hepsi adaletin önüne çıkarılmalı ki;
Zulüm kelimesi bu toprakları terk edip gitmeli…

Boşuna dememişler;
“Zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah’ı var, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste ” diye…

Belki buradaki mahkemelerden yakalarını kurtarabilir veya az bir cezayla paçalarını sıyırabilirler amma;

Bir de Mahşeri hesap var ki burada ne torpil geçer ne de rüşvet…
Ne makam para eder ne de mevki…

İyi ki ölüm var…
İyi ki hesap var…

Yaşasın zalimler için Cehennem!