Fenerbahçe kamuoyunda yaşanan onca sıkıntının "Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun"la başladığına ilişkin bir algı, hatta yaygın kanı var.
Yanlış.
Herşey 2011 Mart'ının başında Lozan'da yapılan bir toplantıyla başladı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (CIO) Başkanı Jacques Rogge'un girişimiyle düzenlenen bu toplantıya Birleşmiş Milletler, Interpol, FIFA, UEFA ve birçok spor dalının uluslararası federasyonlarının temsilcileri katıldı.
Toplantının konusu: Spor karşılaşmalarında şikeye ve mafyanın şikeyi para aklama aracı kullanmasına karşı küresel bir seferberlik başlatılması.
CIO'nun Belçikalı Başkanı Rogge, Lozan'daki o toplantıda "Mafyanın şikeyle akladığı paranın yılda 140 milyar doları geçtiğini" anlattı.
Interpol Genel Sekreteri Ronald Noble ise, "Mafya sporla neden bu kadar ilgileniyor" sorusunu şöyle yanıtladı: "Çünkü kazanılan para çok büyük, risk düşük ve yasalardaki cezalar çok az..."
Peki ne karar alındı Lozan'da? Özetle: Sporda şikeyle daha etkili mücadele için tüm ülkelerin hükümetleri nezdinde acil girişimde bulunulması...

***

Girişimde bulunulan hükümetler arasında elbette Ankara da vardı.
"Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun"un hızlandırılmış bir takvimle çıkarılmasında işte o girişimlerin de payı oldu.
Yasa, Lozan'daki toplantıdan bir ay kadar sonra, 31 Mart 2011 tarihinde Meclis'ten geçti. Cumhurbaşkanı Gül tarafından bekletilmeden onaylandı ve yürürlüğe sokuldu.
Ve o yasanın verdiği geniş yetkiler ve öngördüğü ağır cezalarla, Federal Almanya, İtalya, Singapur ve Güney Kore ile aşağı-yukarı eşzamanlı olarak Türkiye'de de şike operasyonu için düğmeye basıldı.

***

İtiraf ediyorum; bir Fenerbahçeli olarak, aradan onca zaman geçmesine rağmen şoku atlatamadım.
Bu sezon Fenerbahçe'nin hiçbir maçını izlemedim. Dahası; sadece Fenerbahçe'nin değil, hiçbir takımın hiçbir maçını ne izledim, ne de işimin dışında ilgilendim.
O nedenle bu pazar akşamı Arena'da oynanacak "Derbi" için de zerrece ilgi ve heyecan duymuyorum. Bir türkümüzde denildiği gibi, "Derbi (bayram) gelmiş neyime..."
Bu yazının da sadece bir amacı var: Fenerbahçe kamuoyunun "Şike operasyonu" konusunda daha doğru olarak bilgilen(diril)mesine katkıda bulunmak; hepsi bu.